Bir yılı geride bırakırken alanında uzman kişiler o yılı değerlendiren analizler yaparlar. Ekonomistler “2022 de krizin dibini gördük”, siyaset bilimciler “insan haklarında bu yılda listenin daha da alt sırasına düştük, feminist yazarlarımız “geçtiğimiz yıl kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet yine tırmandı” gibi başlıklarla istatistiklere dayalı görüşlerini yazıyorlar ve yayınlıyorlar. Bizler de okuyoruz.
Nerden baksak 2022 için söylenecek olumlu bir şey bulamıyor insan.
İçimiz bu kadar kararmışken birazcık yeni yıl partilerimize değinerek sorunlardan kaçalım istedim.
Elimde hazır olan bir iki ciddi yazıyı göndermek yerine 2022’ye veda edeceğimiz ve 2023 yılını karşılayacağımız yılbaşı akşamını yazmak istedim.
Dünya Noel akşamını geride bıraktı. İnançlı veya inançsız bütün insanlar Noel akşamı ailece uzun yemek masalarında buluştular. Bu gelenek hala çok canlı tutuluyor. Sokaklar ve evler rengarenk ışıklarla süsleniyor ve insanların ruh hali bir kaç gün de olsa mutluluğa kanat çırpıyor.
Bizim de yılbaşı kutlamalarımız var.
Sakın her yıl yenilenen “çam ağacı süslemek veya yılbaşı kutlaması yapmak ne dinimizde ne kültürümüzde vardır” diyenlerin oyununa gelip de moralinizi bozmayın.
Ailenizle sevdiklerinizle birlikte elinizden geldiği kadar en güzel sofralarınız kurun ve yeni umutlarla girin yeni yıla.
Bunları düşünürken bir sürü kaynaktan birkaç dilden okumalar yaptım.
Baktım ki bu kutlamalarımız bile bilimsel araştırmalara konu olmuş.
Sosyal psikolog Esther Kluwer bu tür akşamlardaki en büyük sorunun aileyi ve akrabaları kendimizin seçmemesi olduğunu söylüyor. Sevgilimizi seçiyoruz ama onun annesini seçemiyoruz örneğin. İnsanlar arkadaş olarak genellikle kendisine benzeyen insanları seçer ama arkadaşının arkadaşlarına da katlanmak zorunda kalabilir. Bunun için arkadaşlar aynı zevke veya aynı mizah anlayışına sahip olanlar arasından seçiliyor. Çünkü farklı görüşlere, normlara ve değerlere sahip insanlarla çatışmalar yaşanması kaçınılmazdır.
Evlilikler ile karışan ve büyüyen ailelerin bir yılbaşı kutlamasında bir araya gelmeleri bu yüzden tehlikelerle doludur.
Ayrıca aile ilişkilerinde 'eski acılar' gündeme gelebilir. Hele de bizim acılar ve dertler üzerine kurulu sohbetlerden mazoşistce zevk alan bir kültürden geldiğimiz düşünülürse bu kaçınılmazdır. Bir de bu kutlamalar öncesi üzerimizde büyük bir baskı olur çünkü keyifli bir akşam olması gerekiyor, adı üstünde yılbaşı kutlaması yapıyoruz. Bir sürü masraf ettik bu ekonomik krizde değil mi?
Bazılarımız ailesiyle birlikte bir yılbaşı yemeğinden korkar. Çünkü bir aile buluşmasında Rusya-Ukrayna savaşı, mülteci sorunu, İmamoğlu mu Kılıçdaroğlu mu başkan adayı olmalı, ekonomi nasıl kurtulur gibi bir sürü konu hakkında çıkan tartışmalardan bir kavgaya dönüşebilir. Bu durumda ne yapacaksın? Masanın en neşeli tipi o anda mutfaktaysa ve masaya bir sessizlik çöktüyse o sessizlik anı size saatler geçmiş kadar uzun geldiyse ve sessizliği bozmak zorunda hissediyorsanız kendinizi? Hele de aileye açıkça uymayan ya da gerçekten hoşlanmadığınız insanlar da son anda masaya eklenmişse. Ve bir de sizi sürekli eleştiren bir aile üyesi tam karşınızda oturuyorsa.
