Burada en çok ne hoşuna gidiyor sorusuna 9 yaşındaki Çağrı “oyuncak” yanıtını veriyor.
Bir çocuğun oyuncağı yoksa, derste nasıl parmak kaldırsın ki…
İşte burada çocuklara oyuncak da var, kitap da, öğretmen de. Ama her şeyden önemlisi özgüvene kavuşabilecekleri bir ortam.
Çimenev Bilim ve Sanat Merkezi, Roman Hakları Derneği’nin bir projesi. Roman çocukların büyük bölümü okulda devamsızlık sorunu yaşıyor, ya da okulu terk ediyor. Bunun çeşitli sebepleri var.
Çocuklar şayet bir evleri varsa tek odalı bu evlerde ders çalışamıyor. Çoğu zaman okula aç gidiyor. Anne, baba okuma yazma bilmiyor. Öğretmenler “senden bir şey olmaz” diyor, arkadaşlar “Çingene” diye yüzüne bakmıyor. Sonuçta okulda arka sıralara oturtulan bu çocuklar, derste ne parmağını kaldırabiliyor ne de tahtaya kalkabiliyor.
Özgüvenleri oluşamamış çocuklar, diğer tüm çocuklar gibi doktor ya da avukat olmanın hayalini dahi kuramıyor.
İşte Çimenev, bu çocuklara neye yeteneği varsa onu yapabileceğini göstermeye çalışıyor.
Çocuklar kimin kim olduğunu umursamıyor
Elmadağ’da üç katlı bir binada kurulmuş. İçeride okula gitmeyen çocuklar için oyun odası, dans salonu, derslik, mutfak, atölye odası ve minik bir bahçe var.
Çimenev, Dolapdere, Harbiye ve Kurtuluş’ta Romanların yaşadığı mahallelere yürüyüş mesafesinde. Ancak burada sadece Romanlar yok. Aralarında Pakistanlı bile var. Çünkü ötekileştirilmiş bu çocukların kaynaşması gerek. Çocuklar kimin kim olduğunun farkında değil, zaten umurlarında da değil.
Okul çıkışı soluğu Çimenev'de alıyorlar
İlk ve ortaokul öğrencileri okul çıkışı soluğu Çimenev’de alıyor. Önce karınlarını doyuruyorlar. Ben gittiğimde menüde mercimek çorbası, biber dolma, makarna vardı. Bir de her zaman alabilecekleri meyveler. Yemekler bitince doğruca yukarı kata çıkıyorlar. Önce ödevler bitiyor. Yanlarında gönüllü öğretmenleri, hepsiyle tek tek ilgileniyorlar.
Ödevler bitince gününe göre yoga, hiphop, darbuka, gitar, tiyatro dersleri var. Bu dersler çocukların talepleri doğrultusunda açılmış. Zaten Çimenev’in kurallarını da çocuklar koymuş. Tabaklar kaldırılacak, yere çöp atılmayacak vb. Ben gittiğimde tiyatro odası üstüne çalışıyorlardı, duvarlarını kendileri boyayacak.
Kapasite doldu ama talep bitmiyor
Çağrı, hiphop dersinde yazdığı şarkıyı seslendirdi
Çimenev, şubat ayında çalışmalarına başladı. Açık Toplum Vakfı, ana destekçisi. En büyük giderleri olan kira böyle karşılanıyor. Şişli Belediyesi ise çocukların yemeklerini sağlıyor. Belediye Başkanı, geçtiğimiz haftalarda yapılan açılışa programı nedeniyle katılamayacakmış. Ancak okuma güçlüğü çektiği için okulunda konuşturulmayan bir çocuğun burada açılış konuşması yapacağını ve belediye başkanı geleceği için günlerdir uyumadığını öğrenince tüm programlarını iptal etmiş.
Şu anda 60 çocuk Çimenevin müdavimi. Sulukule’den tanıdığımız Tahribad-ı İsyan da provalarını burada yapıyor. Tüm sanat çalışmalarından Derya Nüket Özer sorumlu. Her gün yeni kayıt talebi geliyor ancak kapasite dolmuş durumda. Aileler başta tedirginlik yaşamış, “bu insanlar neden karşılıksız böyle bir şey yapıyor” diye sormuşlar. Ama şimdi öğretmenlerden ilk kez çocukları için "iyi" şeyler duymanın sevincini yaşıyorlar. Üstelik kadınlara da istekleri doğrultusunda el sanatları kursu açılacak. Mahalleli de benimsemiş Çimenevi, kuklalar yapıp getiren, önlükler diken var.
"Onları söz sahibi yapıyoruz"
Roman hakları üzerine uzun yıllardır çalışan Hacer Foggo Projenin Koordinatörü. “Bu çocuklar şehrin merkezinde yaşıyorlar ama bir türlü kaynaşamıyorlar. Her mahalleye 40 metrekare de olsa bu gibi merkezler lazım. Bu çocukların ödevlerini yapacakları, sosyalleşebilecekleri mekanlara ihtiyaçları var” diyor.
Eğitim Koordinatörü ise Melek Bahat, 24 yaşında, Boğaziçi Üniversitesi okul öncesi çocuk öğretmenliği mezunu. Daha önce hep gönüllü öğretmenlik yapmış. Herhangi bir özel okulda işi hazırken burada öğretmen olmayı seçmiş. Çünkü sahip olamadığı bir kağıdı gördüğünde dahi heyecanlanan çocuklar onu da heyecanlandırıyor
Melek Bahat, “Evde tiyatroya yeteneği olan bir çocuğa ‘şaklabanlık yapma, otur’ deniyor. Biz ise burada çocukların yeteneklerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Onları söz sahibi yapıyoruz, özgüven sahibi olmalarını sağlıyoruz” diyor.
Öğretmenleri aynı zamanda rol modelleri
Bunun yanında 40 kadar gönüllü öğretmenleri var, hepsi üniversite öğrencisi.
Çocukların çoğu “burada neler yapmayı seviyorsunuz” sorusuna “ödev ve oyun” diyor. Oyunu anlıyorum da ödev biraz garip geliyor. Evde ailelerin eğitim seviyesi nedeniyle büyük bir gerilime yol açan ödevler, burada zevkle yapılıyor. Bu da gönüllü öğretmenlerin özverisiyle oluyor. Bu genç öğretmenler çocuklar için sadece “öğretmen” değil, aynı zamanda evde bulamadıkları birer rol model.
Siz de bu çorbada tuzunuz olsun istiyorsanız, kırtasiye eşyası, hamur, lego, çocuk kitabı, özetle bir çocuğu mutlu edebilecek her şeyin bağışını yapabilirsiniz. (NV)