Şeyhmus Diken bağışlasın; izlenimlerimi paylaşacağım bu yazı, 'TÜYAP İstanbul Kitap Fuarına Katılmayacağım' başlıklı yazısına cevap gibi görünüyor ama işin aslı hiç de öyle değil.
Nitekim Şeyhmus Diken'in fuara katılmama tavrını çok yerinde bir tepki olarak görüyorum ve destekliyorum.
Ama fuara katıldım çünkü tutukluluk vs. derken beş yıldır hiçbir kitap fuarına katılamadım ve İstanbul'daki fuara katılıp dostları görmek, sohbet etmek ve tabi ki kitaplığıma yeni kitaplar katmak istedim.
***
Kürtçe kitaplar yayınlayan yayınevleri ile sol-sosyalist yelpazede yayın yapan yayınevlerini gezmek tabi ki ilk işim oldu, ilk iki gün boyunca...
Beş yılda biriken özlemle yüzbinlerce kitabın içinde olmak, elbette çok güzel bir duyguydu.
***
"Gurbet'in Güncesi: Yüreğimi Dağlara Nakşettim"
Beş yıl öncenin geleneğine uyarak yine ilk eski editörü olduğum Aram Yayınları'nın standına uğradım. Aram Yayınları, okuyucularının ısrarla istediği Özgür Gündem gazetesinin eski genel yayın yönetmenlerinden Gurbetelli Ersöz'ün* günlüklerinden derlenen "Gurbet'in Güncesi: Yüreğimi Dağlara Nakşettim" kitabının yeni baskısını yapmış; benim için fuara dair en anlamlı şey bu oldu.
Aram Yayınları yeni baskısını yaptığı bu kitap dışında, yeni sekiz kitabı da ilk kez bu fuarda okuyucularıyla buluşturuyor.
Bunlardan, 20 yılı aşkındır hapishanede olan Rojbin Perişan'ın 'Bakır Sesli Kadınlar' ile aynı şekilde 20 yılı aşkındır hapishanede olan Edip Yalçınkaya'nın 'Kardaki Kan' ve Dilzar Dîlok'un 'Ayıntab Üstünde Bir Kızıl Zaman' isimli kitaplarının en az üç beş baskı yapacağına inanıyorum. Bu kitapları tükenmeden yahut 'toplatılmadan' temin edin bence.
Genç romancı Omer Dilsoz beş romanıyla fuarda
Kürt romanının genç ve başarılı isimlerinden değerli arkadaşım Omer Dilsoz, 'Bêhna Axê', 'Berbiska Zer' ve daha önce Aram Yayınları'ndan çıkan 'Neynika Dilî' ve 'Hêviyên Birîndar: Guzereş' ile isimli romanlarının JEWJE Yayınları'ndanki yeni baskılarıyla fuar boyunca okuyucularıyla buluşuyor. Dilsoz'un yeni romanı 'Hevrazên Çiyan' da ilk bu fuarda okurlarıyla buluşacak.
JEWJE ayrıca, Müslüm Aslan'ın Ayna kitabını ikinci baskısıyla, 23 yıldır hapishanede siyasi mahpus Yaşar Aslan'ın Rengbêj isimli öykü kitabı ile KCK Ana Davası'ndan geçtiğimiz aylarda tahliye edilen Ramazan Debe'nin Kalbin Metaforo isimli şiir kitabıyla birlikte 13 yeni kitabı daha okurlarıyla buluşturuyor.
Fuarın bana bir diğer sürprizi Evrensel Yayınları'nın Emîn Gurban'ın çevirisiyle Kürtçe yayınladığı Yücel Sarpdere'nin 'Vatandaş Abuzer'i (Abûzerê Hemwelatî) ve Îkram Balekanî'nin çevirisiyle 'Çarînên Omer Xeyam' ismiyle yayınladığı Ömer Hayyam rübaileri oldu.
Kürtçe kitap okurlarının bu kitapları büyük bir keyifle okuyacağından eminim.
"Konjonktürel Kimlik"
Fuarda en çok dikkatimi çeken ve okunacaklar listemin başına koyduğum kitap Sîtav Yayınları'ndan Leyla Atabay imzasıyla çıkan 'Konjonktürel Kimlik: Said-î Kurdî, Said-î Tirkî, Said-î Kurdî' isimli araştırma-inceleme-analiz kategorisindeki kitap...
Kitap, Saidê Kurdî gerçeğine ayna tutuyor. Atabay bir broşür çalışması olarak başlamış kitaba. "Modernite karşısında müslümanların kimlik sorununa çözüm arayan, geçmişle bugünü birbirine bağlayarak bir yol çizmeye çalışan bir fikir insanı" olan Saidê Kurdî'yi konu alıyor.
Kitap "Anlam sorununu erkenden analiz ederek müslümana bir hakikat haritası oluşturma arayışında olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca Saidê Kurdî'nin bir Kürt olduğununTürk tarih tezlerinde inkâr edildiğini ve önce Türk olduğunun savunulduğu, tutmayınca da Arap olduğunun savunulduğunu da anlatıyor.