Böyle bir akşamdan nasıl sağ çıkılır? Bu soru gerçek olabilir mi?
Biraz abartılı olabilir ancak geçenlerde okuduğum bir makalede 2010’da yapılmış bir Amerikan araştırmasından alıntılar vardı ve okuduklarım beni gerçekten şaşırttı. Araştırmaya göre onlar için yılın en önemli kutlaması olan Noel akşamı diğer günlere göre daha fazla insan ölüyormuş. Araştırmacılar, makul (ancak incelenmemiş) bir neden olarak tatil sezonunda artan psikolojik strese işaret ediyorlar. Başka (yine kanıtlanmamış) bir olasılık da, Noel eğlencelerine gitmeyi, Noel aile yemeklerine katılmayı o kadar çok istedikleri için yaklaşan ölümlerini birkaç gün erteleyebiliyor olabilirlermiş.
Bu araştırmanın ciddiyetini teyit edemedim maalesef.
Birinci faktör yani stres faktörü bizim günlük yaşamımızın olmazsa olmazıdır ama yine de bayram ve yılbaşı arifesinde zirve yapar.
Kimin ailesine ilk önce gidilecek, ne hediye alınacak, bütçemiz ne kadar, gibi normal bir konuşma çok kısa sürede tartışmaya ve oradan da büyük bir aile krizine yol açacak kavgaya dönüşebilir. Çok tanıdık geliyordur herkese sanıyorum.
Ama yılbaşı partileri en zorudur. Ailelerle mi? Kimin ailesinde? Düşünmek bile istemiyorum.
Aile ile yılbaşı yemeğinizin başarılı hatta mutlu geçmesi için nelere dikkat edeceğiz? Onca emek ve para harcadığımız bu gecede eğlenmek ve mutlu olmak benim de hakkım diyorsanız dikkat etmeniz gereken bir sürü nokta var.
Batılı araştırmacılar Noel yemekleri hakkında yaptıkları araştırmaların sonunda uzun uzun alınması gereken önlemleri ve tavsiyelerini de eklemişler.
Bu tavsiyeleri okumadan önce benim tavsiyeler hakkında her zaman neden çok çekimser olduğumu açıklamak isterim.
Bence tavsiyeyle ilgili ilk büyük sorun, her zaman genel olarak işe yaramamasıdır. Bir kişiye yardımcı olan şey diğeri için hiç de iyi olmayabilir. Ve ikinci büyük sorun da: Birinden tavsiye alan kişi, kendini ikincil bir konuma getirir. Yani birinin senden önce her şeyi görmüş ve konuyu iyi biliyor olması ve onun gözünden kendini yönetmeye çalışma çabası. Burada eşitsiz bir durum var, bu da insanı güvensiz bazen de huysuz yapabilir ve bir anda tüm tavsiyeleri reddedebilirsiniz.
Belki tavsiyeleri kişisel olarak almamak bu tavsiyeler benim için değil başkaları için yapılmış diye karşılamak bir çözüm olabilir. Tavsiyeye her zaman kişisel olarak değil, başka biri için verilmiş gibi yaklaşsak yani… O zaman eğlenceli bir oyun haline getirebiliriz durumu.
Örneğin sürekli şikayet eden babanıza daha o başlamadan “Bu akşam ne kadar neşeli ve mutlu görünüyorsun” diyebilirsiniz.
İşte yılbaşı akşamınızın huzurlu geçmesi için, uzmanlardan okuduklarımdan çıkarttığım, bazı altın öğütler:
1. Normal davranın
Güleryüzlü ve nazik olun, hassas konuları açmayın… Kavga çıkması ev sahibi ve diğer misafirler için hiç hoş olmaz. Başka birininin fikrini değiştirmeye çalışmak genellikle işe yaramaz.
