Londra Olimpiyatları'nda kullanılan 34 mekandan sadece 8 tanesinin yeni inşa edildiğini, geri kalanların geçici olduğunu veya dönüştürülerek Oyunlar'a kazandırıldığını okumuş olabilirsiniz.
Oyunlar'ın organizasyonu için Birleşik Krallık halkının cebinden yaklaşık 9 milyar sterlin çıktığını da. Bu rakama güvenlik gibi kalemlerin yanında, Londra genelinde yapılan 6 milyar sterlinlik ulaşım altyapı geliştirme masrafı dahil değil. Olimpiyat güdümlü toplam bütçe Britanya Gayri Safi Milli Hasılası'nın (GSMH) yüzde birini aşıyor.
Peki, Londra'nın doğusunda bulunan Stratford, dokuz farklı raylı sistem hattına ve Eurostar bağlantısı ile Fransa'ya bağlanan bir ulaşım merkezine dönüşürken, Park'ı ve bölgenin geri kalanını nasıl bir gelecek bekliyor? 2005'te Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin gönlünü "İlk sürdürülebilir Olimpiyat Oyunları'nı düzenleme" sözüyle çalan Londralıların aklından neler geçiyordu?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Londra izlenimleriyle ilgili yaptığı açıklamalarda olası İstanbul Olimpiyatları'nda "demontabıl salonlar" görmek istemediğini ima ederken, basından destek de gördü.*
Başka önemli bir demeç ise, kapanış töreninde bayrağı Londra'dan teslim alan Rio Belediye Başkanı Eduardo Paes'den geldi. "Londra'yı, ulaşım yatırımları ve atıl kalma riski taşıyan tesisler üzerine geliştirdikleri politikalar üzerine örnek alacağız" diyen Paes, 43 milyon sterline mal olan Basketbol Salonu'nun satın alımının görüşüldüğünü bildirdi.
Gayrimenkul balonunun patladığı, borçlarla cebelleşen Yunanistan, 2004 için 36 adet mekan inşa etti veya geliştirdi. Birçoğu şimdi atıl. Pekin'deki "Kuş Yuvası"nın talihi de farklı olmadı. Londralılar Oyunlar'dan üç yıl önce Miras Komitesi'ni kurarak parti sonrası temizlik işini erkenden düşünmeye başladılar. Üç farklı mimari ve tasarım ofisi koordinasyon içerisinde çevre düzenini hazırladıktan sonra; Organizasyon Komitesi, Hollanda menşeili firma KCAP'i, yapıların mimarları ile çalıştırmaya başlayarak işi sıkı tuttu. Yeni mekanların inşası aylar öncesinden tamamlanırken, Velodrome ve Yüzme Havuzu Dünya Kupaları etkinliklerinde sınandı, gönüllüler Olimpiyat Stadı'nda törenlerin provalarını yaptı.
2007'den beri, Park'ın bulunduğu bölgede, kapasite-altı kullanılan imalat alanları boşaltıldı, su kanalları temizlendi ve elektrik direkleri kaldırılıp yerin altındaki kablolara taşındı, parkın yeni peyzajı oluşturuldu. Oyunlar'dan sonra 300 milyon sterlinlik ek bir yatırım, Park'I yeniden düzenleyerek, 27 Temmuz 2013'te,kamunun kullanımına açılacak. Bölge halkı Londra'daki olimpik havuz sayısını ikiden dörde çıkaran Su Sporları Merkezi'nde yüzmek, veya Çok Amaçlı Salon'da kort kiralamak için diğer belediyelerdeki hemşerileri ile aynı fiyatları ödeyecekler. Olimpiyat Köyü, Oyunlar için inşa edilen 2 bin 800 konuta eklenecek olan 4, bin konutla, Londra'ya yeni mahalleler kazandırılacak.
İlk aşamadaki konutların yüzde 48'i "erişilebilir" olarak tasarlandı, yeni ekleneceklerle oran yüzde 35'ten aşağıya düşürülmeyecek. 3 okul, 9 kreş, 3 sağlık ocağı, 29 oyun parkı; toplam 35 kilometreyi aşan yol-su-bisiklet ağına ve 102 hektarlık yeşil alana eklenecek.
Mirasın etkilerinin tam olarak gözlenmeye başlamasının 20 yılı alması bekleniyor. Altyapı geldi, geçici üst yapı kalmasa da olur, yerine getirilecekler, Londra'ya bir kentsel miras bırakılması amaçlanıyor.
