Adana, 2009 yerel yönetim seçimlerinde Büyükşehir, Büyükşehir ilçeleri ve ilçe belediye başkanları seçmiş eskiden de Büyükşehir statüsünde olan bir il. 2009 yerel yönetim seçimlerinde Adana’da 1 Büyükşehir, 5 Büyükşehir İlçe, 10 da ilçe Belediye Başkanı seçildi
Bu belediye başkanlıklarını kazanan aday ve partilerle onların seçimde aldıkları kayıtlı ve ayrıca geçerli oy kullanan seçmenlerden aldıkları oy oranları aşağıdaki tabloda veriliyor.
Adana’nın 16 Belediye Başkanından 5’i kayıtlı seçmenlerin yüzde 29,9’undan daha azının oyuyla seçilirken, yüzde 40 ve daha üzeri oyla seçilen Belediye Başkanlarının sayısı sadece 2. Bu da Adana ilçelerinde kayıtlı seçmenlerin yaklaşık üçte birinin oyunu alan adayın Belediye Başkanı olarak seçilebildiğini gösteriyor. Adana kayıtlı seçmenlerinin ilçelere göre değişmek üzere yüzde 77’siyle yüzde 91’i arasındaki bir çoğunluğu, 2009 seçimlerinde oy kullanmak için sandık başına gittiğine göre, kayıtlı seçmenlerin yaklaşık üçte birinin oyunu almanın hiç de azımsanacak bir oran olmadığı açık.
Belediye başkanlığı seçimlerini kim nasıl kazanmış
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) belediye başkan adaylarının 16 başkanlıktan 7’sini, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 6’sını, Demokrat Parti (DP) 2’sini, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise 1’ini kazanabilmiş. 2007 genel milletvekili seçim sonuçlarına bakıldığında, yine aynı belediye sınırları içerisinde, AKP 12 ilçe ve Büyükşehir’in birinci partisi iken CHP 2 ilçenin, MHP de 1 ilçenin birinci partisi olarak çıkıyor karşımıza.
MHP 2007 seçimlerinde birinci olduğu ilçenin belediye başkanlığını AKP’ye kaptırırken CHP’de 2007 seçimlerinde birinci olduğu ilçelerden birini DP’ye kaptırmış. DP, AKP’nin en önde olduğu ilçelerden birinde daha belediye başkanlığı kazanırken MHP, AKP’yi hem Büyükşehir de, hem de beş ayrı ilçede yenilgiye uğratarak Adana’da kazandığı il-ilçe belediye başkanlığı sayısının 6’ya çıkarmayı başarmış görünüyor.
Adana’da Belediye Başkanlığı seçimlerinde Büyükşehir’de ve 5 ilçede yoğun rekabet gözlenmiş. Bu 5 ilçeden 3’ünde AKP yoğun rekabete karşın 2-3 ve hatta daha az oy oranı farkıyla seçimi kazanırken, dayanağı 2007 seçimlerinde aldığı eski parti oyları oluyor. Çünkü üç ilçenin adayından ikisi AKP’ye oy kaybettirirken, birisi de parti oylarının üzerine yeni oy koyamamış. Buna karşın MHP’nin AKP’den kazandığı Büyükşehir ve 5 ilçenin belediye başkanlığı seçiminde aday etkisi öne çıkıyor. Aynı yönlü aday etkisi, 2007 ve 2009 seçimlerinde Adana’da neredeyse esamesi okunmayan DP’nin iki ilçenin belediye başkanlığı seçimini kazanmasında da görülüyor.
2009 – 2011 Seçimleri üzerinden 2014'e bir bakış
2009 yerel yönetim seçimlerinde belediye başkanlığı Büyükşehir ve ilçe düzeyinde sadece kentsel alanlarda yapılırken il genel meclisi seçimleri kırı ve kenti birlikte kapsayan il ve ilçe mülki sınırları içerisinde yapılıyordu. Dolayısıyla belediye ve il genel meclisi seçmen kitleleri birbirinin aynı değildi. Bir başka deyişle belediye başkanları için oy kullanan seçmenler, il genel meclisi için oy kullanan seçmenlerin kentlerde yaşayan kesimlerinden oluşuyordu. Ama uygulamaya sokulan yeni Büyükşehirler yasası bu iki kitle arasındaki farklılaşmayı ortadan kaldırıyor çünkü, artık her iki seçimde de il – ilçe seçmenlerinin tamamı belediye başkanlığı ve de il-ilçe meclisi için oy kullanır konuma gelmiş oldular. Ne var ki bu durum, belediye başkanı ve il genel meclisi için oy kullanan seçmenlerin tercihleri, genel milletvekili seçimi tercihleriyle benzer ya da farklı olacağına dair önceden elde edilmiş net bulgular ortada yok. Büyükşehirler yasasıyla değişen seçim kapsamı, 2011 seçimi kayıtları baz alınarak yapılan hesaplamaya göre, Adana’da seçmen kitlesini yüzde 31,2 oranında büyütüyor. Bu seçmen kapsamının büyüme oranı ilçeden ilçeye önemli (0 ile yüzde 317 oranında) değişiklikler gösteriyor. Bunun da nedeni ilçelerin kırsal ağırlıklarının farklılıklar sergilemesi. Sonuç olarak Adana’da ortaya çıkan yüzde 31,2’lik seçmen kitlesi büyümesinin üzerine bir de göç ve nüfus artış ya da eksilişi eklenecek olursa, ortaya azımsanmayacak bir seçmen kitlesi farklılaşması çıkmış oluyor.
