Yemeksepeti 6 Eylül Cuma günü “Uyumluluk Kuralları”nı açıkladı. Bunu “mobbing kuralları” olarak değerlendiren kuryeler, son dönemde art arda çalışma koşullarını zorlaştıran kararlar alan firmaya tepkili.
Yeni kurallar “uyum” mu, “mobbing” mi?
Yeni açıklanan kararlara göre;
- 7 gün içerisinde üç farklı günde dökülme ve dağılma sorunları sebebiyle sürücü destek ekibine bağlanıldığında üç gün erişim engeli,
- 7 gün içerisinde dört farklı günde adres ve kullanıcıya ulaşamama sorunları nedeniyle sürücü destek ekibine bağlanıldığında bir gün erişim engeli,
- 7 gün içerisinde iki farklı günde siparişe gitmeyi reddetme sebebiyle sürücü destek ekibine bağlanılırsa bir gün erişim engeli,
- Son 7 gün içerisinde üç farklı günde kaza sorunları sebebiyle sürücü destek ekibine bağlanıldığında süresiz erişim engeli getirilecek.
Kuryeler sosyal medyada tartışıyor, örgütleniyor
Zaten sahada karşılaşılan sorunların çözümü için kurye desteğe bağlanma konusunda zorluklar yaşayan kuryeler, açıklanan bu yeni kararlar sonrası sipariş teslim etme sürecinde kaderlerine terk edildiklerini düşünüyorlar.
Kararlar açıklandıktan sonra neredeyse tüm il ve ilçelerde var olan WhatsApp gruplarında kuryeler, bu kuralların var olan “esnaf kurye modeli”nin şartlarını daha da çekilmez hale getireceğini dile getirmeye başladı.
Sosyal medyada çok sayıda paylaşım yapılırken, Instagram’daki paylaşımların altında birçok kurye “Bu şartlar altında çalışılmaz”, “Şu mevzuyu görür görmez ilk iş başvurumu yaptım, kalanlara Allah sabır versin”, “En kısa zamanda işi bırakıyorum”, “Hem şirket aç, vergi öde hem de bunlara kölelik yap”, “Zaten yetkililere ulaşamıyorduk, artık korkumuzdan kaza yaptık diyemeyeceğiz”, “Esnaf kuryelik pişmanlıktır” yorumları yazmaya başladı.
Kuryelerin bir kısmı “Böyle gelmiş böyle gider”, “Bordrolu kuryelerine acımayan YS, esnaf kuryelere hiç acımaz”, “Biz iş bıraksak bile çalışacak olanlar var” gibi negatif mesajlar yazdı. Çok sayıda kurye de tepkilerini eyleme dönüştürme iradesi beyan etti: “Bu düzen böyle gitmez, derhal örgütlenmeliyiz”, “Kontak kapatmanın zamanı geldi”, “Bizi düşünmeyenleri biz mi düşüneceğiz?”, “Kurye sayısı arttı diyerek azaltmaya çalışıyorlar, kışın ‘kurye kurye’ diye ağlamaya başlarlar”, “Kendimize ve işimize saygımız olsun. Bir iki gün kontak kapatılırsa kimse aç kalmaz, bunlar kuryelerin gücünü görür.”
Kuryeler protesto ediyor, şirket işçi kıyımı yapıyor
8 Eylül’de Ataşehir, Ümraniye, Sarıgazi, Sancaktepe’den bir grup kurye Yemeksepeti’nin Çekmeköy deposu önünde toplanarak yetkililere taleplerini iletmek istedi. Kuryeler burada muhatap bulamazken, dün (9 Eylül) Şişli’deki Yemeksepeti Genel Merkezi önünde toplanan 100’e yakın kurye de taleplerini iletebileceği bir yetkiliye dahi ulaşamadı.
“Uyumluluk kuralları geri çekilsin” talebinin yöneticilere ulaştıramayan kuryeler, korna çalarak “Kuryeler burada, patronlar nerede” diye slogan attı. Kuryeler yaptıkları basın açıklaması ile insanca çalışma koşulları için mücadeleye devam edeceklerini dile getirdiler.
Yemeksepeti yönetimi, bu çağrılara kulak tıkarken protestolara katılan onlarca kuryeyi deaktif etti. Yeri gelince kuryeleri “iş ortağı”, “kendi işinin patronu”, “esnaf kurye” olarak nitelendiren Yemeksepeti, tek taraflı sözleşmelere dayanarak sahadaki kuryelere danışmadan tek taraflı kararlar alıyor. Bu tablo esnaf kuryeliğin ne kadar güvencesiz olduğunu, “iş ortaklığı”, “patron kuryelik” gibi lafların ne kadar sahte ve aldatmaca olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Kuryeler mücadele etmekte kararlı
Yemeksepeti’nin “hem suçlu hem güçlü” tavrına karşı kuryelerin tepkisi büyüyor. İzmir’deki kuryeler, “İnsanca çalışma koşulları talebimize kulaklarını tıkayan, şartlarımızı her geçen gün ağırlaştıran, fazla kurye istihdam etmekten, kurye kazançlarını düşürmekten çekinmeyen, ‘uyumluluk kuralları’ adı altında adeta kölece çalışma şartlarını dayatan, emeğimizi ve gençliğimizi sömüren Yemeksepeti şirketine karşı hepinizi birlik olmaya çağırıyoruz” diyerek bir açıklama yayımladı.
“Arkadaşlar cuma günü slotları salıyoruz, Yemeksepeti’ni sallıyoruz” diyen kuryeler, 13 Eylül Cuma günü çalışma saati seçmeyerek iş bırakacaklarını duyurdular.
Kuryelerin taleplerine kulak tıkayan Yemeksepeti en ufak bir protesto ya da hak arayışı karşısında tipik patron refleksini temsil ediyor. Genel Merkez önündeki protesto ve slotları salma konusunun WhatsApp gruplarında ve sosyal medyada sahiplenilmesi ve destek bulması sonrası bir şirket yöneticisinin kuryeleri tehdit ettiği bir ses kaydı gruplarda paylaşılmaya başlandı.
Yetkilinin uzun tehditlerini yazmayı elbette ki düşünmüyoruz. Ama birkaç cümle aktarmazsak olmaz: “Bir duyum aldım. Türkiye’nin birçok yerinde herkes birbirine haber vererek kontak kapatma, eylem gibi bir süreç içerisine giriyorlarmış. Haklarınızı savunmanızın arkasındayım ancak bu işlemi yaparken firma reklamı ile yapmak yasal süreçler doğuracaktır. Kontak kapatan, eylem yapan kişilerin bilgisi Yemeksepeti’nin eline ulaşacaktır ve kişinin hesabını deaktife alacaktır…”
İşçiler kardeş, peki patron?
Görünen o ki, Yemeksepeti müşterilere süslü reklamlar yapmaya, kuryelerine ise “kölelik sistemi”ni dayatmaya devam edecek. Hakkını arayan kuryeleri ise tek taraflı sözleşmelere dayanarak işten atmaktan geri durmayacak.
Buna karşın Yemeksepeti kuryeleri de pandemide fedakârca sipariş dağıtan, deprem bölgesine gitmekte tereddüt etmeyen, orman yangınlarında canla başla çalışan kuryeler olarak insanca çalışma koşulları için haklarını aramaya devam edecek.
Yangınla mücadelede moto kuryeler
(MÇ/VC)