Antalya’da 20 Eylül hazırlıklarını, o gün kitapevini kapatarak greve gideceğini söyleyen Erol Malkoç ve Kızılca Köyü’nden Elif Arığ’la konuştuk.
Arığ: İklim krizi büyük bir yıkımdır
Kendisini "'Önce zarar verme" desturundan hareketle yaşamanın yollarını ortaya koymaya çalışan bir bireyim" sözleriyle tanıtan Elif Arığ, sorularımızı şöyle yanıtlıyor:
Sizce iklim krizi ne demek?
İklim krizi, tüketimin akıl almaz ölçülerinin kutuplardaki buzları eritmeye kadar varan, insanların eliyle ve bilerek olmasına izin verdiği, birçok türün yok olmasına neden olan büyük bir facia ve yıkımdır..
İklim için Küresel Grev hareketini nereden duydunuz?
Küresel Grev Hareketini elbette çocuklardan duydum! Çok haklı olarak bizleri de meydana çağırmaktalar. Doğası ve tarihiyle uluslararası bir çok gezginin uğrak noktası olan bir köyde yaşıyorum, böylesi değerleri buluşturan bu köyün iklim hakkında sessiz kalmasını hiç istemem. Bu nedenle öncelikli plan yaşadığımız yer ve yakınımızdaki kişilerin gerekli duyarlılıkları sergilemeleri.
20 Eylül’de planlar nedir?
20 Eylül önemli bir dönüm noktası olacak tüm dünya için. Ben de halı hazırda yapmakta olduğum çalışmalara derinlik katarak, fosil yakıtsiz bir dünyada nasıl yasanabilicegi üzerine eylem ve söylemlerde bulunmaya devam edeceğim.
Malkoç: Kitapevimi kapatım greve gideceğim
Erol Malkoç, 2000 yılından beri sosyal sorumluluk anlayışıyla Kitapkurdu Sahaf'ı çalıştırıyor. Malkoç, kendisini şu sözlerle tanıtıyor:
"İnsanın yaşamdaki tutumunun bütünlük ve tutarlılık arz etmesi gerektiğini düşündüğüm için gerek işimi yaparken gerek sosyal ilişkilerimde gerekse doğayla olan ilişkilerimde yeryüzü merkezli bir etik anlayışla hareket ediyorum. Bu nedenle vegan yaşıyorum.Hayatımı sosyal ekoloji ideolojisi etrafında şekillendirmeye çalışıyorum. Bizim için kitap satmak sadece kitap satmak değil bir ilişkilenme biçimi. İnsanlara duymadıkları, henüz tanışmadıkları konularda temas etmeyi çok önemsiyoruz. Örneğin toplumsal cinsiyet ve ekoloji başlıklı kitap raflarımız var ve oldukça zengin."
Sizce iklim krizi ne demek?
Bence iklim krizi yeryüzünün tüm canlılar için yaşanamaz olma aşamasına gelmesi demek. Çünkü bozulan iklim bitkileri, hayvanları ve insanları bir bütün olarak etkiliyor.
İklim için Küresel Grev hareketini nereden duydunuz?
Açık Radyo'dan duydum.
20 Eylül’de planlar nedir?
20 Eylül'de kitabevini kapatıp bir pankart asarak grevde olduğumuzu duyuracağız. Kentte diğer grev yapan arkadaşlarla bir araya gelip o günü değişik etkinliklerle bir arada geçirmek istiyoruz. 20 Eylül kitapçıların en yoğun olduğu bir zaman diliminde yer aldığı için oldukça fazla insana sesimizi duyurmuş olacağız.
Peki 20 Eylül sonrasında neler yapmayı düşünüyorsunuz?
20 Eylül sonrasında küresel çapta oluşan bu aktivizm sürecine elimizden gelen katkıyı yapacağız. Ben aynı zamanda Antalya'da kütüphane, okul ve belediye davetleriyle çocuklara ve yetişkinlere ekoloji konferansları veriyorum.14 Ekim'de ise Almanya Hamburg'da Türkiye'de Ekoloji Hareketleri konulu bir sunum yapacağım. Bu konferansa Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da davetli o da bir sunum yapacak belediyecilik üzerine.
Çeşitli gazeteler ve akademik dergilerde ekoloji politikaları üzerine yazmaya devam edeceğim performansımı biraz arttırarak. Antalya Gıda Topluluğunun da bir üyesiyim. Topluluk çok güzel işler yapıyor. Fukuokacı doğal tarımın yaygınlaştırılması için Doğal Tarım Merkezi ve Muratpaşa Belediyesi ile birlikte projelerimiz olacak.
Toplum destekli doğal tarımın yaygınlaşması ve tüketicinin kendi gıdasının temin sorumluluğunu alarak adil gıdaya ulaşan türeticilere dönüşmesi için önemli bir çaba içerisindeyiz. Topluluk olarak kamusal alanda gıda politikaları ve ekoloji meselelerinde daha çok yer almayı önümüze bu senenin hedeflerinden birisi olarak koyduk. İlk hamlede aklıma gelenler bunlar.” (CT/DB)
* Antalya'da eylemler Çıralı Köy Kahvesi önünde gerçekleştirilecek. Etkinliğin başlama saati ise 12.00.