Aziz Nesin, "Garba Açılan Pencere" öyküsünde, her açılış için kelimeleri değiştirerek aynı metni okuyan bir müftünün hikayesini anlatır. Nutuk, tren için yazılmıştır ve yeniliğin coşkusu “o delikten bir ziya girecek, sadece ziya değil başka şeyler de girecek” diye başlayıp “üstüne binerken, içine girerken titremeliyiz” diye biter. Ne yazık ki kasabanın zenginlerinden birinin düğününde de aynı nutuk atılınca işler karışır. Şehir hastaneleri de artık bu “ziya” meselesine dönmeye başladı sanırım.
Trabzon’a hiç ama hiç lazım değilken, üstelik güzelim şehir neredeyse inşaatları denize doğru kusmuşken ısrarlar ve ricalar üzerine Kıyı Kanunu değiştirildi. Kanunun numarası 7033
Anımsayalım, bu kanun tasarıyken böyle bir madde yok idi. Sonra Trabzon torbaya giriverdi. Yetmedi! TBMM Genel Kurulunda görüşmeler sürer iken maddeye bir de Zonguldak eklendi.
Kıyı Kanunu'nun istisna maddesi olan 6. Maddesine şöyle bir ek yapıldı: “Trabzon ve Zonguldak illerinde 24/5/1933 tarihli ve 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu kapsamında kalan sağlık tesisleri hariç olmak üzere, Sağlık Bakanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulunca alınacak kamu yararı kararı doğrultusunda kurulacak sağlık tesisleri ve alternatif alan bulunmaması durumunda 9/1/2002 tarihli ve 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununa göre kurulan, işletilen ve mevcut en iyi teknikleri kullanan endüstri bölgeleri,”
Yetmedi bir madde daha eklendi ve 7. Madde değiştirildi. Burada da şöyle bir formül icat edildi: “Bu gibi yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen teklifi, valilik görüşü ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilir. Bakanlık, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planı hazırlanır. Bu yerler için yapılacak planlar hakkında 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak bu planlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki planlar, anılan Kanunun 7 nci maddesine göre ve 4737 sayılı Kanun kapsamında kalan alanlardaki planlar ise anılan Kanunun 4/A, 4/C ve 4/Ç maddelerine göre tasdik edilir. Doldurma ve kurutma işlemleri yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre yapılır. Bu araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır, özel mülkiyet konusu olamaz.”
İşin ilginci görüşmeler sürerken tüm partilerin Samsun milletvekilleri niye illerinin bundan mahrum bırakıldığını konuşuyorlardı. Zonguldak ve Trabzon milletvekillerini de bu hizmet nedeniyle tebrik ediyorlardı, biraz burukluk hissettikleri konuşmalarından anlaşılıyor. Merak edenler tutanağa göz atabilirler.
Sırf not etmek için söylemekte yarar var, kanunun bu haliyle oraya şehir hastanesi yapılamaz. Ancak mesele bu değil tabii. Diyelim Karadeniz’in içinde, dolgu alanın üstünde, stadyumun yanında bu hastane yapıldı. Açılışında konuşma yapacak kişi acaba ne diyecek? (öe/hk)