2. Çok fazla alkol almayın
Alkol öz kontrolü azaltıyor kimilerinde tamamen yok ediyor. Alkollü iken duygularınızı daha az düzenleyebilirsiniz. Eğlenceliyse sorun değil ama gerilim varsa alkol işleri gerginleştirebilir. Örneğin, daha az öz denetiminiz varsa, kızgınlık daha kolay öfkeye dönüşür. Tahtalara vuralım.
3. İşler zorlaştığında araştırmacı gibi davranın
Bir bilim insanıymış gibi davranın. Araştırmacı olarak hareket ederseniz, duygusal olarak kendinizi uzaklaştırırsınız ve orda bir anda içine düştüğünüz gerginlikten mesafe alırsınız ve sonuç olarak kendinizi korursunuz.
Dövüşleri gözlemlemekten keyif alanlardansanız o zaman ateşe biraz daha yakıt ekleyebilir ve ardından arkanıza yaslanıp memnuniyetle izleyebilirsiniz.
4. Bu akşamı bir oyun olarak düşünün
Kendinizi duygusal olarak uzaklaştırmanın bir başka yolu da tüm akşamı doğaçlama bir tiyatro olarak düşünmektir. Bunun ek bir avantajı da kendi rolünüzü seçebilmeniz ve farklı davranış türlerini deneyebilmenizdir. Doğaçlama tiyatronun en çok diğer "oyuncuların" söylediklerine uyduğunuzda eğlenceli olduğunu unutmayın, aksi takdirde "sahneyi" engellersiniz.
5. İnsanlar genellikle birinin söylediğine inanamadıklarında bunu onun yüzüne karşı söylerler - oysa hiç de inanılmaz değildir, çünkü o kişi bunu nerdeyse 20 yıldır her 10 dakikada bir söylüyor. Örneğin aranızdan biri her zaman olduğu gibi doların yine fırladığını ve bizi daha kötü günlerin beklediğini anlatırken, son referandumda “yetmez ama evet” dediğiniz için sizi her gördüğünde “işte bütün bunlar bizi teslim ettiniz bu iktidar yüzünüzden oluyor” diyen “hayırcı” birine karşı asla savunmaya geçmeyin ve yanlışını düzeltmeye çalışmayın. Bırakın yılbaşınız mutlu geçsin.
6. Kişisel saldırılar gelirse örneğin “yine her zamanki gibi geç kaldın” derse biri “evet doğru ben hep geç kalırım, kendi doğumuma bile geç kalmışım” derseniz anı kurtarırsınız.
Yani eğer saldırıya uğrarsan, rakibini kendi ifadenle yere ser.
Aileyi tanıyorsunuz ve genellikle kimden hangi eleştiriyi bekleyeceğinizi zaten bilirsiniz, bu nedenle esprili bir cevap her zaman işe yarar diyor uzmanlar…
7. İnsanlara eğlenceli şeyler sorun
Yemek arkadaşlarınıza şu anda hayatlarında en çok neye heyecanlandıklarını sorun. Sessizliği bozmanın en iyi yollarından biridir. Anlatan uzatırsa mutfak benden yardım bekliyor diye kibarca kaçabilirsiniz.
8. Mutfağa gidin
Masadaki sohbetler gerçekten ilerlemiyorsa mutfağa gidin. Çoğu zaman aşçı, herkesi davet eden ve aynı zamanda en kibar kişidir. Aksi takdirde, en azından içecek mutfakta olacaktır. Belki masadan uzaklaştırılan başka iyi insanlar da vardır. Daha az eğlenceli bir partinin ortasında eğlenceli bir parti oluşturun. Bunun başarıldığı akşamlar, yalnızca zıtlık nedeniyle de olsa, genellikle en iyi akşamlardır. (SM/AS)