“Vallies'in barış sürecine dair verdiği en önemli mesajlar: Umudu kaybetmemek ve mağdurların yaşadıklarını görünür kılmak.”
Kolombiya'da 52 yıl sonra gelen barışın genç mimarlarından biri olan Vicente Vallies, geçtiğimiz hafta Diyarbakır'daydı ve kadın hareketinin temsilcilerinin de olduğu bir toplantıda kendisini dinleme fırsatı buldum.
Aslen Fransa vatandaşı olan Vallies, 20 yıl boyunca Kolombiya ve barış süreci üzerine çalışmış, 11 yıldır da orada yaşıyor.
TIKLAYIN - KOLOMBİYA'DA 52 YILLIK SAVAŞI BİTİREN ANLAŞMA İMZALANDI
Kolombiya hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasındaki görüşmelere sivil toplum kurumları temsilcisi olarak katılan Vallies, Hein Heinrich Böll Stiftung Derneği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün (DİSA) Diyarbakır’da gerçekleştirdikleri “Sekteye Uğrayan Barış Süreçlerini Canlandırmak” temalı yuvarlak masa toplantısında deneyimlerini paylaştı.
Barış sürecinde dört devlet başkanı değişti
Vallies, Kolombiya'da senelerdir devam eden barış sürecinden söz ederken ülkede bu süreçte dört devlet başkanı değiştiğini söyledi.
Şu anda Kolombiya'nın devlet başkanı olan Juan Manuel Santos'un daha önceki hükümetlerde de görev aldığını, bir dönem de savunma bakanlığı yaptığını ve seçim sırasında ordunun desteğini aldığını da ekledi.
Kolombiya'da barış sürecine gelinene kadar yedi milyon insan yerinden edildi, sadece 2000-2010 yılları arasında 6 bin kişi ordu tarafından öldürüldü.
Çatışmaların olduğu dönemlerde toplam 220 bin kişi öldü. Ayrıca o dönemde ordu, köylere girerek köylülere gerilla kıyafeti giydirip, onları öldürüp “Biz gerillaları öldürdük” diyordu.
Halkın, taraflara “masaya oturun” baskısı
Vallies, ulusal baskının bütün tarafların aynı anda masaya oturmasını sağlaması gerektiğini söyledi.
Kolombiya'nın şimdiki devlet başkanı Santos, “Barışı getireceğim” diye seçime girmiş. 2012'de çok çaba sarfedilip emek verilmesine rağmen az daha Santos seçimi kaybediyormuş.
Vallies bunun nedenini, ordunun “şahin kanadının” barış için ikna edilememesi ya da o kanadın sürecin dışında kalması olduğunu anlattı.
Hakikat komisyonu kurulmuştu
Vallies'in Kolombiya'daki sürece dair aktardığı bir başka nokta ise bu süreçte ülkede bir hakikat komisyonu kurulmuş olması.
Bu komisyon, araştırma süreçlerinde herkese, siyasetçilere, şirketlere soru sorma hakkına sahipti.
Sivil toplumun barış sürecindeki rolü
Bunun üzerine de dört yıl boyunca ayrıca bir çalışma yürütüldüğünü ve bu süreçte de sivil toplum örgütlerinin, çatışmaların sona ermesi noktasında rollerinin büyük olduğunu söyledi.
Ordu, yaşanan her çatışmada “FARC'ın suçu” dediği için bir süre sonra halk bunun gerçek olmadığını söylemeye başlamış.
Vallies’in aktardığına göre, Devlet Başkan Santos da paramiliter güçlerle ilişki kurunca çok eleştirilmiş. Başkan, sekiz yıl boyunca FARC üyelerine “Silahları verin, Fransa ile konuştum, silahları bırakın Fransa'ya gidin” diye telkinlerde bulunuyor. FARC is bu fikre, “Buradaki amaç, müzakere değil, bizim teslim olmamız” diyerek reddediyor.
“Çatışmalar sürerken de masaya oturabilirler”
Vallies, iki tarafın da ancak çatışmalar devam ederken de barış için masaya birlikte oturabileceklerini söyledi. Kolombiya ile aynı durumda olan ülkelerin de müzakere süreçlerinin üçüncü taraflar, “güçlü isimler” tarafından yürütülmesi ve barışın gerçekten istenmesi gerektiğini ekledi.
Vallies, Kolombiya örneğini anlatırken, ülkede FARC'a süreç ile ilgili gönderilen mektup sonrası FARC'ın liderinin öldürüldüğünü ama gerillanın yine de her şeye rağmen masaya oturduğunu anlattı.
Kolombiya'da bu süreci başlatanın bir ekonomist olduğunu ve bağımsız hareket ettiğini, 2010 yılından bu yana basının duymaması ve ilerlemenin önünün kesilmemesi için gizli toplantılar yapıldığını anlatan Vallies, bu süreçte hep güven sarsıcı olaylar olmasına rağmen yine de sürece devam edildiğini ifade etti.
FARC legal siyasetin parçası olacak
Vallies, böyle ortamlarda üçüncü gözün çok önemli olduğunu vurguladı.
“Küba'da görüşme süreçleri 2012 Şubat'ında başladığını ve ay sürdü. Hükümetin bu süreçlerde yaşanan çatışmaları ‘teröristler yaptı’ olarak değil ‘Bu bir çatışma ortamıdır’ diyerek aktarmaya başlaması anlaşmaya yakın olunduğunu gösterdi, müzakereler kabul edildi.”
“Kolombiya'da bugün sona gelmiş olan barış sürecine ilişkin hükümet, FARC üyelerine 3 milyon hektar toprağın tapusunun verilmesi için anlaşmaya vardı. Anlaşmanın en önemli noktalarından biri de FARC'ın siyasete katılımı ve belirli bir temsil oranı çerçevesinde legal siyasetin parçası olacak olmaları.”
Halkın şeffaflık talebi vardı
Vallies, müzakere süreci sürerken çatışmaların devam ettiğini, 2014’te FARC'ın tek taraflı ateşkes ilan ettiğini ama hükümetin de bombalamayı durdurma sözü verdiğini anlattı, “Çünkü bombalamalar sivil halkı öldürüyordu” dedi.
O arada Kolombiya'da yapılan seçimlerde halihazırda görevde olan başkan Santos'un seçimi ikinci turda az bir farkla kazandığını söyleyen Vallies, bunun nedenini de halkın açık bilgi edinme hakkının olmamasına bağladı.
Bu anlaşma çok gizli yürütülmüş olması nedeniyle halkın bir süre sonra Havana'da neler olduğunun açıklanması ve şeffaf olunması konusunda talebi olduğunu, bu nedenle de Santos'un seçimi kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
“Sürece herkes dahil edildi”
Vallies'in anlatımıyla, ülkede ikinci tur seçime geçilirken, o dönemde “Herkes Küba'ya gitsin ve konuşsun” dendi ve bu sürece de polis, ekonomistler ve ordu da sürece dahil oldu.
Vallies, bu süreçlerde uluslararası desteğin çok etkili olduğunu, örneğin Venezuela'nın ciddi destek olduğunu ve uluslararası camianın hiçbir zaman umudunu kaybetmediğini söyledi.
“Mağdurların sesine kulak verildi”
Vallies, Kolombiya'da, tarafların hiçbir koşulda masadan kalkmadıklarını ve her çatışmada mağdurların ailelerinin sesine kulak verildiğini, mağdurlara saygı duyulduğunu söyledi.
FARC'ın Marksist bir örgüt olduğunu ancak Kolombiya halkının dindar olduğunu ve buna rağmen çözüm sürecinde dinin etkili olmadığını söyleyen Vallies, süreçte ayrıca 68 önemli insan hakları savunucusunun öldürüldüğünü ekledi.
“Kolombiya'da uzun süredir devam eden barış süreçleri sırasında yazılan 300 sayfalık anlaşma için bir alt komisyon oluşturuldu. Bu anlaşmanın cinsiyet eşitliğini sağlayabilmesi için de komisyonda özellikle kadınlar da yer aldı ve anlaşmayı okudular. Bu anlaşma çerçevesinde ise arazi ve tapu tartışmalarında öncelik kadınlara verildi.”
