Toronto'daki konferansta, İstanbul'da düzenlenen "Ermeni Konferansı" hakkında bir tebliğ sunan Göçek, bu konuyla ilgili, herhangi bir konferansa ücret karşılığı katılmadığını belirtti.
Göçek, Canikli'nin hakareti üzerine Turkish Forum'a yazdığı ve akademik kimliğine karşı yapılan saldırıdan dolayı özür dilenmesini talep ettiği e-posta mesajına, "Dr. Köksal Bayülken TÜBİTAK Gebze" imzalı bir cevap aldı.
Bayülken bu mesajda, Göçek'in "bilgi'nin yanlışlığını ispatlaması" halinde, doğru bilgiye e-posta gruplarında yer vereceklerini belirten bir yanıt verdi.
Yani, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) mensubu Dr. Bayülken, bir akademisyenin akademik kişiliğine yapılan hakareti, bir başka hakaretle pekiştirdi.
Bu cevap üzerine, 5 Aralık 2005 tarihinde Uluslararası Sosyal Bilimler Konseyi (ISSC) adına Ali Kazancıgil, TÜBİTAK'a gönderdiği bir mektupla, hem TÜBİTAK'ın böyle bir hakarete yer veren bir kurumla bağlantısı olmasını kınadıklarını hem de TÜBİTAK'ın kendi saygınlığına zarar verecek kurumları desteklememesi gerektiğini bildirdi. TÜBİTAK'tan bu mektuba bugüne dek herhangi bir yanıt gelmedi.
Turkish Forum İnternet sayfasında da belirtildiği üzere, lobicilik amaçlı, Türk dostu - Türk düşmanı ayrımlarını referans alan politik bir örgütlenme.
Bayülken'in adı, yine aynı sayfalarda, Turkish Forum'un yönetim kurulunda "birinci başkan yardımcısı" olarak geçiyor.
Köksal Bayülken'in adına, TÜBİTAK'ın İnternet sayfalarında rastlanmıyor. Göçek'e gönderdiği yanıttaki alan adıysa, Turkish Forum'a bağlı e-posta listesi Grassroots'a ait.
Bu kadarı bile TÜBİTAK'ın Kazancıgil'den gelen mektuba neden ivedilikle cevap vermesi ve durumu açıklığa kavuşturması gerektiğini anlamak için yeterli.
TÜBİTAK'ın son dönemde sıklıkla gündeme gelen politik etkilere açık hale getirilmesinin bir başka görünümü müdür bu son olay? Başbakan'ın TÜBİTAK'ın başkan vekilliğine atadığı Prof. Nükhet Yetiş'in defalarca söylediği "Benim olduğum yerde politika olmaz. Başbakan TÜBİTAK'a politik olarak müdahale etmek isteseydi beni atamazdı" sözleri aklımızda.
Atama yoluyla vekillik görevine gelen Yetiş'in sözleri, kendi durumuyla çelişir nitelikte. TÜBİTAK - Turkish Forum ilişkisi üzerine tek bir açıklama yapmamış olan Yetiş'in tavrını yine bu birbirinin içini boşaltan durumda mı aramak gerekir? Hem politika giremez diyeceksiniz, hem politik atamayla iş başına geleceksiniz. Hem bilimsel kurumda politika yapılmaz diyeceksiniz, hem de Turkish Forum gibi tamamen lobicilik ve politik faaliyet yürüten bir kurumla ilişkiniz olup olmadığını açıklamayacaksınız; üstelik Uluslararası Sosyal Bilimler Konseyi'nden bir mektup almışken?
Uluslararası sosyal bilimler camiası -ve tabii bu olayı takip edenler- TÜBİTAK'tan bir açıklama bekliyor. Bu açıklamanın bu kadar uzun süre gelmemesi, TÜBİTAK'ın uluslararası bilimsel alandaki kurumsal prestijini zedeliyor ve Türkiye'yi temsil eden bir kurumu töhmet altında bırakıyor. (TS/TK/EÖ)
* Fatma Müge Göçek, geçen günlerde Rony Suny ile birlikte, beş yıldan bu yana düzenledikleri Ermeni-Türk Araştırmaları Atölyesi adına, Kuzey Amerika Orta Doğu Araştırmaları Kurumu MESA (Middle East Studies Association of North America) akademik özgürlük ödülünü aldı. "Osmanlı İmparatorluğunun Çöküş Döneminde Ermeniler: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi" konulu konferansta tebliğ sunanların büyük bir kısmı, bu Atölye'nin katılımcılarından oluşmaktaydı.