Nazır Kapusuz'un "Türkiye'de İş Kazaları ve Üç Ayrı Raporun Bize Söyledikleri" adlı yazısını iki bölüm olarak yayınlıyoruz. Yazının ikinci bölümü için tıklayınız.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ilk defa yaptığı, "İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri" konulu araştırmayı 25 Mart'ta İnternet sitesinde yayınlamıştı. Rapor 2007 yılı Nisan, Mayıs, Haziran aylarında yapılan Hanehalkı İşgücü Anketi ile birlikte gerçekleştirildi.
Araştırma sonuçları uygulama dönemi itibariyle istihdamda olan veya son 12 ay içerisinde bir işte çalışmış olan fertlerin, son 12 ay içinde herhangi bir iş kazası geçirip geçirmedikleri veya bu süre zarfında işe dayalı bir sağlık probleminin etkilerine maruz kalıp kalmadıklarına ilişkin bilgiler veriyor.
Her 100 çalışandan 2,9’u son bir yılda iş kazası geçirmiş
Rapora göre istihdam edilenlerden yüzde 2,9’u son 12 ayda bir iş kazası geçirdi. Bu oran erkeklerde yüzde 3,6'yken, kadınlarda yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Erkekler toplam içinde yüzde 86,8’lik bir paya sahip.
Madencilik sektörü %10,1 ile ilk sırada
İş kazası geçirenlerin sektörel dağılımına bakıldığında ilk sırayı madencilik ve taşocaklığı alıyor. Bu sektörü yüzde 7,7 ile elektrik, gaz ve su sektörü izliyor. Bu iki sektörü, yüzde 5,2 ile imalat sektörü, yüzde 4,6 ile inşaat sektörü ve yüzde 3,7 ile taşımacılık, haberleşme ve depolama sektörü izliyor.
Rapor kaza geçirenlerin eğitim durumları, ücretli, yevmiyeli ayrımlarını da veriyor.
Raporda önemli iki nokta da:
- İş kazası geçirenlerin yüzde 56,6’sı on kişiden az çalışan olan işyerlerinde meydan gelmesi,
- İş kazası geçirenlerin yüzde 40,4’ünün geçirmiş olduğu kaza nedeniyle işinden uzaklaşmış olması.
Her 100 çalışandan 3,7’si çalıştığı işle bağlantılı meslek hastalığına yakalandı.
Raporun ilginç verilerinden biri de meslek rahatsızlıklarıyla ilgili verilerinin şimdiye kadar yayınlanan veya kamuoyunda bilinen verilerin çok ötesinde meslek rahatsızlıklarına referansta bulunması.
Özellikle Çalışma Bakanlığı verilerinde meslek hastalıkları neredeyse "yok" denecek bir istatistik veri. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı, Sağlık-Sen'in bilgi edinme yasası çerçevesinde kendisine sorduğu "Türkiye’de meslek hastalıklarına yakalanan çalışan sayısı" sorusuna "elimizde yeterli veri yok" yanıtını vermişken, TÜİK verilerinde bu oran oldukça yüksek çıkıyor.
TÜİK verilerine bakarsak;
- Okuma yazma bilmeyen çalışanları yaşadığı rahatsızlıklar diğer eğitim seviyelerine göre oldukça yüksek. (yüzde 4,8)
- Yevmiyeli olanların yaşadığı rahatsızlık diğer gruplara göre yüksek. (yüzde 4.9)
- İş kazalarında olduğu gibi en yüksek sektör madencilik ve taşocakçılığı. (yüzde 8.1)
- Yine iş kazaları istatistiklerinde olduğu gibi 10 kişiden az çalışan olan işyerlerinde sağlık sorununa maruz kalan çalışan sayısı, toplamın yüzde 61,8 gibi yüksek bir oran.
- Sağlık sorunu yaşayanların yüzde 47,6'sı bir günden fazla süreyle işten uzak kaldı.
Özellikle Türkiye’de iş kazaları konusundaki birçok araştırmada neredeyse tek referans verisi olarak kullanılan Çalışma Bakanlığı 2006 verileri ile beraber bu rapor incelendiğinde ilginç sonuçlar çıkıyor.
2006 Çalışma Bakanlığı verileri ile TÜİK araştırması üç aylık dönem dışında hemen hemen aynı bir yıllık periyodu kapsıyor. Ocak -Aralık 2006 verileriyle Nisan-Mart 2007 verileri arasında radikal bir kopuş olmadığı ve 12 aylık veri setini incelediği varsayımıyla iki raporu kıyaslayabiliriz.
Her çalışma saatinde 88 iş kazası
Çalışma Bakanlığı verilerine göre 2006 için 79 bin 27 iş kazası meydana geldi. Ancak çalışma bakanlığının verileri toplam 7 milyon 818 bin 630 sigortalı işçiyi kapsıyor. TÜİK’in Hanehalkı işgücü anketindeki araştırma yaptığı dönem ortalama çalışan sayısı ise 23 milyon 309 bin işçiyi kapsıyor.
Yaklaşık 2,98 katı bir veri üzerinden yapılmakta. TÜİK verilerine göre yüzde 2,9 oranından hesaplanınca 676 bin işçi iş kazasına maruz kaldı. Çalışma Bakanlığının verilerinde işçi sayısı vermemiş iş kazası sayısı vermekte.
Çalışma Bakanlığı verilerini TÜİK’in istidam edilen sayısına oranla iş kazası sayısına oranlarsak, Türkiye’de yaklaşık 236 bin iş kazası yaşandı, tahmini olarak 676 bin çalışan etkilendi. Bu yaklaşımla her kazadan ortalama üç işçinin etkilendiğini söyleyebiliriz.
Bu kaza sayısı elbette iyimser. Çünkü sigortalı çalışanlarda, kayıtdışı sigortasız çalışanlara göre iş kazası oranının düşük olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu sadece sezgilerimizle bile söylemek mümkün. Yine de bu iyimserliğe rağmen yılda 300 çalışma günü varsayımıyla her çalışma günü 787 iş kazası olduğunu, ortalama günlük dokuz çalışma saatine göre de saat başı 88 iş kazası olduğu söylenebilir. Hatta siz bu yazıyı okumaya başladığınızdan itibaren yaklaşık 10 iş kazasından yaklaşık 30 çalışan etkilendi.
Metal Sanayicileri Sendikasının (MESS) 2006 için 153 üye işyerinde yaptığı anketin verileri de yukarıdaki verileri destekliyor. 153 işyerinde toplam 107 bin işçi içerisinde 6 bin 370 işçi iş kazasına uğradı. Oranlarsak yüzde 5,9 gibi bir orana ulaşmaktayız ki, bu oran TÜİK’in imalat sektörü için verdiği yüzde 5,2 oranından bile yüksek.
İçlerinde Arçelik, Tofaş gibi ünlü markalara ait MESS işyerlerinin birçok imalat sektörü firmalarına göre iş güvenliği konusunda daha tedbirli olduklarını varsaydığımız (belki de varsaymamak gerekir) bu işyerlerinde bile bu oranlara ulaşmaktayız. MESS verileri yine yukarıdaki verilerimizi hemen hemen destekler nitelikte. Kaza sıklığı oranı yüzde 2,9. Yani her iş kazasından ortalama iki işçi etkileniyor. (NK/GG)
* Nazır Kapusuz'un "Türkiye'de İş Kazaları ve Üç Ayrı Raporun Bize Söyledikleri" adlı yazısını iki bölüm olarak yayınlıyoruz. Yazının ikinci bölümü için tıklayınız.