Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe (TCDB) kavramı son yıllarda sıkça duyduğumuz kavramlardan biri. Genellikle kadın dostu kent (1) kavramı ile birlikte anılıyor. Yerel seçimler yaklaşırken adaylardan sıkça duyar, seçim bildirgelerinde sıkça görür olduk. Bu kavramları biraz daha netleştirmek ve somutlaştırmak faydalı olacak.
Kadın dostu kentler ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe kavramları dayanağını, kadınların ve erkeklerin kentlerin ve yerel yönetimlerin olanaklarından eşit düzeyde yararlanamamalarından, karar ve yönetim süreçlerine eşit düzeyde katılamamalarından alır. Kentlerin ve belediyelerin kaynakları ve olanakları nasıl kullanıldığına bağlı olarak var olan ekonomik, sosyal ve siyasal eşitsizlikleri azaltabileceği gibi daha da artırabilir. Bu yüzden toplumun tüm kesimlerinin bu yönetim süreçlerine, karar verici olarak katılımı ve olanaklara erişiminin önündeki engellerin kaldırılması dünyada giderek daha fazla önemsenen bir konu haline geldi.
Kadın dostu kentler;
kadınların sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere,
istihdam olanaklarına,
kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut, güvenlik vb.),
şiddete maruz kaldıkları takdirle haklarını güvence altına alacak mekanizmalara erişimini,
yerel yönetimlerin planlama ve karar süreçlerine katılımını ve erişimini sağlayarak erkekler ile birlikte kentsel yaşamın tüm alanlarında eşit bir biçimde yer almasını destekleyen kentlerdir" (Birleşmiş Milletler Ortak Programı).
Bütçeler ise, rakamlarla ifade edilmiş bir planlardır. Belirli bir dönem için, belirlenen hedefler ve öncelikler çerçevesinde kaynakların (gelirlerin) nereden sağlanacağı, harcamaların hangi kalemlere yapılacağının taahhüt edilmesidir. Kamu bütçeleri ve yerel yönetim bütçeleri gelir kalemlerine ve bunların en önemlilerinden vergi, harç vb. ne ilişkin öngörüleri ortaya koyar. Bunlara ek olarak kaynakların hangi yatırımlar alanlarına tahsis edileceği, sosyal harcamaların düzeyi vb. hakkındaki bilgileri de sağlar.
Bütçeler bir ülke veya belediye sınırları içinde yaşayan bireylerin gelirlerini artırıcı veya azaltıcı sonuçları olan uygulamalardır. Planlama yetkisine sahip olanların (siyasi otoritenin) iktisadi, siyasi ve sosyal tercihleri kamu uygulamalarının, kamu tahsilatlarının ve harcamalarının bireylere farklı şekillerde yansımasına sebep olur (2). Bütün vatandaşların eşit olduğunun kanunlarla güvence altına alınmış olması, tümünün nimetlerden ve külfetlerden eşit düzeyde pay alacağı anlamına gelmez. Bütçeler kadınlara karşı erkekleri, göçmenlere karşı yerelleri, yoksullara karşı varlık sahiplerini korur.
Bu çerçevede, kadınların/LGBTİ’lerin ve erkeklerin kanunlar önündeki eşitliği, devlet bütçelerinin ve yerel yönetim bütçelerinin cinsiyet eşitliği sağlamakta yetersizdir. Toplumsal cinsiyet rolleri ile belirlenmiş ikincil konum bütçelerin hazırlanma, uygulanma, sonuçlarını değerlendirme ve denetim aşamalarında kendini gösterir.
Kadınların/LGBTİ’lerin özgül konumları ve gereksinimleri göz önünde bulundurulmadan, bütçelerin hazırlanma ve uygulanma süreçlerine katılım mekanizmaları oluşturulmadan hazırlanan bütçeler mevcut eşitsizliği sürdürülmesine hatta daha da derinleşmesine yol açar. Yani “tarafsız” olduğu ifade edilen bütçeler “toplumsal cinsiyet eşitsizliği” içeren planlama araçlarına dönüşür. Bu eşitsizliğin giderilmesi için önerilen çözümlerden birisi de TCDB’lerin hazırlanmasıdır.
Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeler
TCDB hakkında, her birinde değişik yönlere vurgu yapılan çeşitli tanımlamalar vardır. Bunları birleştirerek TCDB’nin ne olduğu ve ne olmadığını ifade edelim:
TCDB nasıl uygulanabilir?
Yukarıda TCDB’nin yeni bir bütçe yapılması demek olmadığını, gelir ve harcamaların kadınlar veya erkekler ile ilgili olanlar diye ayrıştırılmadığını, kadınlara yönelik harcama tutarlarının artırılmasını hedeflemediğini, mevcut bütçeleme süreçlerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği taşıdığının kabul edilmesi ve bunların giderilmesi için çaba gösterilmesinin hedeflenmesi olduğunu söyledik. Bu kabul ve hedef TCDB’nin ilk aşamasını oluşturur.
TCDB’nin uygulanabilir hale getirilmesinde farklı ihtiyaçlar için, farklı koşullar altında gerçekleştirilecek birden çok model oluşturulabilir. Burada yapılmaya çalışılan, TCDB’nin zihinlerde soyuttan somuta dönüştürülebilmesi için basit bir öneri sadece.
TCDB uygulanması için basit bir model önerisi
1 - Bütçeleme sürecinin cinsiyet eşitsizliği içerdiğinin ve bunun giderilmesinin ekonomik/ sosyal katkılarının gerçekten farkında olunması. (3)
2- Bütçeleme sürecine nicelik ve nitelik bakımından yeterli kadın ve LGBTİ birey katılımının sağlanması.
3 - Hedeflerin belirlenmesi. Kadınlar ve LGBTİ bireylerin hangi koşullarda, hangi durumda olması hedefleniyor?
- Eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, güvenlik hizmetlerinden yararlanma,
- Toplumsal yaşama katılma,
- istihdam/ekonomik güçlenme.
Önerimizi anlatım kolaylığı açısından istihdam ve ekonomik güçlenme sağlama üzerinden sürdürelim.
4 - Mevcut durumun saptanması
- İl/ilçe kadın istihdam oranları, gelir düzeyi, kadın-erkek ücret farkı, kendi işinde çalışan sayısı, ücretsiz yapılan işlerin süresi, parasal karşılığı (Böyle bir değerlendirme, kuşkusuz cinsiyete duyarlı veri üretimini gerektirir).
5 - Kadınların katılımını engelleyen faktörler? Hedeften sapmaların nedenleri nelerdir?
- Eğitim/bilgi/beceri eksikliği,
- Ev içi sorumlulukların, çocuk bakımı,
- Hasta, yaşlı bakım hizmetlerinin zamanın büyük bir çoğunluğunu alması,
- İş kurma formalitelerinin/masraflarının çokluğu,
- Ücretli işlerde erkeklerin tercih edilmesi,
- İşte taciz vb. tehlikesi
6 - Bu konuda neler yapılabilir?
A- Meslek edindirme kurslar: Sadece kadınlık durumuna bağlı olarak edinilen becerilerle sınırlı olmayan, bölgenin ihtiyacı olan, kadınlara nitelik kazandıracak kurslar (Dış ticaret işlemleri için ara eleman, doğal maddelerle temizlik malzemesi üretimi, turizm ara eleman vb.)
Bu kurslara katılımı kolaylaştırmak için kreş, belirli saatlerde evdeki yaşlı/hasta bakımını üstlenebilecek bir sistem evde bakım desteği olabileceği gibi, kreş, huzurevi, engelli rehabilitasyon merkezi yatırımlarının artırılması olabilir (bu destek hizmetinin kendisi de bir iktisadi faaliyet oluşturacaktır).
Bu kurslara katılım, sertifika almak yetersiz kalacaktır. Bu nitelikleri kazanan kadınlarla bu tür hizmetlere ihtiyaç duyanlar arasında bağlantıyı kuracak "işle işçiyi buluşturma ofisleri"nin kurulması,
B- Diploma almaya yönelik kurslar: Tüm eğitim düzeylerini, üniversiteye hazırlık sürecini kapsayan bu kurslar kadınların/LGBTİ’lerin istihdamını artıracağı gibi, çocukların eğitimine yapılacak harcamalardan tasarruf sağlayacağı için dolaylı destek niteliği taşıyacaktır.