Belediye başkanlığı seçimiyle il genel meclisi seçimlerinde seçmenlerin davranış biçimleri ve genel milletvekili seçimlerindeki parti yönelişlerinin önemli farklılıklar ortaya çıkarması, seçimlerin barajlı ya da barajsız oluşu nedeniyle gündeme gelebilecek farklılaşmaları ortadan kaldırmıyor. Ama 2007 – 2009 – 2011 seçimlerinde seçmenlerin illere ve seçimlere göre farklılaşan davranış biçimlerinin bize yine de 2014 seçimlerine ilişkin ipuçları vereceği gerçeği de göz ardı edilemez. Kaldı ki 2014 seçim sonuçları Türkiye’de siyasal çıkarımlarda bulunabilmek açısından yeni ve önemli veriler de sağlayacaktır.
2007 genel milletvekili seçimlerinde tek bir ilçenin birinci partisi olabilen MHP, İl genel meclisi seçimlerinde -belediye başkanlığı seçiminin de etkisiyle- 5 ilçenin birinci partisi oluyor. Ancak bu öne geçiş 2011 genel milletvekili seçimlerinde yine de MHP’yi o ilçelerin birinci partisi yapmıyor.
CHP 2007 genel milletvekili seçimlerinde birinci parti olarak çıktığı iki ilçede 2011 seçimlerinde de birinci parti olurken, bu ilçeler arasına il genel meclisi seçimlerinde birinci parti olduğu Seyhan ilçesini de katıyor. Ayrıca CHP Adana’da birinci ya da ikinci parti olduğu tüm yerleşim birimlerinde AKP ile yarışırken, AKP’nin bir çok ilçede CHP dışındaki rakibi daima MHP oluyor.
MHP 2007’de sadece Yumurtalık ilçesinin birinci partisiyken bu ilçede ne belediye başkanlığı ne de il genel meclisi seçimlerinde kazanan konumuna gelemediği gibi, 2011 seçimlerinde bu ilçenin ikinci partisi konumuna gerilemiş oluyor. Çünkü bu ilçede AKP (+) aday etkisi ile belediye başkanlığını kazanıp, bu kazanımını da 2011 seçimlerine taşımayı başarmış. Bu olgu da, belediye başkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde bir parti adına ortaya çıkan başarının iki yönlü çalışabileceğine de kanıt oluşturuyor.
Partiler oylarını hangi toplumsal kesimlerden alıyorlar?
Sandık bazlı seçim istatistiklerinden yararlanılarak Adana mahalleleri* ayrımında seçmen yönelişleri irdelendiğinde 2011 genel milletvekilleri seçimleri, seçmenlerin partilere yönelişleri konusunda önemli bilgiler ortaya çıkarıyor. Aşağıdaki tablo 2011 seçimlerinde Adana’nın yerleşik seçmenlerinin yüzde 14,6’sı (küçük kentler ve bucak-köylerde) kırsal kesimde yaşarken, üst kesim mahallelerinde yüzde 16,2, alt kesim mahallelerinde yüzde 12,7 ve orta toplumsal kesim mahallelerinde de yüzde 56,6’lık bir yerleşik seçmen kitlesinin olduğunu gösteriyor.
AKP 2011 genel milletvekili seçimlerinde Adana’da kayıtlı seçmenlerin yüzde 31,2’sinin oyunu alırken, CHP yüzde 25,7’sinin MHP ise yüzde 17’sinin oyunu almış. Tüm diğer parti ve bağımsızlara oy veren seçmenlerin kayıtlı seçmen içindeki ağırlığı yüzde 9,5. Adana’nın kayıtlı seçmenlerinin yüzde 16,6’sı da genel milletvekili seçimlerinde ya oy kullanmamış ya da geçersiz oy kullanmış. Bu bilgiler aşağıdaki tablonun satır ve sütun toplamında yer alıyor.
Genel olarak seçmenlerin mahallelere dağılımıyla AKP, diğer parti seçmenleri ve oy vermeyen / geçersiz oy kullanan seçmenlerin statüsel dağılımları birbirlerine çok benziyor. Toplam seçmen kitlesinin mahalle ve kırsal yerleşim birimlerine dağılım örüntüsünü benzer biçimde yansıtan üç ana seçmen kesiminin dışında CHP ve MHP’ye oy veren seçmen kesimi kalıyor. CHP’ye oy veren seçmenler mekana dağılım açısından Adana’nın genel seçmen kitlesinden farklılaşarak orta üst - en üst toplumsal statü mahallelerine doğru kayarken, MHP’ye oy verenler kırsal kesim (küçük kentler, bucak ve köyler) ile orta üst ve üst toplumsal statü gruplarının yaşadığı mahallelerde biraz daha yoğunluk kazanıyor. Bu üst toplumsal statülü kesimlerin yaşadığı mekanlara doğru kayma CHP’de açık biçimde öne çıkarken, az da olsa MHP’de de dikkat çekiyor.
