'Ya bu adamlar delidir; ya da ben çıldırmışam!'
Kırk kere Washington'a gidilip gelinerek hazırlanan 2002 bütçesi ve onunla bağlantılı kimi projelere bakan bir iktisatçının da başka bir şey söylemesi çok zor.
Yayınlanan rakamlara bakarken ben en azından bir kaç kere kendi kendime bunu sordum. Acaba bende mi bir anormallik var? Sonuçta, bilimsel ruh sağlığımın daha fazla zarar görmesinin önüne geçmek için oturup bu yazıyı yazdım.
Ütopyacı Maliyeciler
Siyasal düşünce tarihinde 'ütopyacı sosyalistler' diye bilinen bir grup düşünür vardır. Hadi sosyalizmin ütopya ile bir ilişkisinin olması normal ama, maliyecilik, ütopya ve hayal ile ilişki kurmaya en az uygun olan alanlardan biri.
Yüksek Planlama Kurulu'ndan çıkan bütçe büyüklüklerine bakılırsa kamu maliyesinin sorumluları, bu gidişle literatüre 'ütopyacı maliyeciler ekolu' diye geçebilir.
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Maliye Bakanlığı'nın bütçe taslakları arasında iki katrilyonu aşkın fark olmasında aslında şaşılacak bir şey yok. Zira, bizzat devletin kendi hazırladığı raporlarda, kamu mali yönetiminin karmaşık, şeffaf olmayan, etkinlikten uzak olduğu söyleniyor.
Bütçenin her sene olduğu gibi gerçek bir tahmine değil de temennilere dayanması da değil sorun.. (O yüzden her sene daha yarı yıl gelmeden bütçenin iyice şaşmasına ve ardından gelen revize bütçelere çoktan alıştık.)
İlk defa bu yıl, bu kadar saçma proje ve iyimser beklenti bir arada duruyor. Saçmalık o kadar aşikar ki, daha rakamlar Bakanlar Kurulu'nda dağıtılır dağıtılmaz bir, iki bakan birkaç dakika içinde aşikar çelişkilerin bazılarını yakalayıverdi.
Kamu maliyesini yönetenler bu sene yıl sonu itibariyle toplam bütçe harcamasını 79 katrilyon olarak tahmin etmiş ki makul...
Açıklanmış olan dokuz aylık harcamalar 54,8 katrilyon. Ekimin de ortasına geldik; tahmin etmeleri gereken şunun şurasında 2.5 ay var. Fakaat..
Masal bu ya: Faiz ödemeleri azalacak
Gelecek yılın yani 2002'nin bütçesi bu yılın fiyatlarıyla 68.6 katrilyon tahmin ediliyor. (Cari yani, 2002 fiyatlarıyla 98 katrilyon) Reel olarak yüzde 14'lük bir düşüş ... Hem de hangi kalemden biliyor musunuz? Faiz ödemelerinden ...
Faiz ödemeleri reel olarak yüzde 29 azalarak 41,3 katrilyondan 29,3 (cari fiyatla 42,8) katrilyona düşecekmiş.
Böylece faiz dışı bütçe harcamaları 37,7 katrilyon iken 37.8 (cari 55.2 katrilyon) olacak, daha doğrusu yerinde sayacak.
Vergi gelirleri reel olarak (bu yılın fiyatlarıyla) 2 katrilyon kadar artarak (cari olarak 57,9 katrilyon) olacak. Sonuçta borçları ödeyip bizi düze çıkaracağı umulan (sihirli rakam) 'faiz dışı fazla' kalemi 11,3 katrilyondan 10,8 katrilyona ılımlı bir gerileyişi tutturabilecek. (Cari, yani 2002 fiyatlarıyla 15,8 katrilyon).
Sonuçta durum biraz kötüleşse bile dikişler tümüyle patlamış görünmeyecek. Asayiş berkemal!
