Eskişehir’de 2009 yerel yönetim belediye başkanlığı seçimlerinde Demokratik Sol Parti (DSP) 1’i Büyükşehir olmak üzere 2 belediye başkanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 9 ilçe belediye başkanlığı, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 2 ilçe belediye başkanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokrat Parti (DP) 1’er ilçe belediye başkanlığı kazandı. Bu dağılım 2009’da Eskişehir ilinde 1 Büyükşehir ve 14 ilçe belediyesinde dört parti arasında bir yarış ortamının oluştuğunu gösteriyor. Yani Eskişehir, tek tip bir siyasi yönelişin temsilcisi olan bir il görünümünde değil.
2009 belediye başkanlığı seçimlerine yansıyan seçmenleri parti tercih dağılımları ortaya kutuplaşmacı olmayan bir yspı koyuyor. Buna karşın seçim, barajlı milletvekilliği seçimi olunca, ortaya yenideni bir kümelenme sorunu çıkıyor. Konu milletvekili seçimleri olunca, 2007 seçimlerinde 14 ilçenin 13’ünde ve Büyükşehir’de AKP birinci parti olurken, sadece 1 ilçe’de CHP’nin birinci parti olabilmesi dikkat çekiyor. Demek ki Eskişehir’in kentsel alanlarında seçmenler aday etkisiyle farklı siyasal yönelişler sergilerken, ortaya seçim barajı ve seçilecekler listesi geldiğinde siyasal yönelişler değişip, katılaşabiliyor.
2009 belediye başkanlığı seçimlerinde AKP dışındaki partilerden belediye başkanı olarak seçilenlerin tamamı (+) aday etkisiyle seçilmişler. Aday etkisi olmadan seçilen 5 belediye başkanının beşi de, AKP’de seçime katılarak seçiliyorlar.
2009 belediye başkanlığı seçimlerinde rekabetsiz bir ortamda yürüyen 1 Büyükşehir, 6 ilçe belediye başkanlığı seçimi oluyor. DSP’nin kazandığı 2 belediye başkanlığı rekabetsiz seçim ortamında yürüyen ya da DSP adaylarının etkisi nedeniyle rekabetsiz ortamda gerçekleşen seçimler oluyor. Eskişehir’de rekabetsiz bir seçim de (+) aday etkisiyle MHP adayının seçimi kazandığı Mihalıççık ilçesinde gerçekleşiyor. Buna karşın Eskişehir’in 4 ilçesinde rekabetsiz ortamda yapılan seçimleri ise AKP kazanıyor.
2009 – 2011 seçmen yönelişleri ışığında 2014 seçimleri
2009 il genel meclisi kayıtlı seçmenleri, belediye başkanlığı seçimlerine göre yüzde 21,1 oranında daha fazla seçmenden oluşuyor. Bu fark da 2009 yerel yönetim seçimlerindeki belediye başkanlığı ve il genel meclisi seçim sonuçlarına yansıyor ve kır etkisiyle de il genel meclisi seçimlerinde AKP’yi daha çok ilçenin birinci partisi konumuna getiriyor.
2011 genel milletvekili seçim sonuçlarına bakıldığında hem Büyükşehir’in, hem de tüm ilçelerin birinci partisi AKP oluyor. İkinci partinin ise yine tüm ilçeler ve Büyükşehir’de CHP olduğunu görüyoruz. İlk iki parti arasındaki oy oran farkı ise Büyükşehir’de 7,4 puan iken, ilçeler ayrımında 1,2 puan (Beylikova) ile 47,9 puan (Günyüzü) arasında değişiyor.
Mahalle statüleri ve kır/kent ayrımında seçmen yönelişleri
2011 genel milletvekili seçimlerinde AKP kayıtlı seçmenlerin yüzde 38,4’ü, CHP de yüzde 31’i oranında oy alırken, MHP ve seçmeyenlerin (oy kullanmayan ve geçersiz oy kullananlar) oy oranı birbirine eşit ve yüzde 12,8. Diğer partilere oy verenler ise yüzde 5.
Eskişehir seçmenlerinin yüzde 17,9’u az nüfuslu kentler ile bucak-köylerde yaşıyor. Bu kesimin birinci partisi 7,9 puan ile AKP. CHP bu gruptan 4,2 puanlık oy alabiliyor.
Kent mahallelerinin orta ve daha üst statülü kesimlerinde yaşayan seçmenlerden CHP 16,4 puan, AKP ise 12,5 puan alıyor. Orta alt ve daha alt kesimlerin birinci partisi olan AKP 18,2 puanlık oy alırken, CHP bu kesimden ancak 10,5 puanlık oy alabiliyor.
Eskişehir’in üçüncü partisi olan MHP, eşit büyüklükte olduğu seçmeyenlerle benzer bir statüsel dağılım sergiliyor ve bu iki grup AKP ile CHP arasında bir denge dağılımı ortaya koyuyorlar.
Sonuç yerine
2014 yerel yönetim belediye başkanlığı seçimlerinde Eskişehir’de önemli bir yarışma yaşanacakmış gibi görünüyor. Bu öngörünün kaynağı AKP ile CHP arasında 7,4 puanlık oy farkının olması ve Büyükşehir Belediye başkanlığı 2009 seçimlerinde belediye başkanının (DSP), rakibini (AKP) 11,8 puan geçerek seçimi kazanmış olması.
Eskişehir Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde hem yerel ve genel politikanın, hem de genel politika bağlamında iktidar ve muhalefet yarışmasının gündeme geleceği söylenebilir.
İlçe seçimleri AKP’nin sahip olduğu geçmiş seçmen ağırlığının aday etkisiyle değiştirilebilir olduğu ilçeler ya da bu ağırlığın değiştirilemeyeceği ilçeler açısından farklılaşacaktır. Bu farklılaşma da, hangi parti seçmeninin hangi partiyi destekleyeceği veya desteklemeyeceğiyle doğrudan ilişkili olabilir. Bu süreçte siyasal kutuplaşmanın seçimler üzerinde oluşturacağı kontrol ve bu kontrolün seçmenlere yansımasının yaratacağı baskı ve baskı hissi doğal olarak yeni yönelişlere kaynaklık edecek, ve elbette bu da seçimler açısından büyük önem taşıyacak. Bunun da yön ve biçimini bekleyip görmek gerekiyor. (ST/HK)
12 Mart: Antep ve Urfa.