Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Dış Ticaret İstatistikleri (Özel Ticaret Sistemi)” sayfasına giriyoruz.
Önce “Ürün/Ülke Grubu-Ülke” kategorisini, ardından “Uluslararası Standart Ticaret Sınıflaması Rev.4” (SITC Rev.4) başlığını seçiyoruz. Çıkan sayfada “SITC Rev4 Bilgileri” altında “Düzey2(2 digit)” bölümünü seçiyor ve kod numarası olarak “89” yazıyoruz.
Karşımıza çıkan şu oluyor:
“Tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları (motorlu) (silahla donatılmış olsun/olmasın)”
“Ülke Bilgileri” kısmına da kod numarası olarak “624” yazıyoruz. Bu, İsrail’in kod numarası. Son olarak görüntülemek istediğiniz yılı seçip, “İhracat” kutucuğuna ve “Değer Seçimi” kısmından istediğiniz para birimine tıklayıp rapor oluşturuyorsunuz.
Ben 2023 ve 2024 yıllarını seçtiğimde karşıma çıkan rapor şu oldu:
Evet, yanlış görmediniz. TÜİK verilerine göre, Türkiye’den İsrail’e 2023’te 506 milyon dolar değerinde, 2024’ün ocak ve şubat ayında ise yaklaşık 80 milyon dolar değerinde zırhlı araç ihracatı yapılmış.
Daha geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “İsrail’e silah ve mühimmat satmıyoruz” diyor, İsrail ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin devam ettiğini kabul ediyor ancak askeri ürünlerin ‘kesinlikle’ yer almadığını belirtiyordu. TÜİK’in “Silahlar ve mühimmat; bunların aksam, parça ve aksesuarı” başlığı altındaki verileri için de “Bunlar avcılık ve sporculuk için yivli bir av tüfeği parçası ile balıkçılıkta kullanılan zıpkın şeklindeki ürünler çıktı” diye ekliyordu.
Bu arada, TÜİK verilerine göre, Gazze’ye saldırıların başladığı Ekim 2023’ten Şubat 2024’e kadar İsrail’e 1,74 milyar dolarlık ihracat yapılmış. Aynı döneme ait “Tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları” verisi ise bunun yüzde 10’una tekabül ediyor: Yaklaşık 173 milyon dolar.
Bir yanda, İsrail’e kesinlikle silah ve mühimmat satılmadığını belirten ve hatta “Savunma sanayisi ürünleri için Milli Savunma Bakanlığı’nın izin belgesine ihtiyaç var. Onları da araştırdık, hiçbirinde izin yok” diyen Ticaret Bakanı var. Diğer yanda Türkiye’nin resmi istatistik kurumunun verisi… Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Hangi şirket İsrail’e zırhlı araç satıyor?
TÜİK verilerinden hareketle hızlıca konuyu araştırmaya başladım. Türkiye’de zırhlı savaş araçları üretiminde öne çıkan belli başlı şirketler var. BMC, Otokar, Katmerciler ve FNSS hem üretimde hem de ihracatta öne çıkan şirketler olarak dikkat çekiyor.
Karşıma çıkan ilk haber şu oldu: “BMC, savunma sanayi kara araçları ihracatında zirvede yer aldı”
Habere göre, 2023’te 255 milyon dolarlık askeri kara aracı ihracatı gerçekleştiren BMC, toplam ihracatın yüzde 52’sini tek başına gerçekleştirmişti.
İlginç. TÜİK verilerine göre, sadece İsrail’e 506 milyon dolarlık ihracat yapılmışken, basına yansıyan haberlerde Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık 500 milyon dolar olduğu ifade ediliyor. Bu arada BMC, 80’i aşkın ülkeye ihracat yaptığını belirtiyor, bu ülkeler arasında İsrail’in olup olmadığına ilişkin bir veriye ise rastlamıyoruz. Ancak BMC ve İsrail arasında “geçmiş” bir ilişki var, 2013 tarihli haberden aynen aktarıyorum:
“İsrailli Hatehof'un BMC'den toplam 40 milyon dolarlık alacağı olduğu belirtiliyor. Ancak, İsrailli firma ilk etapta 4 milyon euro ve 1.8 milyon dolar tutarındaki alacağı için hukuki süreç başlattı.”
Neyse, araştırmaya devam.
