Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da düzenlenen uluslararası belgesel festivali başlıyor. Bu sene 15-26 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek dünyanın en prestijli ve büyük belgesel film etkinliklerinden IDFA'ya Türkiye'den de katılım var.
Belit Sağ'dan Ayhan and Me (Ayhan ve Ben), Shevaun Mizrahi'nin yönettiği Distant Constellation (Uzak Takımyıldız), Ayşe Toprak'ın Mr.Gay Syria (Mr.Gey Suriye) adlı filmi ve yönetmenliğini Azra Deniz Okyay'ın yaptığı Sulukule Mon Amour (Aşkım Sulukule) dışında coğrafyamızı yakından ilgilendirebilecek, Ermeni soykırımı hakkındaki Joe Berlinger'ın elinden çıkma Intent to Destroy: Death, Denial & Depiction (İmha Kastı: Ölüm, İnkâr ve Tarif) da dikkat çekiyor.
Çeşitli yan etkinliklerle de belgesel sinema piyasasının gözbebeği olan IDFA'nın geniş programında birçok filmin dünya prömiyeri gerçekleşecek.
Dünyanın başka festivallerinde daha önce ilgi görmüş Vaishali Sinha imzalı Seksper'e Sor, usta yönetmen Radu Jude'nin Ölü Millet'i, Everardo Gonzáles'ten Şeytanın Özgürlüğü, Rina Castelnuovo-Hollander ile Tamir Elterman'ın beraber yönettiği DOK Leipzig'den ödüllü Muhi - Mütemadiyen Muvakkat IDFA'da da gösterilecek filmler arasında.
!f kapsamında İstanbul'da da seyirciyle buluşmuş olan geçen seneden IDFA ödüllü Death in the Terminal (Terminal'de Ölüm) bu sene tekrar programa dahil edilmiş. Linç kültürü hakkında çekilmiş en etkili ve yetkin belgesellerden, Tali Shemesh ve Asaf Sudry'nin ortaya çıkardığı eser festivalin eğitim bölümü kapsamında 13 kez gösterilecek.
Görüntünün gücü
Türkiye/Hollanda ortak yapımı olan Belit Sağ'ın 14 dakikalık Ayhan ve Ben'i için festival kataloğunda sansür hakkında jilet kadar keskin bir analiz deniyor. Devlet kontrolü ve sanat arasındaki gergin ilişki, sanatçının Ayhan Çarkın hakkında bir video çekmeye girişmesiyle ortaya çıkıyor. En az 1000 Kürt’ün öldürülmesinden sorumlu özel tim üyesi Çarkın vicdan azabı duyup suçunu itiraf etmişti. Konuyla ilgili haberler kısa zamanda sümenaltı edildiği gibi yetkililerin Belit Sağ'ın girişimi için de aynı niyeti taşıdıkları kesindi.
Bunun üzerine sanatçı sansür mevzusunu derinleştirmeye karar vermiş ve otosansüre kadar varan etkilerini irdelemiş. Türkiye'de otoriteyi temsil edenlerin tehlikeli saydıkları görüntüleri gözlerden uzak tutmaya çalışmaları boşuna değil, çünkü deneysel videonun da bize hissettirdiği gibi görüntüler gayet güçlü ve etkili.
Azalmaya devam ederken...
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Hollanda ve Türkiye ortak yapımı Uzak Takımyıldız İstanbul'un Şişli semtinde azınlıkların kaldığı bir yaşlılar evine bizi misafir ediyor. Yönetmen Shevaun Mizrahi 82 dakikalık belgeselinde seyirciyi hayat, ölüm, zaman gibi meseleler hakkında düşündürüyor.
Ermeni bir kadın ailesinin 1915 soykırımında yaşadıklarıyla ilgili konuşuyor, yaşlı bir çapkın Nabokov'un Lolita'sından dem vurup cinsel maceralarını paylaşıyor. Hayatın kaçınılmaz döngüsü trajik olmasına rağmen yönetmen yaşanmış hayatlardaki güzelliği ve şiirselliği yakalıyor, ihtiyarlar yurdunun dışında bir tane gökdelen daha yükseliyor olmasına rağmen!
Müslüman dünyasında gey olmak çok zor
Müslüman kültürün eşcinselliğe bakışını layıkıyla irdeleyen Mr.Gey Suriye, dünya prömiyerini Sheffield Doc Fest'te yapmıştı, zaten Birleşik Krallık'taki festivalde yer almış birçok film IDFA'nın da programını zenginleştiriyor.