Eh işte, zamanla, bu faiz dışı fazlayı büyüte büyüte; devlet 100 katrilyonu geçen iç ve 120 milyar dolar seviyesindeki dış borçlarını azaltacak, memura işçiye reel bir zam yapacak, yatırımları da artıracak! Hoca rahmetli olsa 'peşin parayı görünce nasıl da gülersiniz' derdi.
Küçücük bir sorun var. Devletin bütün gelirleri yuvarlak hesap 50 katrilyon, faiz ödemeleri ise 29.3 katrilyon ...
Küsuratıyla kalan 20,7 katrilyonluk 'faiz dışı gelir' ile devlet maaşları ödeyecek, yatırım yapacak, eğitime, sağlığa, silaha para ayıracak vs..
Topla çıkar: Çıkmayan hesap
Gerçekte, bütçe 30 katrilyona yakın açık veriyor; bu demektir ki, o kadar yeni borçlanma yapılacak.
Peki o zaman 30 katrilyon telaffuz edilen yeni borçlanma üstüne eklendiğinde yüzde 30'dan fazla artan iç borcun (daha alamadığımız yeni dış borçlardan hiç söz etmiyorum) faizleri nasıl yüzde 22 azalabilir? Birisi bana anlatsın!
Geleceği bırakalım dokuz aylık sonuçlara bakalım: devlet konsolide bütçede 54.8 katrilyon harcama yapmış. Bunun 29,5 katrilyonu faiz ödemesi...
(Geri ödemeleri hiç karıştırmıyoruz) Toplayabildiği bütün vergi gelirleri, 27,4 katrilyon. Yani tüm vergi gelirleri faiz ödemelerini bile karşılayamıyor. 9 katrilyonluk vergi dışı geliri de ekleyince devlet gelirleri faiz ödemelerini zar zor karşılayıp sonuçta şu meşhur faiz dışı 'fazla'yı (bu nasıl fazla ise!) veriyor.
Acaba bir devlet daha başka nasıl iflas edebilir?
Üstelik bu yine iyi hali. Zira arkadaşlar, tahminlerini yüzde 46 enflasyon ve hayli düşük faiz varsayımı ile yapmışlar.
Eğer bu tahminler gerçekleşmezse -elbette her zaman olduğu gibi gerçekleşmeyecek- cari fiyatlarla beklenen 58 katrilyon vergi geliri ve 43 katrilyon faiz ödemesi hedefleri ve 98 katrilyon bütçe büyüklüğü hayal. (Son dakikada Maliye'nin bastırmasıyla bütçe, 100 katrilyondan aşağı çekilirken faiz ödemeleri de 43 katrilyona indirildi. Vergi gelirleri ise yükseltildi. İki günde kafadan 7-8 katrilyoncuğu oynayan bütçeyi artık siz düşünün! Kaldı ki, yukarda verdiğimiz reel rakamlar bunların yüzde 46 ile deflate edilmesiyle bulunmuştu.)
Şeffaflık raporları ve gizlenen rakamlar
Bu rakamlar üzerinde konuşmak bile saçmalaşmaya başladı. Çünkü bütçenin kendisinin saçmalığı bir yana, son olarak 200 yılı bütçesinde 10,2 katrilyon bütçe harcamasının gösterilmeyip kayıt dışı bırakıldığını ortaya çıkardı.
Aynı şekilde 3,5 katrilyon da gelir saklanmış.
'Kamu Maliyesinde Şeffaflık' konulu bir çok rapor yazdırılmıştı... Doğrusu iyi dalga geçiyorlar da kimsede gülecek hal kalmadı.
Son bir not..
Bize öyle geliyor ki eğer devlet ekonomi bürokrasisi bu bütçeyi şaka olarak kaleme almamış ve ciddiye alıyorsa bunun bir tek anlamı var:
Önümüzdeki yıl iç borçlarda ve eğer becerebilirlerse belki de dış borçlarda bir konsolidasyon planlıyorlar! Mali piyasaların dikkatine... (NU)