Otokar’a ilişkin ilk haber dikkat çekici. Geliştirip ürettikleri 33 bine yakın askeri aracı Türkiye’nin yanı sıra 5 kıtada, 40’tan fazla ülkeye ihraç ettiklerini belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Üretimimizin yüzde 99’u ihracata gidiyor” demiş. (Dünya Gazetesi, 14 Temmuz 2023)
Pek tabii hangi 40 ülke olduklarına dair veriye Otokar’ın internet sitesinde rastlayamıyoruz. Açık kaynak taraması sonrası ulaştığım Fas, BAE, Bangladeş, Romanya, Estonya gibi ülkeler hariç... Bir de ülke bilgisi gizli tutulan, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılmış üç ihracat sözleşmesi bildirimi olmuş 2023’te. 14 Şubat’ta 54 milyon dolar, 12 Mayıs’ta 41 milyon dolar, 14 Aralık’ta ise 136 milyon dolar değerinde “4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı araçlar ile bu araçların yedek parça, bakım ekipmanları ve eğitim hizmetleri satışını kapsayan” sözleşmelerin yapıldığı kamuya açıklanmış. Yine İsrail yok.
Ancak Otokar ve İsrail bağlantısına dört yerde rastlıyoruz. Zırhlı araçtan başlayalım. Bir kaynakta, Otokar üretimi “Akrep” adlı zırhlı aracı kullanan ülkeler arasında İsrail de yer alırken, Birleşik Krallık Parlamentosu’nun internet sitesinde yer alan bir bildiride, 1998 yılında Otokar’ın İsrail’e 30-40 arası “Akrep” tedariki için pazarlık yaptığı haberlerine değinilmiş.
Şirketin 2022 yılı “sürdürülebilirlik” ve “faaliyet” raporlarında ise İsrail’e otobüs ihraç edildiği belirtilmiş. Bir de resmi internet sitesindeki “Otonom Otobüs Platformu için Tercih; Otokar e-Centro” başlıklı bir haberde, araçların İsrail toplu taşımacılığında kullanılacağı yazılmış.
Katmerciler, resmi internet sitesinde ve çeşitli raporlarında 77 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini belirtip bunları tek tek yazmış. Filistin var. İsrail yok.
FNSS ise 2023 ara faaliyet raporunda “başlıca ihracat yaptığı ülkeler” olarak Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Umman, Suudi Arabistan ve Filipinler’i belirtmiş. Yine İsrail yok.
Elbette bu şirketlerin açık açık “İsrail’e zırhlı araç satıyoruz” demesini bekleyemeyiz. Ama belli ki bu işte bir iş var!
TÜİK: Veri doğru, başlık yanlış
Bir kez daha TÜİK’in “Dış Ticaret İstatistikleri (Özel Ticaret Sistemi)” sayfasına giriyorum. 89 kod numaralı “Tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları (motorlu) (silahla donatılmış olsun/olmasın)” aramasını bu kez sadece İsrail’i değil, tüm ülkeleri seçerek yapıyorum.
Ve karşıma inanılmaz bir rapor çıkıyor. Neredeyse tüm dünyadaki ülkelere zırhlı araç satılmış, toplam ihracat değeri yaklaşık 14 milyar dolar! İnanmayanlar için raporun linki burada. Kabul, bu durum şüpheli.
TÜİK’i aradım, durumu izah ettim ve konuyla ilgili birime yönlendirildim.
Durumu anlattığım TÜİK çalışanı, “SITC Rev.4” verilerinin Türkiye’nin ihracat verilerini yansıttığını kabul ediyor, ancak “89” kod numarasıyla “Tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları” verilerine ulaştığımı söylediğimde duraksıyor. “Savunma sanayi verileri gizlidir, TÜİK’te yer almıyor.”
Peki o zaman ekranımda halihazırda açık olan veriler nedir?
TÜİK çalışanı şu cevabı veriyor:
“Veri kısmında sıkıntı yok, sadece isim yanlış gelmiş. ‘Başka yerde belirtilmeyen çeşitli mamül eşyalar’ olması gerekiyor. Hemen düzelttireceğiz.”
Bir süre sonra tekrar veritabanına girdiğimde “Tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları (motorlu) (silahla donatılmış olsun/olmasın)” başlığı tamamen gitmiş, yerine “Başka yerde belirtilmeyen çeşitli mamül eşyalar” gelmişti.
Evet, TÜİK veritabanında bir “başlık hatası” olmuş olabilir. TÜİK, “sehven” böyle bir duruma yol açmış olabilir. Ancak her halükarda ortada izahata muhtaç bir durum var.
Gazze’ye saldırıların başladığı Ekim 2023’ten Şubat 2024’e kadar İsrail’e 1,74 milyar dolarlık ihracat yapılmışken,
Demir-çelikten çimentoya, dikenli telden gıda maddelerine hemen her başlıkta sevkiyatlar devam ederken,
İsrail’e karşı boykot, yatırımların geri çekilmesi ve yaptırımlar hareketi BDS Türkiye başta olmak üzere toplumda yükselen “ilişkileri kes” çağrılarına kulaklar tıkanırken,
TÜİK veritabanından kaldırılan “Tanklar ve diğer zırhlı savaş taşıtları (motorlu)” başlığına ve bu başlıktaki ihracat verilerine ilişkin açıklama yapılması gerekiyor.
(VC)