Bu dönüşüm hikayesi Olimpiyatlar'dan eski. Kamu-özel iştiraki ortaklıklarını 1980'lerden beri planlama politikalarının merkezine yerleştiren Londra'nın Stratford bölgesine gelmek isteyen yatırımcılar kapıyı 2002'de çaldıklarında, iki milyar sterlinlik bütçe ile planlama izni almışlardı. 2005'te Olimpiyat Oyunları ihalesinin kazanılması, Londra'ya bu projeyi kendince üstlenmesi için, kamu ve merkezi hükümet nezdinde gerekli lobi imkanını sağladı. Oyunları Paris'in elinden alan Britanya, taslak bütçesini 2.4 milyarda tutarken, yedi yıl içerisinde tarihinin en büyük mali krizlerinden birine gireceğini düşünmüyordu. Mekanların maliyeti 1 milyarda kalmış olsa da, istimlak bedellerinden, artan faiz giderlerine, yol yapımlarından, güvenlik fiyaskosunu bertaraf etmeye kadar birçok öngörülen veya görülemeyen masraf, vergi mükelleflerinin sırtına bindi.
Britanya, akademik beklentilerin ötesinde madalya kazanarak 2 haftalık bayram yaşamış olabilir; fakat kalıtımsal sorunlar mevcut. Takımın etnik yapısı ve madalya kazananların sosyo-ekonomik arka planı ülkedeki temsiliyet ve eşitlik sorununu gözler önüne serdi. Bu sorun, Londra'nın sosyo-coğrafi yapısında kendini ısrarla belli ediyor.
Batı Londra mahallelerinde yaşam beklentisi 90'a yakın; metro hatlarında doğuya gittikçe azalan ömür, Stratford'da 79'da son buluyor. Bölge, çoklu yoksunluk endeksinde Birleşik Krallık'ın yüzde 13'lük tabanında yer alıyor. Lea Nehri'nin etrafında konuşlanan, coğrafi ve tarihi koşullar yüzünden şu anda dört ayrı belediyenin köşelerinin kesişiminde yıllarca birbirinden bağımsız olarak gelişen çevre, çok düşük arsa kira bedelleri ile niteliksiz sanayi alanlarının merkezi oldu. İstatistiki birimlerin yüzde 42'si, sanayinin de çekilmesi ile İngiltere'nin en fakir yüzde 5'lik dilimi içerisinde yer alarak, "kronik yoksunluk" kategorisine yerleştiler.
Hal böyleyken, Olimpiyat Oyunları gibi uluslararası ve ulusal ölçekte tasarlanan, devasa bir örgütlenmenin bölgeye getirebileceği fırsatlar da, riskler de büyük. İlk izlenimler, yerel halkın farklı tepkilere sahip olduğu yönünde.
Avustralyalı Westfield, AB'nin en büyük "kentiçi AVM"sini kurduğunda beklentiler büyüktü. Stratford yavaş yavaş çekim alanı olmaya başlasa da yerel nüfus, işgücüne katılım, beklenin altında kaldığı için, otoritelere kırgın. Yine de, mahallelerinin isminin dünya tarafından duyulmasından gurur duyanlar da var. Newham İlçesi çocuklarının eğitim performansları son yıllarda çıkışa geçmiş durumda. 19 farklı dalda 65 madalya alan ve sporu eğitiminin temel parçalarından yapan bir toplumun bırakabileceği en iyi mirasa sahip olacaklar. Erişilebilir konut tahsisi, sosyal konut kiralama mekanizmaları, azami kira politikaları, kamu alanlarının bakımı ve yerel iştiraklerin sağlanmasında, dört yerel belediye ve Londra Belediyesi'nin yapacağı ortak çalışmalar mirasın şekillenmesinde belirleyici olacak.
Örgütsel, sosyal ve ekonomik alanların hepsinde başarılı kitlesel organizasyonların arkasında bir unsur vardır: Yerel katılım. Londra'da bu, 8 milyon saatini feda eden ve eve döndüklerinde "Londra 2012'yi ben yaptım" diyebilen 70 bin gönüllünün işi.
Şehrin doğu yakasında iki haftadır kolektif bir mutluluk, gurur ve dayanışma duygusu var. Katılımcılık, kentsel planlama da temel taşı. İnşaat ve işletme sürecini izleyecek istikrarlı bir miras politikası kentsel başarıyı getirir. Kentler sürekli dönüşen organizmalardır. Resesyon içerisinde olan bir ülkenin başkenti olsa da Londra hala tüm mega-kentler gibi, sürekli dönüşüyor.
Şehir, yatırımlarla ekonomiyi canlandırmaya çalışırken kalıcı eserler kazandı, gerisini esnek senaryolara olanak sağlamak için kaldırmakla meşgul. Kentsel tarihi ile Londra'dan eksiği olmayan; fakat sportif, kültürel, örgütsel ve fiziksel alt ve üstyapıda yatırım yapması gereken İstanbul'un, 2020 Olimpiyat Oyunları ev sahipliği ihalesi için Londra'dan ve seleflerinden öğrenebileceği şeyler var. (ÖÇ/AS)
* Ömer Çavuşoğlu, Kentbilimci, LSE Cities, London School of Economics and Political Science
* http://www.aksam.com.tr/ingilizler-2012-olimpiyatinda-ne-kadar-basarili-7505y.htm