"Kadınlar Ülkesi" ve "Bizim Ülkemiz"
Otonom Yayınları'nın 'Kadınlar Ülkesi' bence, hak ettiği ilgiyi görmemiş bir kitap... Charlotte P. Gilman Kadınlar Ülkesi adlı romanında, 'rekabet, cinsiyet ayrımcılığı, cinsiyet temelli iş bölümü, yoksulluk, savaş ve düşmanlık gibi kavram ve yaşantıların bilinmediği, duyulmadığı ve yaşanmadığı' bir ülkeyi yani 'Kadınlar Ülkesi'ni anlatıyor. Özellikle kadınların okumasını çok istediğim ve hepsini alıp kadınlara hediye etmek istediğim bir kitap, Kadınlar Ülkesi... Unutmadan; yazarın bu kitabın devamı olarak yazdığı 'Bizim Ülkemiz' isimli romanı da Otonom Yayınları'nın standında...
Yıllar önce, sanırım 2002 yılıydı (dergi-gazete-kitap dağıtımcılığı yaptığım yıllarda), koliden bir tane çekip bir solukta okuduğum Kavalın Ezgisi'yle bu defa Belge Yayınları'nda karşılaştım. Bir kez daha tek solukta okuyacağım bir kitap, 90'lı yıllardaki bir gerilla biriminin anılarını anlatan Kavalın Ezgisi...
Savaşta, Barışta, Özgürlükte, Aşkta Dağın Kadın Hali
Dişsiz Korku (Tirsa Bê Diran) kitabını okuduğum ve çok etkilendiğim Helîm Yûsiv'in yeni kitabı Sobarto ile Peywend Yayınları'nda karşılaştım. Sobarto, 'ezilmiş ve talihi ters gitmiş bir halkı', bir kişinin yaşamıyla anlatmaya çalışan ilk Kürtçe roman olma iddiasını taşıyor.
Şiir ve öykü kitaplarından tanıdığımız hasta mahpus Sami Özbil'in 'Çakıl Taşları' ve diğer kitaplarını ise Ceylan Yayınları'ndan alma fırsatım oldu. Özbil yıllardır edebiyatla dört duvara direniyor.
Ceylan Yayınları'ndan söz etmişken, gazeteci arkadaşımız Arzu Demir'in 'PKK'deki kadın-cins bilincinin dünden bu yana gelişimini 11 kadın gerillanın hayat hikayeleri üzerinden anlatan 'Savaşta Barışta Özgürlükte Aşka Dağın Kadın Hali' kitabından bahsetmemek olmaz. Tükenmeden alınması ve kitaplığınızda mutlaka yer alması gereken bir kitap...
Hiçbiryer'den Haberler
2010 yılında tutuklanmadan önce okumaya başladığım ama bitiremeden tutuklandığım William Morris'in Kaos Yayınları'ndan çıkan Hiçbiryer'den Haberler'i nihayet bir kez daha alma fırsatım oldu. Kitap, 'otoritenin enkazı üzerinde uyumu inşa etme yönündeki tek bütünsel ütopya olan Hiçbiryer'den Haberler, yüzyıllardır hayalleri kurulan dünyanın nasıl bir dünya olduğunu resmediyor.'
Morris bu kitabında 'İçinde yaşamaktan en çok hoşnut olacağımız toplumu nasıl yaratabiliriz?', 'Verime dayalı kitlesel üretim bizim için gerçekten de her şeyden daha mı değerlidir?', 'Sanayimizin ürünlerini gerçekten seviyor muyuz?, 'Hayattan gerçekten ne istediğimizi sıklıkla kendimize soruyor muyuz?' gibi bugün de karşımıza türlü vakıayla sürekli çıkan sorulara cevap arıyor.
Dewrêşê Evdî û Edûlê
Dewrêşê Evdî û Edûlê, olağanüstü bir Kürt aşk efsanesi... PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kobanê saldırıları altındaki Rojava'nın durumunu benzettiği bu efsaneyi, bir kez de Ronî War'ın Ava Yayınları'ndan çıkan bu kitabından, Kürtçe okuyabilirsiniz.
Hrant Dink Vakfı Yayınları bu yıl çok önemli kitaplara imza atmış. 'Medya ve Nefret Söylemi' Sessizliğin Sesi serisinin üçüncü kitabı olan 'Ankaralı Ermeni'ler Konuşuyor' isimli kitaplar, çözümsüz bırakılan çok temel sorunlarımıza dikkat çekiyor.
'Kürtlerin Bilinmeyen Dünyası'
Faik Bulut, 'Ehmedê Xanî'nin Kaleminden Kürtlerin Bilinmeyen Dünyası' isimli kitabında Kürt toplumunda siyasal ve sınıfsal mücadele, Kürt şiirinde efsane ve erotizmden sayısız çalgı adı, makam adları ve geleneklere kadar bir çok açıdan Kürt dünyasının bilinmeyenlerine kapı aralıyor. Bulut'un 'Horasan Kimin Yurdu?' isimli, ilk kez fuarda okuyucuyla buluşacak olan kitabı ise 'Horasan tarihini irdeleyerek Türk Tarih Tezi ile Türk-İslam Sentezi yandaşlarının bilim dışı iddialarını çürütme' iddiasını taşıyor. (BA/HK)
* Gurbetelli Ersöz 32 yıl yaşadı; 8 Ekim 1997’de Güney Kürdistan’da bir çatışmada veda etti yaşama. Gerillaydı. Dağlara gitmeden önce gazeteciydi, Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmeniydi.