Çanakkale'de 20 Eylül hazırlıkları sürüyor. Çevre ve iklim aktivisti Ayşe Akdeniz, 2007'den beri Yeşil Hareket'te siyaset, aktivizm yaptığını söylüyor.
"Kendi gündelik hayatımdan ve ilişkilerimden başlayarak daha yaşanılır bir gezegen için çabalıyorum" diyen Akdeniz, sorularımıza şu yanıtları veriyor:
Sizce iklim krizi ne demek?
- İklim değişikliği kavram olarak hayatıma 2002 yılında girdi. O zamanlar lise öğrencisiydim. Şimdi 4,5 yaşında kızı olan bir kadınım ve bu 17 senede hükümetler, şirketler hiçbir taahhüt yüklenip sorumluluklarını yerine getirmediği için bugün artık iklim değişikliğinden bir kriz olarak bahsediyoruz.
En duygusal haliyle benim için iklim krizi kızımın 20 yaşını hayal edememek demek. Çocuğu olup da bunu düşünemeyen insanların varlığıyla dehşete düşüyorum. Türümüzün bu yeri göğü inletmeyen irrasyonel tavrına karşı şaşkınlık içindeyim.
Neyse ki Greta'nın öncülük ettiği nesil biz ve bizden önceki kuşakların irrasyonel tavrını doğrudan eyleme geçerek parça pinçik ettiler. Bilimsel haliyle ise iklim krizi artan, yeni normalimiz haline gelen aşırı hava olayları, iklim nedeniyle meydana gelen savaşlar, yok olan ormanlar, türler, mültecilik vs'nin toplamı.
İklim için Küresel Grev hareketini nereden duydunuz?
- Uzun yıllardır İklim Hareketi'nin bir parçası olarak neredeyse başından beri Friday For Future'u yakından takip ediyorum. İlk iki grevden de 20 Eylül'den de birincil olarak çocuklardan haberdar oldum. Greta ve birlikte mücadele ettiği arkadaşlarının yayınladığı 20 - 27 Eylül haftası grev davet manifestosunu ise ilk Açık Radyo'da okudum.
20 Eylül’de planlar nedir?
- Ben Çanakkale'de yaşıyorum. Burada parçası olduğum ilk iklim eylemi olacağı ve bunu birkaç arkadaşımla organize ettiğimiz için çok heyecanlıyım. Kızımla beraber katılacak olmak ise gözlerimi doldurmuyor desem yalan olur... Çanakkale'nin önemli sembollerinden Truva Atı önünde basın açıklamamızı okuyacağız. İklim değişikliği ve Çanakkale özelinde Kazdağları'nı içeren minik bir #iklimkrizi gazetesi hazırladık. Onu dağıtacağız. Dileğimiz etkinliğin olabildiğince şenlikli olması ki yankısı büyük olsun!
Peki 20 Eylül sonrasında neler yapmayı düşünüyorsunuz?
- Bu bizim ilk etkinliğimiz ve Sıfır Gelecek olarak sokağa çıkıyoruz. Sonrasında yerel ekoloji mücadeleleri, çevre örgütleri ve yerel yönetimlerle iklim krizi odaklı ilişkiler kurmak ve somut adımlar atılması için baskı unsuru olmak için çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. Küresel bir hareketin yerel bileşeni olarak var olmanın sorumluluğu ve neşesiyle elbette!
|