*Vasıflı/vasıfsız eleman alınacaktır. **En az öğrenim seviyesi:Okur/yazar, En fazla öğrenim seviyesi:Lisans. Fotoğraf: iskur.gov.tr
Türkiye’nin bütün göstergeleri dünya ekonomisi içinde vasat bir yer tuttuğunu ama daha beter olarak, sahip olduğu düzeyi de sürekli bir biçimde kaybettiğini ortaya koyuyor. Bunun sebebi vasıfsız bir ekonomiyle yaşamayı kabullenmesi.
Türkiye ekonomisi bir değil birkaç açıdan vasıfsızlık yaşıyor. Bunların başında, ekonominin vasıfsız bir kadro tarafından yönetilmesini saymak lazım. Ekonomi, ekonomi bilmeyen insanlara teslim edilmiş durumda. Ekonomi bilmediklerinin farkında değiller mi, yoksa ekonomi bilmeye gerek olmadığını mı düşünüyorlar, bilemiyorum.
Tabii ekonomi nükleer fizik gibi karmaşık bir bilim sayılmaz ama yine de asgari düzeyde bilgi birikimi gerektirir. İnsan, eğitimini almadığı bir konuda hiç olmazsa etrafına bilgili kişileri toplar, sorup soruşturur, bir şeyler kapmaya çalışır.
İkinci olarak ekonominin üretim yapısındaki vasıfsızlık geliyor. Bir ekonomiye vasıf kazandıran imalat sanayiindeki ve hizmetler sektöründeki üretimin niteliğidir. Eğer ülke ekonomisi inşaat ve tarım ağırlıklı ise zaten vasıftan söz etmeye gerek yoktur ki tarımın bile çökertilmesi ayrı bir rezalettir.
Vasıflı bir ekonomide, imalat sanayiinde ileri teknoloji kullanılan mallar, toplam üretim içinde ağırlıklı yer tutmalıdır. Üniversitelerin ve sanayi şirketlerinin araştırma, geliştirme harcamaları yüksek olmalıdır. İhracatta teknoloji malları ağırlık taşımalıdır.
Hizmetler sektörü nalbantlıktan bilgisayar programcılığına kadar çok geniş bir alanı kapsar. Hizmetler sektörünü perakende ticareti, ulaştırmayı, otelciliği vs geliştirerek de büyütebilirsiniz, iyi de edersiniz ama bu şekilde ekonomiye vasıf kazandırılmaz.
Gençler çalışma hayatından dışlanıyor
Vasıfsız ekonomide, beklenebileceği gibi, vasıflı emeğe fazla ihtiyaç duyulmaz. Eğitimli insanlar giderek daha çok işsiz kalmaya başlarlar. Bir gün gelir eğitimli ve eğitimsiz emek gücünün istihdam olanakları arasında fazla fark kalmaz.
Söz konusu olan yalnızca iş bulma olanakları değildir. Vasıflı ve vasıfsız emeğin ücretleri arasındaki fark da giderek azalır ve bu günlerde yaşadığımız gibi, ortalama ücretle asgari ücret arasında doğru dürüst bir fark kalmaz.
Gençlerin eğitim düzeyinin –en azından kağıt üzerinde- hızla yükseldiği bir dönemde, genç nüfusun istihdam olanaklarına göz atarak bu durumu açıklamak mümkün.
Son yayınlanan işgücü istatistiklerine göre, Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 11 dolaylarında. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta ise işsizlik oranı yüzde 20 düzeyinde, yani nüfusun genelinin iki katına yakın.
Bu yaş grubunda 12 milyon dolaylarında genç var. Bu gençlerin yaklaşık 7 milyonu, TÜİK’in iş bulma ümidi kalmayanlar, ev kadınları, öğrenciler, engelliler, rantiyeler gibi kategorilerle iş gücüne dahil etmediği nüfusu oluşturuyor.
Geriye işgücü olarak 5 milyon civarında genç kalıyor. Bunların 4 milyon kadarı bir işte çalışıyor, bir milyona yakını da işsiz. Bu da, TÜİK’in tasnifine göre genç işgücünün yüzde 20’sini oluşturuyor.
İşsiz kalan bir milyon gencin ve işgücüne dahil edilmeyen gençlerin tamamına yakınının liseyi bitirdiğini ve bir çoğunun da üniversite mezunu olduğunu biliyoruz.
Türkiye üniversitelerinin ne kadar vasıflı insan yetiştirdiği ayrı bir konu. En nitelikli olduğu düşünülen üniversitelerde bile yöneticilerin utanç verici işler yaptığı, gerçek akademisyenlerin kovulduğu, herhangi bir devlet dairesinde kadrolaşır gibi işe rastgele eleman alındığı malum. Fakat sonuçta buralardan mezun olan gençler, ülkenin görece en eğitimli, yetişmesi için en çok kaynak harcanmış ve gelecek için en çok umut bağlanmış gençleri.
Sorun sadece eğitimli gençlerin işsiz kalmasından ibaret değil. Türkiye vasıflı emek için istihdam yaratamıyor. Türkiye ekonomisinin yarattığı yarım yamalak istihdam da vasıfsızlar için. İşgücü arzı çok vasıflı da olsa az vasıflı da olsa, büyük kısmı vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalıyor.
Vasıfsız istihdam
Türkiye’de istihdamın arttığı birkaç alanı sayarak bu durumu örneklendirmek mümkün.
Plan kavramından neredeyse nefret edilen ülkenin kentlerinde trafik sorununun yoğunlaşması, otoparklar yapılmaması, kent içi ulaşım sorunlarının çözülememesi gibi nedenlerle birçok işletmede vale bulundurmak şart oldu. Her yerde arabanızı alıp uygun bir yere götürmek ve zamanı gelince geri getirmekten ibaret bir işi yapan gençler var.
Türkiye Otomotiv Bakım Dernekleri Federasyonu (TOBFED) verilerine göre, yaklaşık yüz bin kişi bu işi yaparak hayatını kazanıyor. Bunların çoğu genç ve eğitimli.
Çalışma sürelerinin uzunluğu, insanların yemek yapmaya zaman bulamaması ve elbette trafik sorununun olağanüstü boyutlara ulaşması gibi nedenlerle motosikletli kuryeler de gündelik yaşamın önemli bir parçası haline geldi. Sokaklar, kaldırımlar motosiklet dolu. Moto kurye patlaması önceleri pandemiye bağlanıyordu ama kalıcı olduğu ortaya çıktı.
Tüm Anadolu Motorlu Kuryeler Federasyonu (TAMKF) verilerine göre 900 bin dolaylarında motosikletli kurye çalışıyor. TRT bunların sayısının bir milyona yaklaştığını duyuruyor. Hemen hepsi genç, çoğu eğitimli. Yaptıkları iş raflardan malı alıp tehlikeli bir yolculukla verilen adrese ulaştırmak.
Son dönemin popüler mesleklerinden biri de özel güvenlikçilik. Terör estirmek için gün sayan karanlık şirketlerin elemanlarını bir yana bırakırsak, bunların çoğu çalıştıkları kurumda bir patırtı gürültü çıkması haline müdahale etmek üzere bekleyen insanlar. Üniversitelerde görüldüğü gibi saldırgan tavırlar takındıkları da olabiliyor ama genellikle iş yerlerinde, sitelerde güvenliği sağlıyorlar.
Özel güvenlik sertifikasına sahip olmak için kısa bir kurs almak gerekiyor. Şimdiye kadar 1,5 milyondan fazla kişi bu sertifikayı kazanmış. Hemen hepsi genç, ve eğitimlerinin yaptıkları işle alakası yok. Yaklaşık 300 bin güvenlik görevlisi aktif olarak çalışıyor. İçişleri Bakanı bu sayıyı 350 bine yükseltmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Verilen örneklere bakılırsa istihdam edilmesi sağlanan 4 milyon kadar gencin aşağı yukarı bir milyonu, eğitimleri ile ilgisi olmayan hatta pek vasıf da gerektirmeyen işlerde çalışıyor. Vasıfsız ekonominin gençlere sunduğu alternatifler böyle. Ya işsiz kalacaklar ya da vasıfsız işler yapacaklar. (BD/APK)