Sigortalı olmak çocuk işçileri korumuyor
Kırsalda, tarımda gençlerin ve bazen çocukların devlet tarafından sigortalanarak çalıştırılması doğru bir yaklaşım değil. / 3 Şubat 2023
Çalışma Yaşamı ve Kadınlar
Mevcut İş Kanunu cinsiyet ayrımını önlemede yetersiz. Tasarı da sorunlu. Cinsiyet ayrımcılığına karşı Avrupa Birliğinin yönergelerini dikkate alan düzenlemeler süratle İş Kanununa konulmalı. / 10 Mart 2003
bianet’te Doğan Keskin’den 20 yılda 89 yazı yayımlamışız. İlk ve son yazısı, ki hastalığının çok da sıkıntılı olduğu bir dönemde yazdı, tanımayanlara Doğan Keskin’i anlatıyor; yeraltında, yerüstünde, fabrikada, ofiste, tarlada çalışanlar, çalışamayanlar, mevsimlik işçiler, iş cinayetleri, örgütlenme özgürlüğü, sendikalaşma, taciz, mobbing, çalışma süreleri, dinlenme süreleri, iş güvenliği, işyeri güvenliği, toplu sözleşme, çalışanlara özel düzenlemeler, anayasal haklar, ihlaller…
Mevzuatı izleyen, gazetecilerin pek de başa çıkamadığı torba kanun tasarılarını inceleyip bizi haberdar eden, dikkatimizi çeken bir bianetçi. Telefonla, WhatsApp’ları, e-postalarıyla, soruları ve önerileriyle aklımızın ermesi pek beklenmeyen yasal düzenlemeleri anlaşılır kılmasıyla Doğan Keskin bianet’in önemli şanslarından biridir.
Biridir diyorum, çünkü başka dostlarımız da var onun gibi. Şimdi ne yapmalı diye düşünürken Doğan'ın, Doğan gibi bianetçilerin konuya açılım getiren çalışmaları posta kutusuna düşer.
* * *
Telaştayız, koşuyor muyuz, kaçıyor muyuz, belli değil. İlk boş banka iliştik, kafa kafaya verdik, başımıza gelen zaten gelecekti biliyorduk gelince ne yapacağımızı bilememenin şaşkınlığıydı herhalde üzerimize yapışan. O sıra hepimizin bebeği, ki her daim öyle, hopluyor, zıplıyor, aniden tatile dönüşmüş bir cuma gününde annesiyle, babasıyla ve de teyzesiyle, yani benimle mutlu.
Neden insanlar aynı yöne doğru gidiyorlar? Görüyoruz, pek ilgilenmiyoruz, somut durumun somut tahlilleriyle meşgulüz. Sesler artınca, bakınıyoruz. Bizim ufaklık süs havuzuna düşmüş meğerse. Baba ceketini çıkarıyor, kızını sarmalıyor, hızla Sakarya caddesinden Sıhhiye’ye doğru koşuştururken, “nasıl devrim yapacaktık biz” deyip gülmekle ağlamak arasında gidip geliyoruz.
Burası başkent, tarih 12 Eylül 1980. Askerler darbe yapalı 10-12 saat olmuş. O gün Kenan Evren ve generalleri ilan ettikleri sokağa çıkma yasağını Ankara'da saat 14.00'te kaldırdılar. Ufaklık Sanem’in annesi Hülya can arkadaşım, babası Doğan da yıllar içinde en iyi dostlarımızdan oluyor. bianet yazarı.
Üçümüz de sosyal hizmet uzmanıyız, mesleğimizi seviyoruz, hayattaki duruşumuza uygun. Hem “devrimcilik” yapıyoruz, hem de maaş alıyoruz. Yaşasın TC. Dahası, mesleğimizi hızlı söyleyince “sosyalizm uzmanı” sanıyorlar. Ne güzel!
Hülya ile ikimiz Sağlık Bakanlığı’ndayız, Doğan Çalışma Bakanlığı’nda iş müfettişi. Onunki, daha da damardan, işçi sınıfıyla çalışıyor, sınıfın hakları, sınıfa karşı ihlaller onun işi. Fabrikalarda, tarlalarda iş güvenliği dedikçe patronların rahatını kaçırıyor. Memnunuz.
Askeri darbe generallerinin bütün örgütler gibi kapattığı Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu’nda beraberdik. Özenli, beklenen dille, sanki ceketinin ya da gömleğinin kolunu hafif sıvayarak kararları deftere geçiriyor hali gözümün önünde şimdi.
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nin kapatılmasından sonra Doğan “örgütlenme hakkı”nı yeniden kullandı, sadece yazmakla kalmadı. İş Müfettişleri Derneği’nin kurulmasına öncülük edenler arasında yer aldı, derneğin ilk kurucu başkanı da oldu 1998’de.
