HBO’nun bir haber odasının arka planını anlattığı dizisi The Newsroom, bir konferansta bir üniversite öğrencisinin üç konuğa “Neden Amerika dünyanın en iyi ülkesi” diye sormasıyla başlar.
İlk konuk “Çeşitlilikler ve fırsatlar” diye cevaplar. İkinci konuk “Özgürlük ve özgürlük. Hep de böyle kalsın” der.
Sıra tecrübeli haber sunucusu Will McAvoy’ya (Jeff Daniels) geldiğinde kaçamak davranır ve “New York Jets (Amerikan futbol takımı)” yanıtını verir.
Moderatör tatmin olmamıştır. Gerçek bir cevap ister. Will kaçamak cevaplarla soruyu atlatmaya çalışır ancak sonunda dayanamaz.
“Amerika dünyanın en iyi ülkesi falan değil, Profesör” sözleri ağzından dökülür. Salon buz keser. Ardından moderatöre dönerek şu efsane konuşmayı yapar:
...
“Hiç istifini bozmadan öğrencilere Amerika'nın yıldız-süslü bayrağıyla anlı şanlı bir ülke, dünyada özgürlüğe sahip tek halkın da bizler olduğunu falan mı söyleyecektin?
Kanada da özgür. Japonya da özgür. Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya, İspanya, Avustralya, Belçika özgür! Dünya üzerinde 207 egemen devlet var, bunların 180 kadarı özgür.
Bir de, baksana (soruyu soranı kastederek). Olur da bir gün kazara kendini oy kabininin içinde bulursan diye söylüyorum. Dünyanın en iyi ülkesi olduğumuz açıklamasını destekleyecek hiç ama hiçbir kanıt yok.
Okuryazarlık oranında 7. sıradayız, matematikte 27.'yiz, bilimde 22., ortalama yaşam süresinde 49., bebek ölüm oranında 178., ortalama hane gelirinde 3., işgücü oranında 4. ve ihracatta da 4. sıradayız.
Yalnızca üç kategoride dünya çapında lideriz: Kişi başına düşen hapse atılmış vatandaş sayısında, meleklerin varlığına inanan yetişkinlerin sayısında ve listede sıradaki 26 ülkenin toplamından daha fazla harcama yaptığımız savunma konusunda, kaldı ki bunların 25'i bizim müttefikimiz.
Tamam, bunların hiçbiri 20 yaşında bir üniversite öğrencisinin suçu değil tabii, ama yine de şurası kesin ki gelmiş geçmiş (nokta) en (nokta) kötü (nokta) neslin bir üyesisin.
Kısacası, bizi dünyanın en iyi ülkesi yapan nedir diye sordun ya, neyi kastettin, bi' bok anlamadım.
Yosemite'yi mi?"
***
Konuklara “Amerika neden dünyanın en iyi ülkesi” diye soran kişiyle benzer bir algı AKP’yi destekleyenlerde de var. Onlara göre Türkiye dünyanın en güzel ülkesi. Hatta cennet. Avrupa bizi kıskanıyor. Bu duruma Will McAvoy’la benzer bir yoldan bakalım.
Türkiye yıllık yüzde 63,68’lik enflasyonla (Nisan verisi) dünya 13.’sü. İşsizlikte dünya 46.sı. Kişi başına düşen GSYİH’de dünya 60.’sı.
157 ülkenin yer aldığı Dünya Sefalet Endeksi'nde Türkiye, sefaletin en yüksek olduğu 10. ülke. Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke arasından 101. sırada, ki son 10 yılda 48 sıra gerilemiş durumda.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasından 165. sırada. Basın özgürlüğünde Türkiye'den daha kötü sadece 15 ülke var. Dünyada tutuklu gazetecilerin yüzde 10’u Türkiye’de.
Birleşmiş Milletler’in (BM) İnsani Gelişme Endeksi’nde 191 ülke arasında ‘en çok yüksek insani gelişme’ gösteren ülkelerden bir tanesi olsa da 48. sırada.
Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’ne ise Türkiye veri göndermediği için dahil edilmiyor.
Demokrasi Endeksi'nde 167 ülke arasında 103. sırada. Türkiye ‘otoriter rejim’in bir kategori üstü olan hibrit rejim klasmanında.
163 ülkenin barışçıllık seviyesini ölçen Küresel Barış Endeksi’nin raporunda (2020) 150. sırada. Türkiye, Kuzey Kore'nin üstünde, Venezuela'nın altında.
Legatum Refah Endeksi’nde 167 ülke arasından 93. Uyrukların, ekonomik gücü, insani gelişme, seyahat kolaylığı, siyasi istikrar ve vatandaşları için denizaşırı istihdam olanaklarına dayalı bir puanlama sistemi olan Milliyet Kalitesi İndeksi’nde bile 201 ülke arasında 97.
2020 Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde Türkiye, en kötü 23. ülke. 156 ülke arasından 133. sırada. Toplumsal Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’nde 162 ülke arasında 68. sırada.
Avrupa cezaevlerinde nüfusa oranla en fazla tutuklu ve mahkum sayısı 100 bin kişide 357,2 kişi ile Türkiye'de.
Daha basit bir istatistik. Okuryazarlık oranı. 2021 için küresel oran yüzde 86. Türkiye yüzde 97,4 ile gayet iyi bir noktada zannedilebilir. Ancak listede Türkiye’den daha iyi noktada tam 75 ülke var.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarına göre Türkiye; okuma, matematik ve fen alanında OECD ortalamasının altında. 2018 PISA sonuçlarına göre Türkiye’den sınava katılan öğrenciler 65 ülke arasında ancak kendilerine matematikte 43., okuryazarlıkta 40. ve fen bilimlerinde 40. sırada yer buldu.
Doğuşta beklenen yaşam süresi 78,6 yıl ve dünya 64.’süyüz. Bebek ölüm oranlarında Avrupa Birliği (AB) ortalamasını yaklaşık üçe katlayan bir pozisyondayız.
Bir başka deyişle Türkiye, demokraside kötü, ekonomide kötü, ifade ve basın özgürlüğünde kötü, toplumsal cinsiyet eşitliğinde kötü, eğitimde kötü, sağlıkta kötü durumda. Türkiye’nin iyi bir ülke olduğunu destekleyecek hiçbir kanıt yok. Daha kötüsü Türkiye’nin bunları değiştirmek, geliştirmek için bir çabası da yok.
Kısaca vasatın hegemonyası bu! Bir ülkede toplumun vasatlık seviyesi, o toplumun ilerleyişi için belirleyici olandır. Vasatlık sıradan değerlerin üstünlükmüşçesine dayatılmasıdır. Vasatın hegemonyası ile medeniyet arasında ters bir orantı vardır.
Tam da o nedenle “Dünya Türkiye’yi kıskanıyor” derler. Derler ama bu söylemlerinin altını dolduracak verileri yoktur. Çünkü vasat; sığdır, muhafazakardır, gelişme amacı taşımaz.
Bir sorunu çözmek için atacağınız ilk adım ortada bir sorun olduğunu kabul etmek olmalıdır. Aynı Türkiye'nin dünyanın en iyi ülkesi değil de en sorunlu ülkelerinden birisi olduğunu kabul etmek gibi.
(HA)