Kosova anayasanın 15 Haziran’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu tarihte, 1999’dan bu yana bölgede bulunan Birleşmiş Milletler Kosova Geçici İdari Misyonu’nun (UNMIK) yetkilerini polis, yargıç ve danışmanlardan oluşacak olan Avrupa Birliği Polis ve Adalet Misyonu’na (EULEX) devretmesi planlanıyor.
Ancak BM Güvenlik Konseyi’nden bu konuya ilişkin karar çıkmasının zorluğu (Rusya’nın Kosova’nın bağımsızlığını tanımaması nedeniyle), UNMIK’ten EULEX’e geçişin zaman alabileceği yönünde sinyaller veriyor.
Anayasa taslağının temelini BM Kosova Özel Temsilcisi Martti Ahtisaari’nin önerdiği ve Ahtisaari Planı olarak anılan plan oluşturuyor. Bu plan Kosova’nın, azınlık haklarının garantiye alınabilmesi ve de hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirilebilmesi için "uluslararası gözetim altında bağımsız" bir devlet olmasını öngörüyor.
Kabul edilen anayasada Kosova, tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu bir ülke olarak tanımlanırken Arnavutçanın yanında Sırpça da resmi dil olarak kabul ediliyor. Azınlıkların hakları (nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan Sırpların), kapsamlı bir şekilde korumaya alınıyor.
Azınlıklara mecliste belirli sayıda temsil kotası verilmesi gibi anayasada yer alan birçok hüküm, 2001'den bu yana yürürlükte olan Kosova Geçici Öz-Yönetim Anayasal Çerçevesi’nden alınmış bulunuyor. Azınlıkları ilgilendiren yasaların onaylanabilmesi için Makedonya’da olduğu gibi çifte çoğunluk sağlanması gerekiyor.
Çifte çoğunluk şartına göre, azınlıklarla ilgili kararlar alınırken hem çoğunluğu hem de azınlığı temsil eden grupların kararın kabulü yönünde destek vermesi gerekiyor.
Anayasanın dayandırıldığı Ahtisaari Planı’nın uygulanmasının denetimi Uluslararası Sivil Temsilci unvanı da bulunan Pieter Feith’e bırakılırken, AB Misyonu’nun Kosovalı yetkililerin planın uygulanmasını etkileyebilecek kararlarını veto etme yetkisi bulunuyor.
Cevap bekleyen bazı sorular
Kent Üniversitesi’nde görev yapan Balkanlar Uzmanı Florian Bieber, anayasanın siyasal örgütlenme açısından bazı soruları yanıtsız bıraktığına dikkat çekiyor. Bieber’e göre örneğin; Kosova’nın 35 yerel idaresine ne derecede yetki devredileceği konusu, şu anda Kosova’daki kurumları boykot eden Sırplar siyasi sürece tekrar katıldıklarında cevaplanması gerekecek noktalardan biri.
Bieber ayrıca anayasanın gelecekte Sırbistan ve Kosova arasında toprak değişimine gidilmesi ihtimalini dışarıda bırakmadığını da vurguluyor. Bu konuda ilk akla gelen planlardan biri, Kosova’nın Sırpların çoğunlukta olduğu kuzey ucuna karşılık Arnavutların çoğunlukta olduğu Sırbistan’ın güneyindeki Preşova Vadisi.
Toprak değişimiyle ilgili tartışmaların, Kosova’nın "gerçek" bir devlet olma yolunda atacağı adımlarla daha fazla gündeme gelmesi bekleniyor.
- Kosova’nın anayasası, Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanmış olan son taslağın sunulmasının ve bu taslağın Avrupa Birliği Kosova Özel Elçisi Pieter Feith tarafından onaylanmasının ardından 9 Nisan’da Kosova Parlamentosu tarafından oybirliğiyle kabul edilmişti.
Anayasa, bu yıl 17 Şubat’ta tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Kosova açısından büyük önem taşıyor. Kosova, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve birçok Avrupa Birliği (AB) üyesinin de içinde bulunduğu 30’u aşkın ülke tarafından devlet olarak tanınmış bulunuyor. (ZG/GG)