Bu öyküye dair haberin başlığı: “Ölen altı çocuğun seri katili anne mi?”. Bu haber, çocuk ihmal ve istismarını önleme konusunda bulunduğumuz yeri, hem sistem hem de toplumsal duyarlılık açısından görmemizi sağlayacak nitelikte bir haber.
Eğer bir annenin doğan bütün çocuklarını 5 – 6 yaşlarında öldürdüğünden ve bir çocuğunu da istismar ettiğinden şüphe ediliyor ve bunun olduğu ülkede kimse “bu nasıl olmuş da fark edilememiş” diye şaşırmıyor ve ülkede anneden başka sorumlu aranmıyor ise, o ülkede bütün çocuklar risk altında demektir.
Sorumlular
Çocuk ihmal ve istismarını önlemeye odaklı bir politikaya sahip olsa idik, sorulacak soru “bu nasıl oldu, sistem nerede aksadı” olurdu. Hemen bir çocuk koruma politikası reformu araştırması başlardı. Çünkü, Yeter’in durumunu fark etmek ve gerektiğinde onu korumakla görevli bir sürü kurum ve kişi bulunmaktadır.
Yeter, zorunlu öğretim çağında. Kural olarak okula gidiyor olması gerekir. Haberde bu konu hakkında bilgi yok, o yüzden tüm ihtimalleri dikkate alabilir ve böylece bütün sisteme bakma olanağı elde edilmiş oluruz. Yeter hiç okula gönderilmemiş olabilir. Bu durumda çocuğunu okula göndermekle yükümlü anne – babanın yanında, okul çağındaki çocuğu okul idaresine bildirmekle yükümlü muhtar ve onun kaydını yaparak okula davet etmesi gereken okul idaresinin yükümlülüklerinin hatırlanması gerekir.
Yeter’in okula devam etmiyor olması ya da devam etmesine rağmen içinde bulunduğu risk ortamının fark edilememiş olması da bir ihtimal. Okula devam etmeyen çocukları ve devamsızlık sebeplerini tespit etmek, devama engel olan maddi ve manevi sebeplerin giderilmesine çalışmak mülki amirlerin ve ilköğretim müfettişlerinin görevlerindendir.
Okulda ise çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini takip etmek ile görevli öğretmeler ile psikolojik danışman ve rehberlik uzmanları bulunmalıdır. Eğitim kurumları, aile içi istismarı fark etme konusunda çocuğun önündeki en önemli olanaktır, bu nedenle Avrupa Konseyi Tavsiye Kararları bu kurumlarda çalışanların ihmal ve istismarı fark etme ve diğer kurumlarla işbirliği yapmak konusunda güçlendirilmesini önerir.
Önleme politikası
Aslında Yeter’in 13 yaşına gelmeden de risk altında olduğu fark edilebilirdi. İlk çocuğunu kaybettikten sonra hamile kalan anneyi fark etmek, izlemek ve ona rehberlik etmekle yükümlü sağlık ve sosyal hizmet görevlisi olsaydı belki de çocukların hiç biri ölmemiş olurdu. Bir çocuğun ölümünü soruşturan adalet sisteminin sosyal hizmetler ile birlikte çalışmasını sağlayacak bir teşkilatımız olsaydı, o da işe yarabilirdi önleme konusunda.
Burada işaret edilmek istenen, birkaç kamu görevlisinin görev ihmali değildir kesinlikle. Çocuk ihmali ve istismarında sorumluluğu olanları tespit etmek ve cezalandırmak önleme politikasının bir parçasıdır. Ama bu ciddiyetteki bir olayda sadece anneyi cezalandırmak ya da bir – iki tane kamu görevlisinin ihmalini saptamak, çocuk koruma sisteminde çok da farklı bir sonuç elde etmemizi sağlamaz. Asıl önemlisi sistemi cesurca sorgulayabilmektir.
Sorular
Örneğin şu soruları yanıtlayabilmeliyiz:
- Okula devamsızlığın önlenmesini neden sağlayamıyoruz? Eğitim kurumlarımızda çalışanlar sayı ve uzmanlık açısından ihmal ve istismarı fark etme yeterliliğine sahip mi ve harekete geçirebilecekleri kolay ulaşılabilir bir önleyici mekanizma var mı?
- Sağlık kuruluşları, eğitim kuruluşları ve sosyal hizmet kuruluşları arasında güçlü bir ortaklığa dayalı bir izleme mekanizmamız var mı?
- Bir hemşirenin bir anne - baba adayının çocuğa güvenli bir aile ortamı sunma konusunda yeterli olmadığını düşündüğü durumlarda; bunu bildirebileceği, doğum öncesi ve sonrası çocuğun güvenliğini ve esenliğini izleyebilecek ve gerekli tedbiri alabilecek yeterlilikte bütün nüfusu kapsayacak bir hizmet var mı?
- Adalet mekanizması ile koruma mekanizması arasında işbirliğini sağlayan hizmet modelimiz nedir?
- Medeni Kanuna göre çocuğunu istismar ettiği için yeni doğan çocukları da kapsayacak şekilde velayeti kaldırılan bir anne - babanın yeni doğan çocuklarını saptamaya yarayacak bir kayıt ve takip sistemimiz var mı?
Hepsinden önemlisi: Bu ve benzeri soruların cevabını ciddiyetle araştırmayı bir ihmal ve istismarı önleme politikası olarak gören var mı?
Bütünlüklü bir yapı ihtiyacı
Sorun, sistemin önlemeye odaklı ve kurumlararası eşgüdümü sağlayıcı bir biçimde kurgulanmamış olmasıdır. Çocuklara yönelik hizmetlerden sorumlu birden fazla kurum var. Bu kurumların her biri kendi olanakları çerçevesinde görevlerini en iyi biçimde yerine getirme iddiası içindeler.
Ancak sorun da tam olarak bu noktada karşımıza çıkıyor, kendi alanlarında görevlerini gereği gibi yerine getiren birden fazla kurumla iyi bir çocuk koruma sistemi elde edilemiyor. Özellikle de ihmal ve istismarın önlenmesi, hiçbir açığı bulunmayan iç içe geçmiş bir hizmetler bütününü gerektiriyor.
Bütün dünyada yaşananlar da gösteriyor ki, bu konuda “en mükemmel sistem” denebilecek bir son nokta yok. Her zaman sistemin açığından yararlanan istismarcılar ortaya çıkabilmekte. Bu nedenle de sahip olunması gereken en önemli özellik, azimli ve dikkatli bir biçimde sistemi düzenli olarak gözden geçirme ve iyileştirme iradesi ve cesaretidir.
Bu da bizim; yani çocukları korumakla sorumlu kamu kurumlarının, kamudan böyle bir sistemin kurulmasını talep etmekle sorumlu toplumun, bu gelişimi izlemek ve çocukların lehine politikaları kamuoyu gündemine taşımakla sorumlu sivil toplum kuruluşlarının ve bu konuda kamuoyunu bilgilendirmekle sorumlu medyanın yükümlülüğüdür.(SA/EÜ)
* Seda Akço, avukat, Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Platformu üyesi.