Askeri darbe bizim Ankaralılığımızı bitirdi. Dostluğumuz Ankara-İstanbul hattında güçlenerek sürdü.
* * *
Neden bunları yazıyorum şimdi? Doğan gideli bir ay oluyor. Aramızda olsaydı, mesela, Ankara Tabip Odası’nın aşırı sıcaklarda işçilerin çalıştırılmasına dair notunu paylaşırdı. Gitmeseydi; Hülya ile rutin telefon konuşmalarımızın bir yerinde ahize Doğan’a geçecek, konu İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi İSİG’in Haziran-2023 raporuna gelecekti.
Nedir bu servis kazaları, servis arabalarına baksak! 18 işçinin düşerek öldüğü yüksekler neyin, nerenin yükseğiymiş? İşçiler, öldüren şiddet ne? Elektrik işçileri nasıl çarpıyor da öldürüyor? Sorular, sorular… Belki de Doğan mevzuata bakacak, bianet ekibi de sorulara çeşitli yollardan cevaplar arayacak, gündemi iş cinayetlerine doğru bükecektik hep birlikte.
Yazar Doğan Keskin yazılarına minik dokunuşları her seferinde yayına hazırlayan editörlere teşekkürle fark ettiğini fark ettirir, ara başlıkların okunurluğu kolaylaştırdığı yolundaki iddialarımızı yıllar içinde giderek daha inanılır bulduğu için de yer yer ara başlıkları kendi atar(dı). Ancak başlık başkadır. Haber vermeden, mutabakata varmadan değiştirilen ve anlamı kayan başlıklarla ilgili maruzatını müthiş bir zarafetle paylaşırdı.
* * *
Doğan Hacettepe Sosyal Çalışma’dandı, eş durumundan da biz, Sosyal Hizmetler Akademisi ‘72 çıkışlıların buluşmalarından her zaman o da vardı. 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası günlerde hayatımızda Doğan yoktu ama İkinci darbe öncesi altı yılda beraberdik Ankara’da.
Dur durak bilmeden onca "işin gücün" arasında, memurların fazladan sürgünlerle, yerinden edinmelerle geçen yıllarında sinemaya da, tiyatroya da vakit bulur, Çağdaş Sahne'deki konserleri, panelleri kaçırmaz, iktidarların resmi sosyal hizmet politikalarıyla didişirdik hep birlikte.
Doğan'ın şahane salatalarıyla şenlenen Hülya masalarındaki özel buluşmalarımızda hiçbir konu eksik kalmasın telaşıyla konuşurduk. Doğan'la mümkünse kırk yılda bir şarap içmek isterdik. Doğan iyi şarap sever, purosu da mutlaka eşlikçidir. Sigaradan pek hoşlanmasalar da mecburen ses çıkarmazlar. İçerim.
Doğan iyi bir fotoğrafçıydı da. Her işinde olduğu gibi sevgisini ve özenini fotoğrafa da katardı. En önemlisi de fotoğrafları boşluğa bırakmaz, albümleştirirdi. Kıskanılası!
En son nedense bilmediğim okey düşkünlükleriymiş. Torun Ayda yaz akşamlarında dedesiyle keyifle oynarmış. Oyunlardan hiç anlamadığımdan olsa gerek konusu geçmemiş! Okeyli fotoğraf yeni geldi bana.
Doğan Keskin emekli iş müfettişi olarak son 14 yılda da yine durmakszın çalıştı. IPS İletişim Vakfı da dahil pek çok örgüte düzenli ya da her ihtiyaç duyulduğunda danışmanlık, Maden Mühendisleri Odası teknik nezaretçi eğitim programında, kadın örgütlenmelerinde olduğu gibi iş hukuku alanında eğitmenlik yaptı.
"Çalışma yaşamındaki riskli gruplara, kadın, çocuk istihdamı, ayrımcılık, değişen çalışma ilişkileri ve hakların geliştirilmesi gibi konularda yoğunlaştı. Çalışma hayatı ve sosyal politikaya ilişkin düşüncelerini gazetelerde, dergilerde paylaştı. Bir söyleşisinde de belirttiği üzere 600'ün üzerinde makale yazdı. bianet'te yazması da şaşırtıcı değil özetle.
İlgilendiği her alandaki çalışmaları yakından izlediği içindir ki sayısız konferansta biriktirdiklerini paylaştı, hak alanlarında çalışanlara rehberlik etti.
50 yıllık dostum Doğan seni çok özleyeceğim, bianet ekibi de değerli bianet yazarı Doğan Keskin yazılarını çok özleyecek.
Gittin, eksildik hayatta ve bianet'te. (NM/APK)