Uzun yıllar öncesine dayanan Batı’yla Rusya arasındaki güç ve paylaşım mücadelesi ve sonrasında açık savaşa dönüşen ve de Ukrayna üzerinden sürdürülen savaş, 24 Şubat’ta 3. yılına girdi. İki yıl önce başlayan bu savaştan önce de Ukrayna’nın doğusunda, Rusya sınırında Donbass bölgesinde 8 yıldır sürüp giden bir savaş zaten vardı. Kısmi olarak Rusya ile sürdürülen savaşın ülkenin bütününde olabileceğine buradaki halkın yüzde 90’ı olasılık vermiyordu. Şu andaki savaşın, aslında çok önceden bir avuç insan tarafından bilindiği, hatta planlandığı, bunun hesabının kitabının yapıldığı sonradan anlaşıldı. Halk bunu kendi arasında konuşuyor. Gelen savaştan haberi olan bir avuç azınlık bu savaşın getirebileceği olumsuzlukların hesabını yaparak bütün önlemlerini aldılar ve çoğu da kendini yurtdışına attı.
Bugün Ukrayna’da halk önceden öngöremedikleri savaşın sonuçlarının acılarını yaşıyor. Yaşadığım yerleşim yeri ve çevresindeki yakın köylerden bu savaşta hayatını kaybeden çoğu gencecik 22 asker var. Anneler kaybettikleri evlatlarının fotoğraflarını öperek, onlara sarılarak gözyaşı döküyorlar. İki yılın sonunda on binlerce, belki de yüz binlerce asker ve sivil hayatını kaybetti. Milyonlarca insan ya yurt dışında ya da kendi ülkesinde sığınmacı durumuna düştü. Çoğunun hayatı karardı. Bir anda savaşın yıkımı ile yüz yüze kaldılar.
Halk geçen yıl İstanbul’da neredeyse anlaşma ile sonuçlanmak üzere olan barış anlaşması haberini Ukraynalı üst düzey bir yetkilinin açıklaması ile yeni öğrenmiş oldu. Neden İngiltere’nin bu barış anlaşmasına izin vermediği şimdi daha iyi anlaşılıyor. Savaşın kazananları, kasalarını dolduranlar şimdilerde daha bir ortaya çıktı. Amerika’nın silah satışlarının katbekat arttığını, silah tüccarlarının kârlarına kâr kattıklarını basından takip ediyoruz. Rusya da bu savaş sayesinde kendisini her yönü ile yeniledi. Savaş sanayisini canlandırdı. Orada da buradaki kadar olmasa da yine anaların gözyaşı döktüğünden eminim. Savaş öncesi bir dolar 26 grivna iken şimdilerde 39 grivna civarında olduğunu döviz tabelalarında görüyoruz. Tarım ve sanayi, petrol ürünlerinin fiyatları uçmuş durumda. Sonuç olarak bu savaşın kaybedeni, acı çekeni asıl olarak Ukrayna’da yaşayan insanlar…
Savaşın başlangıcında buradaki halk, savaşın kısa sürede bitebileceğine ya da bir anlaşma ile sonuçlanacağına inanıyordu. Artık bu inanç kaybolmuş durumda. Rusya’nın işgal ettiği toprakların alınabileceğine dair inancın kaybolmasının en büyük nedeni, geçen yaz Ukrayna’nın karşı saldırısının başarısızlıkla sonuçlanması oldu. Üstelik birkaç gün önce Donbass bölgesinde stratejik olarak çok büyük önemi bulunan Avdiyivka’nın kaybedilmesi halkta daha büyük bir moral bozuntusu yaratmış, karamsarlığa yol açmış durumda. Savaş alanında yaşanan acılar, dramlar sosyal medya aracılığı ile dalga dalga yayılıyor. Savaş meydanlarında ölüme terk edilen yaralı askerlerin görüntüleri insanların içlerini burkuyor. Ölüme terk edilen bir grup Ukraynalı askerin eşleri ile konuşmaları yürekleri dağlıyor. İnsanlar bu görüntülere ağlıyor. Halk şimdilerde Avdiyivka’dan sonra Harkov’un durumunun ne olacağını merak ediyor. Yine Avdiyivka’nın kaybı sonrası Ukrayna’nın geçen yaz geri aldığı Zaporijya’nın Robotine köyü yöresindeki yoğunlaşan saldıralar bu yörede yaşayan insanların korkulu rüyası olmuş durumda. Zaporijya’nın geleceği insanları korkutuyor.
Ukrayna eski genelkurmay başkanının bu savaşın tıkandığı yönündeki açıklamaları sonrası Zelenski ile görüş ayrılığına girmesinin ardından şimdilerde yeni bir genelkurmay başkanı atanmış durumda. Yeni genelkurmay başkanının da savaşın gidişatını değiştirebileceğine inanmak zor. Savaşın kilitlenmesi, yakın bir zamanda bir çözüm bulunacağına yönelik toplumda umudun olmaması halkta kendi başlarının çaresine bakması yönünde bir eğilim yaratmış durumda. Mayıs ayında Zeleski’nin resmi görev süresi doluyor ama ufukta yeni bir seçimin işareti gözükmüş durumda değil.
Halk daha fazla evladını yitirmek istemiyor. Hükümetin yeni bir seferberlik yasa tasarısı mecliste bekliyor. 18-60 yaş erkeklerin yurt dışına çıkışları yasak. Halk, koca bir ülkenin aslında bir tür toplama kampına dönüştüğünü kendi arasında konuşuyor. Acı ama gerçek bu. Bu gerçek de Ukrayna’da yaşayan herkesin gerçeğine dönüşmüş durumda. Ordunun kaybettiği binlerce askerin yerine koymak için asker sıkıntısı çektiği bilinen bir gerçek. Buna somut bir çözüm bulunabilmiş değil. Halk bu savaşı istemediği için evlatlarını, eşlerini ölüme göndermek istemiyor. Savaşın sonuçlarını zaten somut olarak yaşıyor. Yazımı, sosyal medyada sık paylaşılan anonim bir söz ile sonlandırmak istiyorum: “Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan, nasıl bir zamana denk geldi ömrümüz. Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük…”
Sayılarla Ukrayna-Rusya Savaşı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, 24 Şubat 2022’nin sabahında duyurduğu "özel operasyon"nun başlamasıyla Rusya ordusu, Ukrayna topraklarına girdi. Geride kalan iki yıl içinde savaş, yüz binlerce kişinin hayatına mal oldu, milyonlarca kişiyi de mülteci ve sığınmacı durumuna düşürdü.
Ukrayna makamlarına göre, ülke topraklarının yüzde 26'sı hala Rusya'nın kontrolünde bulunuyor. Askeri ve sivil kayıplara ilişkin her iki taraf da net sayı veremiyor. Ukrayna, savaş boyunca ölen Rusyalı asker sayısının 407 binden fazla olduğunu ileri sürüyor. Rusya'nın iddiasına göre, savaşın başından bu yana Ukrayna ordusu saflarında toplam ölü ve yaralı sayısı 383 bini aştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin verilerine göre, savaşın başlamasından bu yana 10 bin 65 sivil hayatını kaybetti, 18 bin 679 sivil yaralandı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin verilerine göre, 6 milyon 479 bin 700 Ukraynalı, savaş nedeniyle hala yurt dışında bulunuyor. Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre, Ekim 2023 sonu itibarıyla AB ülkelerinde 4 milyon 24 bin Ukraynalıya geçici koruma statüsü verildi.
(İD/VC)