Şili’de, 1990’lı yıllarda ünlü yazar María Carolina Geel, sevgilisini öldürüp cinayetten yargılanır.”Dava hakiminin yardımcı avukatı Mercedes, Geel'in hayatını öğrenirken davaya takıntılı hale gelir ve toplumun kadınlar hakkındaki inançlarını sorgulamaya başlar.
İşte ne oluyorsa orada olur. “Paralel Hayatlar” filmi, bir kadının kendi “feminist damarını” keşfetmesini merdiven basamaklarını çıkıyormuşçasına anlatır ve sonuçta her iki kadın da “katil kadın” ve yardımcı avukat “Mercedes” kendi hayatlarındaki çelişkilerden sıyrılır. Sıyrılır mı?
1955 yılında Crillón Otelinde sevgilisini öldüren yazar María Carolina Geel'in gerçek hikayesine dayanan film, Alia Trabucco Zerán'ın “Katiller” adlı kitabındaki bir hikayenin yeniden yorumlanması.
Sanırım, “Katiller” kitabının yazarı bugünlerde Türkiye’yi görse neredeyse hepimizin “katil” olduğunu düşünebilirdi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün (19 Ekim) Şişli’de bir otelde muhtarlarla buluştu ve 19 Ekim Muhtarlar Günlerini kutladı.
Konuşmasına baktım, Yenidoğan Çetesi’ne dair bir şey söylemiş mi diye fakat o konuda tek bir kelime etmediği gibi, Gezi Parkı protestolarına katılanların İsrail’in Filistin’e Lübnan’a yaptıklarına sessiz kaldığını söyledi.
Ya birileri Erdoğan’a doğru bilgi vermiyor ya da o bilinçli bir şekilde bu açıklamayı yapıyor. Oysa, 5 Ekim’de İstanbul’da Filistin Eylem Komitesi’nin düzenlediği yürüyüşte Gezi’de olan ve olmayan yüzlerce kişi bir aradaydı ve Taksim’den Dolmabahçe’ye Filistin için yürüdü. Sol sosyalist örgütler ve müslüman örgütler yan yana slogan attı.
Sonuçta Muhtarlar Günü olduğu için kadın muhtarlara dair ne söylediğine de baktım hali ile. Tek bir cümle. Kadın muhtarların görev yaptığı yerlerdeki hizmet binalarının güvenlik kamerası ihtiyaçlarını da talepleri doğrultusunda karşıladıklarını söylüyor.
Erdoğan için kadın muhtarlara dair söylenebilecek cümle bu kadar. Oysa Cumhuriyet’in ilanından tam 10 yıl sonra, 26 Ekim 1933’te muhtarlık kurumuna seçilen Türkiye’nin ilk kadın muhtarı Gül Esin’di. Bugün, Cumhuriyet tarihi boyunca tek bir kadın muhtar seçilmeyen Urfa’da dahi iki mahalleyi kadınlar yönetiyor.
Türkiye genelinde 32.265 mahalle ve 18.252 köy olmak üzere toplam 50.517 muhtar var. 2024 yerel seçimlerinde 1.520 mahalle ve 160 köyde 1.680 kadın muhtar seçildi. Geri kalan 48.837 muhtar ise erkeklerden oluşuyor.
Bugün, İstanbul'da 962 mahallenin 198'inde kadın muhtar görev yaparken Beşiktaş, Kadıköy, Beylikdüzü ve Bakırköy'de kadın muhtar sayısı erkekleri geride bıraktı.
Göreceğiniz üzere, Erdoğan’ın bir cümlede özetlediği kadın muhtarlar bugün siyaseten neredeyse önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.
Özelikle, çocuk istismarının, erkek şiddetinin arttığı bir dönemde kadınların ve çocukların ilk başvuru kaynağı insanların muhtarlar olması açısından da düşünürsek, kadın muhtarların önemi daha da anlaşılır olabilir.
Hele bir de toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitim almış bu konuda fark yaratan kadın ve erkeklerin mahallelerde olduğunu düşünsenize….
Konuyu elbette ülkenin “ekonomistine” değil de bilenine sormakta fayda var.
Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Başkanı Dr. Ayşe Kaşıkırık, kadın muhtarlar konusunda uzun zamandır çalışan hakikaten uzman bir isim.
Kaşıkırık, öncelikle “Mor Merdiveni” anlatıyor:
“Kadınlar öncelikle evden çıkmalı. Başka bir dünyanın da mümkün olduğunu keşfedebilmeli. Bunun için ilk adım apartman yöneticiliği, site yöneticiliği olabilir. Ardından okul aile birliği, dernek ve vakıf üyeliği/başkanlığı geliyor. Bir sonraki adımda muhtarlık veya siyasette başka bir kapı oluyor. Aslında kapı kapıyı açıyor. Bu aslında bir merdiven, bir yolculuk. Biz buna “Mor Merdiven” diyoruz…”
Ayrıca Kaşıkırık, kadın muhtarların yerel demokrasideki rolüne dikkat çekiyor ve bu görevin kadınlar için siyasete giriş kapısı olduğunu belirtiyor. Kaşıkırık’a göre, mahalle düzeyinde eşit temsiliyet toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da önemli. İlk adım.
Kaşıkırık, Türkiye’de kadın muhtar oranının en düşük olduğu illeri şöyle sıralıyor:
“2024 yerel seçimlerine kadar Urfa’da hiç kadın muhtar yoktu. Bu durum 2024'te değişti ve artık Urfa’nın iki kadın muhtarı var. Ancak Bayburt’ta hâlâ hiç kadın muhtar bulunmuyor. Kadın muhtar oranı en yüksek olan şehirler ise İzmir (199), İstanbul (198) ve Ankara (173).”
Kaşıkırık’ın kadın muhtar sayısının artırılması için önerileri de şöyle:
- Kadın aday yetiştirme programları düzenlenmeli ve periyodik olarak yapılmalı.
- Seçilememiş kadın adaylar için motivasyon kampları düzenlenmeli.
- Kadın örgütlenmesi mahalleden başlayarak güçlendirilmeli.
- İlham veren kadın muhtarların hikayeleri yaygınlaştırılmalı.
Demem o ki Türkiye’deki kadın muhtarlar, sadece birer temsilci değil, aynı zamanda değişimin dinamosu. Dr. Kaşıkırık’ın hatırlattığı gibi her kadın kendi mor merdiveni inşa ediyor…
Özgür, yeni bir hafta gelsin…Eşitlikten yana…
(EMK)