AKP kendi oy ortalamasının çok üstünde oranlarla bucak ve köylerden, alt ve en alt toplumsal kesimlerin yaşadığı mahallelerden oy alıyor. AKP'nin en az oy alabildiği mekanlar ise üst ve en üst toplumsal kesimlerin yaşadığı mahalleler. Bu yapı sonuç olarak Adana’nın birinci partisi olmasına karşın AK Parti’nin, orta ve daha üst statülü mahallelerde CHP’den sonra gelmesine ve söz konusu kesimler açısından ikinci parti konumuna düşmesine kaynaklık ediyor.
Diğer partilerin seçmenleri ya da üç parti dışındaki partilere oy veren seçmenler, ağırlıkla orta (orta alt – orta üst) toplumsal statülü mahallelerde bir yoğunluk ortaya çıkarıyorlar. Seçimde oy kullanmayan ya da oyu geçersiz sayılan seçmenler kırsal kesim (küçük kentler, bucak ve köyler) hariç, hemen tüm bölgelerde aynı oransal dağılımı sergiliyor. Bu da kırsal kesimin seçimlerde oy kullanma düzeyinin kentsel alanlara göre daha yüksek gerçekleştiğini ve bu olgudan en çok yararlanacak partinin de AKP olduğunu gösteriyor.
Sonuç yerine
2014 Belediye başkanlığı seçimlerinde seçmen eğilimlerinin Adana’da AKP lehine çalışacağını gösteren üç önemli neden çıkıyor ortaya;
* 6360 sayılı Büyükşehirler yasası uygulamasıyla kırsal kesimlerin belediye sınırları içerisine alınması,
* Belediye Başkanlığı seçimi yapılacak Büyükşehir ve Büyükşehir İlçelerinin çok büyük kısmında AKP'nin önceki seçim sonuçlarına göre birinci parti oluşu ve ikinci partiyle arasındaki oy farkının çoğu yerde kayıtlı seçmelerin yüzde 10’undan fazla oluşu,
* AKP’nin seçimlere iktidar partisi olarak giriyor oluşu.
Adana Büyükşehir ve Büyükşehir İlçeleri belediye başkanlığı seçimlerinde AKP’ye rakip olacak CHP ve / ya da MHP’nin avantajları ise, bulunulan noktada şöyle görülüyor;
* CHP’nin 3 Büyükşehir ilçesinde birinci, diğer 3 Büyükşehir ilçesinde ise 2011 seçimlerinin ikinci partisi olarak Belediye Başkanlığı seçimlerine katılıyor oluşu,
* MHP’nin Adana’nın 10 Büyükşehir ilçesinde AKP’nin rakibi olarak seçime katılacak olması ve 2009 seçimlerinde aday tercihiyle biri Büyükşehir, 5’i Büyükşehir ilçe belediyesi olmak üzere 6 Belediye Başkanlığını AKP’den kazanma başarısını göstermiş oluşu,
* AKP belediye başkan adayına karşı oluşacak tepkinin en güçlü alternatif belediye başkan adayına yönelmesi olasılığının, CHP ve MHP adayları lehine gelişebilecek bir desteği oluşturması,
* AKP’nin yaşadığı ve yaşayabileceği iktidar yıpranması etkisi nedeniyle AKP’nin karşıtlarına yönelmek isteyen seçmenlerin önünde kazanma şansı olan partilerin CHP ve MHP ile sınırlı oluşu. (ST/HK)
* Veri Araştırma A.Ş. tarafından geliştirilen sosyal farklılığın mekana yansımasını gösteren Mahalle Statüleri Veritabanı’ndan yararlanarak hesaplanmıştır. Mahalle Statüleri Veritabanı (20 bin ve üzeri nüfuslu) tüm Türkiye kentleri için Mahalle Statü katmanlaşmasını gösteren ve dönemsel ya da yıllık verilerle sürekli güncellenen bir veri setidir. Bu veritabanında kentsel Türkiye’nin tüm mahalleleri; arsa metrekare değerleri, mahalle yerleşik nüfusunun eğitim düzeyleri ve mahalle gözlem değeri istatistiklerinden yararlanarak 7’li bir statü tabaka yapısına göre ayrıştırılarak indekslenmiştir. En üst’ten en alt sosyo-ekonomik tabakaya kadar 7 katmanlı bu mahalle statü yapısında üst 2, orta 3 ve alt sosyo-ekonomik statüler de 2 tabakadan oluşmakta ve bu tabakalarda yaşayan hanelerin gelir ve harcama trendleri de –il’den il’e değişmeler gösterse de- benzer yönelişler sergilemektedir. Veri Araştırma A.Ş. tarafından oluşturulmuş Mahalle Statüleri Veritabanı bu çalışmada da esas alınmış ve partilerin hangi toplumsal tabanlardan oy aldıklarına ilişkin bulgular da söz konusu veritabanının ürünü olarak kullanılmıştır.