Barışı anlatmak için konferanslar düzenlendi
Vallies, anlaşmada öngörülen maddelerin ve verilen taahhütlerin uygulanıp uygulanmadığının takibi için de izleme komitesi seçildiğini söyledi.
“Bu süreçlerde paramiliter grupların da silah bırakması için anlaşmaya varıldı.”
“Barış süreçleri devam ederken ülkede her zaman barış istemeyen bir taraf da vardı. Bu tarafların ikna olabilmesi için 10 konferans organize edildi.”
“Siyasi katılım, barışın güvencesi oldu”
Vallies, ülkedeki barış sürecinin çok sancılı yaşandığını, bunun da birçok nedenden kaynaklandığını, nedenlerin başında kır ve kent arasındaki eşitsizliklerin, tarlaların birkaç elde toplanmış olmasının, siyasi ve ekonomik eşitsizliklerin geldiğini söyledi.
Ayrıca çatışmalarda farklı grupların etkilerinin olduğunu, paramiliter grupların olayların içinde yer aldığını söyledi.
Vallies, bu barış sürecinde siyasi katılımın her zaman bir güvence olduğunu, özellikle ABD Başkanı Barack Obama'nın "Latin ülkeleri barışı istedi" demecinin süreçte etkili olduğunu söyledi.
Uyuşturucu ticaretiyle mücadele
Vallies, barış sürecinde ülkedeki uyuşturucu sektörünün önüne geçebilmek için üretici ve tüketicilerle toplantılar yapıldığını söyledi.
Bu konuda şu üç başlıkta çalışmalar yapıldığını anlattı:
1. Üreticiler tarafından bakarak. Köylüler daha çok ekmek parası kazanmak için mısır yerine koko yaprağı üretiyordu.
2. “İçiciler”. Bu grubun bağımlılar olarak adlandırılması gerektiği üzerine çalışma yürütüldü.
3. Tefeciler.
“Uyuşturucu ticaretinin önüne geçmek için ülkede köylülere arazi dağıtımı hızlandı, herkese eğitimler verildi. ‘İçicilerin’ sağlık sorunlarının çözümü üzerine duruldu. Tefecilerin kimler olduğu konusunda gerilla elindeki bilgileri paylaştı. Tüm bunlara rağmen bu sorunun çözümü çok sancılı oldu.”
Santos Nobel Barış Ödülü bekliyor
Vallies, Kolombiya'daki barışın gelmesinin en önemli faktörlerinden birinin de başkan Santos'un sorunun çözümüne yönelik egosu olduğunu söyledi.
Santos'un çok güçlü bir kişilik olduğunu söyleyen Vallies, Santos'un Güney Amerika'da barış süreçlerini yürüten Tmicenko ile birlikte Nobel ödülü alacaklarını da bildiklerini söyledi.
Barış sürecinin yöntemi ve mekanı
Vallies, barış sürecinin olumlu sonuçlanabilmesinin en önemli nedenlerinden birinin süreçlerin aracılar tarafından yürütülmüş olması olduğunu da ekledi ve bir de barış sürecinin yürütüldüğü mekanın çatışmanın dışında güvenli bir yer olan Küba olmuş olmasının da önemini vurguladı.
Vallies'in altını çizdiği en önemli noktalardan biri de barış süreçlerinde birçok komisyonun birden çalışmış olması olduğunu ve bunların içinde de en disiplinli en düzenli olanın gerilla ile devlet komutanlarının kurduğu komisyon olduğunu belirtti.
Vallies, bu komisyonlarda iki tarafın da “Çocuklarımı göremiyorum artık bitsin bu iş” dediğini aktardı, sözlerini şöyle bitirdi:
“Kadınların bu barış sürecinde çok büyük rolleri olduğunu bilinmeli ve barış her yerde aranmalı.” (HG/AS)