Fransa/Türkiye/Almanya ortak yapımı 88 dakikalık belgeselin yönetmeni Ayşe Toprak savaşla kavrulmakta olan Suriye'den Türkiye'ye kaçan geylerin burada da her an tehdit altında yaşadıklarını ispatlıyor. Aile ve toplum baskısı bir yana, mülteciliğin getirdiği belirsizlikle beraber IŞİD ve Türkiye polisinin şiddetini de enselerinde hissedebiliyorlar.
Muhafazakâr ailesinden geyliğini saklamak zorunda kalmış kahramanlarımızdan birinin "elalem ne der" dürtüsüyle evlendiği ve çocuk sahibi olduğu eşine gerçekleri söylemesi kolay olmayacaktır.
Hiroshima Mon Amour'a atıfla...
Kadınlara, Kürtler’e, Arap ve Romanlar'a yönelik ayrımcılığa karşı savaş açmış iki genç kadın. Gizem ve Dina yıkılmakta olan Sulukule'den dünyaya sesleniyor. Hollanda prömiyeri IDFA sırasında yapılacak olan Azra Deniz Okyay'ın 7 dakikalık Türkiye yapımı Aşkım Sulukule'si festivalin çocuklara dair bölümünde gösterilecek. Daha önce !f'te görücüye çıkmış kahramanlarımızın sokaktaki dansı bir direniş ve özgürlük kutlaması.
Tutucu topluma karşı durabilmiş, kendi yollarını çizmek isteyen, herkesin beklediği gibi evli ve görünmez olmayı asla istemeyen iki kendine has karakter; erkek egemen zihniyeti reddeden, erkeklerin arzu nesnesi olmaktan hoşlanmayan bağımsız ruhlar.
Bazıları onları aşağılayıp kovsa da onlar dans etmeyi sürdürüyor çünkü dansın birleştirici yanına inançları sonsuz: Dans onların kurtuluşu!
1915 soykırımı
"Bugün Ermeniler’in yok edilmesinden kim bahsediyor?" cümlesini Holokost'un hemen öncesinde Hitler'in telaffuz ettiği söylenir. IDFA'nın katalog metninde, Jön Türk rejimi sırasında gerçekleşen Ermeni soykırımının, çoğu ülkenin tarih müfredatında yer almasının o kadar da kolay olmadığından dem vuruluyor. Ne de olsa ABD'nin siyasetçileri en başta olmak üzere çoğu, müttefiki Türkiye'yi rencide etmemek için bu tabuyu derinlemesine kurcalamak istemiyor.
1915 ile 1916 yılları arasında tahminen 1,5 milyon Ermeni'nin öldürülüşü, sağ kalabilenlerin ağzında dillenip nesilden nesile aktarılıyor ve ne yazık ki büyük acı canlılığını muhafaza ediyor.
Yönetmen Joe Berlinger İmha Kastı belgeselinde Terry George'un konu hakkındaki kurmacası Vaat (The Promise) adlı filmin çekim aşamalarıyla siyah-beyaz arşiv görüntülerini, muhtelif röportajları birleştirmiş; sert görüntülere fragmanı seyrederken bile rastlayacaksınız.
Belgeselde saygın sinemacı Atom Egoyan da, Ararat filmine başlarken gelişmiş bir olay hakkında seyirciyi bilgilendiriyor. Kanada'daki Türkiye diasporasından o zamanlar gelen görüşme talebini bir uyarı gibi hissetmekten kendini alamamış usta yönetmen.
"Anlatıyı kontrol eden tarihi de boyunduruğu altına alır" mesajı da belgeselde altı çizilenlerden. 115 dakikalık ABD yapımında inkârın bir refleks olmaktan çıkıp bir devlet politikası haline geldiğine ve tüm bir halkı etkisi altına aldığına tanıklık ediyoruz. Gazeteciler ve birbirine aykırı görüşler ifade eden tarihçilerin beyanatları da var; ne de olsa filmin sorguladığı gerçeklerden biri, tarihi baştan yazmak istemenin kimin çıkarına olduğu. (MT/AS)
* IDFA hakkında teferruatlı malumata buradan ulaşabilirsiniz.