Maraş’da 2009 yerel yönetim seçimlerinde 10 ilçe belediyesinin 7’sini Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) alırken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 2, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ise 1 ilçe belediye başkanlığı kazanabilmişti.
Belediye sınırları içinde 10 ilçenin 9’unda 2007 seçimlerinde birinci parti olan AKP’nin 2009 belediye başkanlığı seçimlerinde Pazarcık’ı CHP’ye, Ekinözü MHP’ye kaptırması Maraş’taki seçim yarışının göstergelerinden biri. Ancak buna karşın 2009 belediye başkanlığı seçimlerinde (+) aday etkisiyle kazanılan bir tek belediye başkanlığı seçimi var. O seçim de Pazarcık ilçesindeki CHP’nin kazandığı belediye başkanlığı seçimi. Burada dikkat çeken nokta 9 ilçenin 6’sında belediye başkanları (-) aday etkisi, 3’ünde ise [(0) aday etkisi yok] parti etkisiyle seçilirken, 2 ilçede belediye başkanlarının birinci parti yerine ikinci partiden seçilebilmesi. Dikkat çeken bir diğer nokta ise, 10 ilçeden 7’sinde belediye başkanlığı seçimlerinin rekabet ortamında gerçekleşmesi ve bu 7 seçimden 3’ünün AKP dışındaki partiler tarafından kazanılmasıdır. Bu olgu da; Maraş’ta AKP’nin genel milletvekili seçimlerindeki ağırlığının yerel yönetim seçimlerinde aynı etkiyi yaratamadığının bir yansıması olabilir.
2009 – 2011 sonuçlarından hareketle 2014’e bir bakış
Maraş’ta 2009 yerel yönetim seçimleri il genel meclisi oy dağılımının ortaya çıkardığı birinci parti sıralaması, 2011 genel milletvekili seçimlerinde de aynen yineleniyor. Hem de bu yinelenmede birinci parti ile ikinci parti arasındaki oy oran farkı iki ilçe (Nurhak, Pazarcık) hariç 20’li, 30’lu puanların üzerinde. Kaldı ki, bu ilçelerden birisi (Nurhak) CHP’nin birinci parti olduğu bir ilçe, diğeri ise AKP – CHP seçim yarışının yaşandığı bir ilçe. Dolayısıyla Maraş’ın (yeni ilçeleriyle birlikte) Büyükşehir ve 9 ilçedeki üstünlüğü, tartışılabilir bir farka dayanan değil, mutlak bir üstünlüğe dayanan fark olarak karşımıza çıkıyor.
2014 yerel yönetim seçimleri Maraş’ta ilk kez kırı ve kentiyle seçmenlerin genel ve yerel seçimlerdeki davranış farkını ortaya koyacak. Çünkü önceki seçimlerde ortaya çıkan kent seçmeninin sergilediği yönelişler, toplumun bir kısmının eğilimi yansıtıyordu. Oysa şimdi Büyükşehirler yasasıyla yüzde 168,1 oranında genişlemiş seçmen kitlesinin eğilimleri de ortaya çıkmış olacak.
Kır/kent ve mahalle ayrımında seçmenin partilere yönelişi
2011 genel milletvekili seçimlerinde Maraş’taki, kayıtlı seçmenlerin yüzde 59,5’i AKP’ye yönelirken, AKP’den sonra gelen en büyük seçmen kitlesi (oy kullanmamış ve oyu geçersiz sayılmış seçmenlerden oluşan) seçmeyenler oluyor. Bu grubun kayıtlı seçmenler içindeki ağırlığı yüzde 14,5.
MHP yüzde 11,1 oranındaki seçmenin desteğini alarak ikinci sırada yer alan parti olurken, onu yüzde 9,8’lik oy oranıyla CHP izliyor. Bağımsızlar ve diğer partilere yönelen seçmenlerin kayıtlı seçmen içindeki ağırlığı yüzde 5,2. Dolayısıyla 2011 seçimlerinde oy kullanıp bir parti ya da kişiyi destekleyen Maraş seçmenlerinin oranı ancak kayıtlı seçmenlerin dörtte birine ulaşıyor.
Maraş’ta AKP’ye oy veren seçmenler tüm mahalle statü grupları ve kır/kent ayrımında bakıldığında bütün kesimlerin en az yarısı tarafından desteklenen bir partiyi öne çıkarmış oluyorlar. Bu yapısıyla da AKP’nin Maraş’ta birinci parti olma konumu hem genel, hem de yerel seçimlerde sürdüreceği düşüncesini ileri sürmek, pek yanlış olmasa gerek.
2014 yerel yönetim seçimlerinden sonra Maraş seçmeninin ancak yerel ve genel seçimlerdeki davranış farkları üzerinde durularak, bundan sonraki değişmelerin yön ve biçimleri üzerine konuşulabilir. Çünkü Maraş’ta 2014 yerel yönetim ve belediye başkanlığı seçimlerinde AKP’nin birinci parti olmasından öte beklentiler içinde olmanın bir anlam taşımayacağı, yukarıda sergilenen veri ve bulgularla da açıkça ortaya çıkmıştı.
* 17 Mart: Manisa ve Mersin.