Eminim ki bianet’e stajyer olarak gelen birçok insan, buraya duyduğu bağlılığı anlatarak ayrılmıştır. Ben de o ekibe katıldım. Staj kabul mailim geldiğinde hissettiğim sevincin yanında, beni en çok heyecanlandıran şey, uzun zamandır uzaktan takip ettiğim bir yerde artık üretme fırsatı bulacak olmamdı.
bianet bana, farklı konularda sorular sorabildiğim ve haber üretebildiğim bir alanın mümkün olduğunu gösterdi. Her fikrin ciddiyetle dinlendiği, her sorunun bir araştırma kapısı açtığı bu ortam, gazeteciliğin özgürlükle ne kadar iç içe olduğunu sorgulamamı sağladı. Haberciliğin yalnızca bilgiyle değil; merakla, cesaretle ve özgürce düşünme alanıyla kendini var ettiğini burada öğrendim.
Buradaki gazetecilerin dil konusundaki titizliği ve hassasiyeti, haberciliğin nasıl olması gerektiğine dair bakışımı kökten değiştirdi. Her bir kelimenin herhangi bir grubu hedef alıp almadığını, ayrımcı bir ton taşıyıp taşımadığını tartışmalarına şahit olmak; başlık, spot ve metinlerde aynı özeni sürdürdüklerini görmek, günlük hayatımda karşıma çıkan herhangi bir yazıda da aynı hassasiyeti göstermemi sağladı.
Bu pratik, haberi yalnızca daha doğru değil, aynı zamanda daha adil kılıyordu. İnsan hakları odaklı bir çerçevenin dilin içinden kurulabileceğini burada öğrendim. Artık yazarken refleks olarak “Bu ifade kimi dışlar, kimi görünmez kılar?” diye kendime soruyor, gerekiyorsa alternatif bir dil arayarak metni yeniden kuruyorum.
Kelimelerin sorumluluğu
Haberde kullanılan her kelimenin bir sorumluluk taşıdığını fark ettim; çünkü gazetecilikte tarafsızlık yalnızca mesafeyle değil, haklara duyulan saygıyla mümkün oluyor.
Bir aylık süreçte satırlara sığdıramayacağım kadar çok şey öğrendiğimin farkındayım. İlk yazımı, uzun zamandır haberlerini takip ettiğim Tuğçe Yılmaz’a okuturken hissettiğim kaygı; onun samimi ve yapıcı yaklaşımıyla yerini daha fazla üretme isteğine bırakmıştı.
Devamındaki süreçte, çocuk yoksulluğu hakkında yaptığım haberde her sorumu yanıtlayan ve bilgilerini benimle paylaşan sevgili Nalin Öztekin’in yaklaşımı ise gazeteciliğin yalnızca bireysel bir üretim süreci olmadığını, birlikte düşünmenin ve dayanışmanın bir sonucu olduğunu anlamamı sağladı.
Buradaki herkese, paylaştıkları bilgi, gösterdikleri sabır ve sağladıkları destek için içtenlikle teşekkür ediyorum. bianet’te geçirdiğim bu süre, yalnızca bir staj değil; gazeteciliğe ve üretmeye dair bakışımı şekillendiren bir deneyim oldu. Buradan ayrılırken bir dönemi kapattığımı değil, uzun soluklu bir yolculuğun ilk adımını attığımı biliyorum.
Beyza Köz’ün bianet’te yayımlanan haber ve yazılarını görmek için tıklayın. (BK/TY)