C- Belediyeye yapılacak istihdamda kadın kotası,
D- Belediyelerin gereksinim duyduğu mal veya hi̇zmetleri̇n aliminda, kadin i̇sti̇hdaminin/gi̇ri̇şi̇mci̇ni̇n kadin olmasinin bi̇r faktör olarak değerlendirilmesi.
E- Kendi̇ i̇şi̇ni̇ kurmak i̇steyen kadınlara;
- İş kurma süreci, formaliteleri, yararlanabilecekleri destekler, faaliyetlerini projelendirme konusunda ücretsi̇z danişmanlik bi̇ri̇mleri̇,
- Faaliyet sürecine ilişkin mali̇, hukuki̇, ti̇cari̇, endüstri̇yel danışmanlık ve iş geliştirme merkezlerinin oluşturulması ve buralardan ücretsiz yararlanma
F- Kadın çalışan istihdam eden işyerlerine ve kadın girişimcilere vergi̇, resi̇m, harç i̇ndi̇ri̇mi̇,
G- Kadınların kredi̇ye eri̇şi̇mi̇ni̇ kolaylaştıracak mekani̇zmalar (4) (İnsani düzenlemelerle oluşturulan mikro kredi mekanizmaları, küçük miktarlı kredi kefalet kooperatifleri vb)
H- Üretim, tüketim, pazarlama/satış faaliyetleri için kurulacak kooperati̇fleri̇n teşvi̇ki̇,
7 - Belirli aralıklarla kadınlar ve LGBTİ bireyler ile görüşülerek mevcut durum değerlendirmesi/ yeni ihtiyaç saptamaları yapmak.
***
Buradaki öneriler tabii ki geliştirilebilir, dönüştürülebilir. Amaç, konuya toplumsal cinsiyet perspektifi ile nasıl bakılabileceğine ve planlama sürecine bir örnek oluşturmak.
Bu kalemlerin maliyetlerinin ve bunlardan beklenen faydanın hesaplanması bütçelemelerin teknik yanı. Bütçelerin teknik yanı (hedefleri belirlemeye göre) ise çok daha kolay olan aşamalardır, teknik bilgi ile hesaplamalar kolaylıkla yapılabilir. Zor olan var olan kaynakların, toplumun bütün kesimlerinin ihtiyaçları doğrultusunda, eşitlikçi ve adaletli bir biçimde kullanılması konusundaki iradedir.
TCDB mevcut eşitsizliklerin cinsiyet boyutuna getirilen bir çözümleme örneği, diğer dezavantajlı kesimler için de aynı mantıkla bütçelerden pay ayrılabilir/ayrılmalıdır. (AGY/HK)
***
(1) Bence kadın dostu kent ve cinsiyete duyarlı bütçe kavramları LGBTİ bireyleri de kapsamaktadır. Ancak literatürdeki tartışmalara bu şekilde girdiği için bazı tanımlamalarda sadece kadın sözcüğünü içerecek şekilde kullanılmıştır.
(2) Tüketim ve harcamalar üzerinden alınan dolaylı vergiler gelir düzeyine bakmaksızın tüm vatandaşları etkiler. Gıda maddeleri, benzin, elektrik vb. üzerinden alınan dolaylı vergilerin artırılması, düşük gelir gelir grubundakileri daha olumsuz etkileyecektir.
(3) Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, UNESCO vb. kurumların öne çıkardığı kavramlar çoğu kez içselleştirilmeden, parasal destek almaya yarayan proje üretimi amacı ile kullanılıyor yani anlamından ve öneminden arındırılarak araçsallaştırılıyor.
(4) Mikro krediler uygulamada grup üyelerinin birbirini kontrolünü gerektirmesi, değerlendirme toplantılarının onur kırıcı olabilmesi vb. olumsuzluklar içerir.