03.08.2003 kabul tarihli 4771 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" (09.08.2002 gün ve 24841 sayılı R.G) Ulusal Programa göre yapılması gereken yasal düzenlemeler bakımından en köklü değişiklikleri içermektedir.
Türk Ceza Kanunu'nun 159. maddesi yeniden değiştirilmiştir. Maddeye eklenen son fıkraya göre, maddenin birinci fıkrasında yer alan söz konusu Anayasal kuruluşları, yani maddedeki "Birinci fıkrada sayılan organları veya kurumları tahkir ve tezyif kastı bulunmaksızın, sadece eleştirmek maksadıyla yapılan yazılı, sözlü veya görüntülü düşünce açıklamaları cezayı gerektirmez." Değişiklik gerekçesine göre amaç; düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını belirleyen AİHS'nin 10. maddesi ile uyumlu bir şekilde ifade özgürlüğünün hukuki garantilerinin güçlendirilmesidir.
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları ile ilgili 3984 sayılı Kanunun (RTÜK) 4/I maddesinde gerçekleştirilen düzenlemeyle, radyo ve televizyon yayınlarının Türkçe yapılması esas olmakla birlikte, Türk vatandaşlarına günlük yaşamda kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapılması imkânı getirilmiştir. Ayrıca bu yayınların, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel niteliklerine, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
Bundan başka, yayın ilkeleri arasında sayılan (v) bendindeki "yayınların karamsarlık, umutsuzluk, kargaşa ve şiddet eğilimlerini körükleyici" ibaresi, madde metninden çıkarılarak bu bent yeniden düzenlenmiştir. Yapılan diğer bir değişiklikle yeniden iletim konusu açıklığa kavuşturulmuş, yeniden iletimin usul ve esaslarının Üst Kurulca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
4/f ve 4/v maddelerinde yapılan değişiklikler özel hayatın gizliliğini hukuksal garanti altına almış ve ifade özgürlüğünün genişletilmesini sağlamıştır. 26. maddede değinilen yeniden iletim konusunda da düzenlemeye gidilerek yabancı yayınların yeniden iletimine olanak tanınmıştır.
Kanunun 9. maddesi ile İkinci Uyum Yasasının 2. maddesi ile yapılmış olan değişikliğe paralellik sağlamak amacıyla Basın Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (6) numaralı bendinde geçen "bu Kanunun ek birinci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar" ibaresi, "bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suçlar" şeklinde değiştirilmiştir.
Ayrıca, Basın Kanununun 21, 22, 24, 25, 30, 33 ve 34 üncü maddelerinde yer alan para cezaları arttırılmış (en küçük para cezası 10 milyar TL' dan başlayacak şekilde) ve bu maddelerde yer alan hürriyeti bağlayıcı cezalar madde metinlerinden çıkartılmıştır.
4778 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" (11.01.2003 gün ve 24990 sayılı RG) dördüncü uyum yasası olarak anılmaktadır. Bu yasayla 5680 sayılı Basın Kanununun 15. maddesine "Mevkute sahibi, mesul müdür ve yazı sahibi haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamaz." şeklinde düzenlenmiş olan bir fıkra eklenmiş ve gazetecilerin haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamayacağı yasanın koruması altına alınmıştır.
Beşinci uyum yasası; yani 4793 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" (04.02.2003 gün ve 25014 sayılı RG) yazılı, görsel ve işitsel yayın organlarındaki yayın fiillerini etkileyecek nitelikte yasal bir değişiklik getirmemiştir.
Altıncı uyum yasası olan 4928 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" (19.07.2003 gün ve 25173 sayılı RG). ile Terörle Mücadele Kanununun 8. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Kanunun 3 ve 4. maddesi ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkında Kanunun 55/A ve 149/A maddeleri değiştirilmiştir. Buna göre; seçim dönemlerinde özel radyo ve televizyon yayınlarında uygulanacak düzenlemelere yer verilmiş ve yapılan değişiklikle bu düzenlemeler sürekli olarak uygulanabilir hale getirilmiştir.
Kanunun 14., 15., 16. ve 17. maddesi ile 3984 sayılı RTÜK Kanununun 4. maddesinin 1. fıkrası, 15. maddesinin 4. fıkrası, 32. maddesinin 3. fıkrası değişikliğe uğramış ve kanuna geçici 10 .madde olarak bir geçici madde eklenmiştir. Buna göre; Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın imkânı, hem kamu hem de özel radyo ve televizyon kuruluşları vasıtasıyla yapılması öngörülmüştür.
Ayrıca Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun gerekli görülen yerlerde mahalli yayınları izlemek için bölge teşkilatı kurabileceği hükme bağlanmıştır. Seçim dönemlerindeki yayın yasağı da, seçim gününden önceki yedinci gün yerine seçim gününden önceki 24 saat olarak yeniden düzenlenmiştir. (Fİ/EÖ)