Söz konusu komisyonun varlığı, adının değiştirildiği haberleri sayesinde ifşa oldu. Haberlerden anlaşıldığına göre, "azınlıkların yurt güvenliği bakımından kontrolü amacıyla" 1962'de gizli bir genelgeyle kurulmuştu, 2004'te de adı "Azınlık Sorunlarını Değerlendirme Kurulu" olarak değiştirilmişti.
Yunanistan'daki muadil komisyon
Meğer bu kurumun Yunanistan'da bir muadili varmış. İnsan heyecanlanıyor... Hissediyorsun, var olduğunu biliyorsun ama göremiyorsun, dokunamıyorsun. Ama işte bir gün bir bürokratın dalgınlığına geliyor, belgeyi dava dosyasına yanlışlıkla koyuyor ya da frappe'sini yudumlamayı arşivleri gözden geçirmeye daha çok yeğleyen, "ülkesinin güvenliğine gerekli hassasiyeti göstermeyen" bir arşivci bu belgeleri istenmeyen ellere teslim edebiliyor.
Belgeleri Kavala Devlet Arşivi'nde bulunan ve kopyaları "istenmeyen ellere" geçen Trakya Eşgüdüm Komitesi'nin arşivi, Atina'nın emriyle araştırmacılara kapatılmış ve Atina'ya taşınmış. Muhtemelen artık çelik kasalarda güven içinde korunacak.
Ancak Hıristos İliadis tarafından, Atina Üniveristesi'nde siyaset bilimi ve sosyoloji yüksek lisans tezi olarak 2004'te kabul edilen, "Müslüman azınlığın ulusal kimliği ve eğitim politikası-arşiv belgeleri araştırması 1945-1967" başlıklı tezi tamamen bu belgelere dayanıyor ve artık mızrak çuvala sığmıyor.
Trakya Eşgüdüm Komitesi 1959 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Evangelos Averof tarafından D.41441/10.9.1959 sayılı gizli talimatla kurulmuş. Trakya Genel İdaresi Genel Müfettişi komitenin başkanlığını yaparken, Rodop, Evros, İskeçe valileri, Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müdürü, Trakya Jandarma Komutanı, Genelkurmay temsilcisi, KYP temsilcisi üyeleri oluşturuyormuş. 1966 yılından itibaren Yabancı Okullar ve Azınlık Okulları Genel Müfettişi de komiteye katılmış. Komite kendisine beş temel alan belirlemiş:
* Eğitim
"Tutucu Müslümanlara" para yardımı yapmış. Latin alfabesi yerine Arap alfabesini kullanan okulları mali açıdan desteklemiş. Öğretmenler valilik ve Ordu tarafından "eğitime" tabi tutulmuşlar. Ayrıca Türkiye'de eğitim görmüş öğretmenlerden kurtulabilmek için, söz konusu kişilere idari cezalar uygulanmış, Yunanca bilgilerini tespit için sınavlara sokulmuşlar.
* İstihbarat
Komitenin görevlerinden biri de Batı Trakya'da oluşturulmaya başlanan istihbarat ağını finanse etmekmiş. Bu amaçla azınlıktan bazı kimselere "yardım" yapılmış. Bazı yerel Yunan gazeteleri ve azınlık gazeteleri de bu "yardımlardan" yararlanmışlar.
* İdari denetim ve engeller
Komite camilerin ve okulların onarımı ve yapımı, idari denetimler, azınlık vakıflarının finansmanı gibi konulara da el atmış. 1962 yılında vakıfları Türkiye'ye yakın olan kişilerden "kurtarabilmek" için hata ve usulsüzlükler aramaya başlamış, 1963 yılından itibaren de sadece Pomakların yaşadıkları bölgelerdeki camileri finanse etmiş.
* Pomaklar
Pomakların Türklerden mümkün olduğunca izole edilmelerini sağlamaya çalışmış. Komitenin tavsiyesi doğrultusunda yasak bölge genişletilmiş, Pomak öğretmenlere ve okullara para yardımı yapılmış, yenilikçi ve Türklük bilincine sahip öğretmenlerin dağlık bölgede görev yapmaları engellenmiş.
* Batı Trakya'daki Yunan unsurunun desteklenmesi ve artırılması
Bu politika esas olarak 1965 yılından sonra uygulanmaya konmuş. Her ne kadar 1961 yılında da bu yönde bazı çalışmalar olmuş olsa da, bu politika 1965 yılında, Rodop Valisi tarafından yaptırılan gizli nüfus sayımından sonra başlamış. Bu konuda alınan bazı "önlemler", azınlığın Türkiye'ye yasal ve yasal olmayan yollardan göçünün kolaylaştırılması, mülk edinmesine zorluklar çıkarılması, Yunanlıların azınlık köylerine yerleştirilerek kendilerine uygun şartlarda krediler verilmesi, azınlık köyleri yakınlarındaki toprakların Yunanlılara dağıtımı ve Batı Trakya Ortodoks Hıristiyan nüfusunun yatırım programlarıyla teşviki şeklinde olmuş.
Yukarıda belirtilen "önlemlerin" alınmasında, 1964 yılından sonra Türkiye'nin İstanbul Rum azınlığının mülklerini kamulaştırmaya başlaması ve çok sayıda kişiyi vatandaşlıktan ıskat etmesi önemli rol oynamış, bu nedenle 1965 yılında Dışişleri Bakanlığı Batı Trakya politikasının yeniden gözden geçirilmesini istemiş. Ancak aynı yıl Stefanopulos hükümetinin iki azınlık milletvekilinin desteği sayesinde güvenoyu alması gibi beklenmeyen bir gelişme, Yunan hükümetinin "elini kolunu bağlamış" ve kararlaştırılan misillemelerin ve yerel yetkililerin teklif ettiği bazı başka önlemlerin tam anlamıyla uygulanmasını engellemiş. Müslüman azınlığın yerinden zorla sökülüp atılması gerçekleşemediğinden dolayı, Yunanlıları bölgeye yerleştirme ve teşvik edici önlemler alma, bu tarihten sonra tercih edilir hale gelmiş.
Komitenin akıbeti bilinmiyor. Ancak Yunan akademisyen, gazeteci ve araştırmacılar, bu komitenin ve belgelerin peşini bırakmayacaklardır herhalde... (EM/TK)
* Elçin Macar, Yıldız Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi.