3 Aralık 2009 tarihinde Bianet'te TİB Kamuoyunu Bilgilendirmekten Kaçınıyor başlıklı bir yazı yazmış bu yazıda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) İnternet Daire Başkanlığı'nın bilinçli olarak erişim engelleme istatistiklerini Mayıs 2009'dan beri yayınlamadığını kamuoyu ile paylaşmıştım.
Bilindiği gibi TİB sistematik olarak Mayıs 2008 ve Mayıs 2009 arası 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında mahkemeler ve res'en TİB tarafından verilen erişim engelleme kararları ile ilgili detaylı istatistikleri kamuoyu ile paylaşmıştı.
Fakat TİB Mayıs 2009 sonrasında aniden bu istatistikleri yayınlamayı kesti. Mayıs 2008 içinde TIB verilerine göre toplam 433 siteye Türkiye'den erişim engellenirken bu sayı Mayıs 2009 içinde TIB tarafından yayınlanan istatistiklere göre 2601'i bulmuştu. Mayıs 2010 itibarı ile bu sayının 4500'e yakın olduğu düşünülüyor.
Artık hayatımızın bir parçası olan ve sayısı şiddetle artan ve bir çok tartışmaya yol açan erişim engelleme kararları ile ilgili istatistiki bilgiler kamuoyu tarafından "negatif veya yanlış yorumlanacak düşüncesiyle" yayınlanmıyor! Buna karşılık TİB tarafından tuhaf bir uygulama geliştirilerek sadece "erişimin engellenmesi tedbirlerinin suç türlerine göre oransal dağılımı" hakkında bilgi kamuoyu ile paylaşılmaya başlanmıştır.
En son 01 Mart 2010 tarihinde yayınlanan verilere göre 5651 sayılı Kanun kapsamında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından alınan erişimin engellenmesi kararlarının dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmektedir.
TIB verileri: Mart 2010
Yukarıda da görüldüğü gibi tuhaflık TİB tarafından yüzdesel dağılım verilse dahi rakamların açıklanmamasından kaynaklanıyor! Örneğin res'en TİB tarafından alınan müstehcenlik kararlarının toplama göre oranı 69,35%. Fakat erişime engellenen site sayısı 100 mü, yoksa 1.000 mi, yoksa 10.000 mi oldu bunu öğrenmek imkansız. Aşağıda Mayıs 2009'da TİB tarafından yayınlanan detaylı versiyonla yukarıda Mart 2010'da yayınlanan pasta karşılaştırıldığında, ortaya çıkan tablo sadece "tatsız tuzsuz" olarak değerlendirilebilir. Mayıs 2009'a kadar yayınlanan sürümde mahkemeler tarafından alınan erişim engelleme kararları ile ilgili detaylı istatistikler verilirken Mart 200 raporunda sadece TİB tarafından res'en verilen erişim engellleme istatistiklerinin yüzdesel dağılımı kamuoyu ile paylaşılmış.
TIB verileri: Mayıs 2009
TİB'in erişim engellemeleri ve Internet sansürleri ile ilgili olarak kamuoyunu detaylı bilgilendirmesi beklenirken açıklık ve şeffaflık adına bu alanda Mayıs 2009'da geri adım atılmıştır. Internetin içerik olarak kontrolünden ve sansürlenmesinden sorumlu bir kamu kuruluşu olan TİB'in halkın düşünce özgürlüğü ve bilgi edinme hakkı gibi çok önemli temel hak ve özgürlüklerini ilgilendiren konularda sorgulanması artık bir zorunluluktur.
Bu önemli ilkeden hareket ederek Aralık 2009 içinde 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında TİB Internet Daire Başkanlığı'ndan artık yayınlanmayan ve gizlenen erişim engelleme istatistiklerini istemek zorunda kaldım. TİB tarafından gönderilen resmi cevapla talep etmiş olduğum istatistikler ve bilgiler verilmemiştir. Başkanlık istenilen istatistiki bilgileri vermeme gerekçesi olarak "4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasını göstermiş ve "Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler hükmünü amirdir" açıklamasını yapmıştır. Fakat tarafıma verilen resmi cevapta bu istatistiklerin neden ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, veya inceleme gerektirdiği açıklanmamıştır.
TİB Internet Daire Başkanlığı'nın vermiş olduğu cevaba karşılık Şubat 2010 içinde T.C. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'na itiraz ettim. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu itirazımı RED ederken ilgili kararında sadece "itiraz sahibinin dilekçesi ve eklerinini incelenmesi neticesinde, itiraz sahibinin bilgi edinme başvurusuna, ilgili Kurumun 30.12.2009 tarihli yazısında vermiş olduğu cevabın yeterli olduğu değerlendirildiğinden dolayı, itirazının reddedildiğinin başvuru sahibine bildirilmesine oy birliği ile karar verilmiştir" açıklamasını yapmıştır. Bu açıklama yapılırken Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu tarafından gerekçeli bir karar verilmemiştir. Kurul sadece "yeterlilik kararı" vermiştir fakat TİB Internet Daire Başkanlığı'nın cevabının neden yeterli olduğu ve itirazımın neden RED edildiğinin gerekçeleri tarafıma bildirilmemiştir.
Bunun üzerine konuyu İdare Mahkemesi'ne taşımaktan başka çarem kalmadı ve geçtiğimiz ay içinde TİB Internet Daire Başkanlığı'na karşı bir dava açmak zorunda kaldım. Bu aşamada dava açmak kaçınılmazdı. İstemiş olduğum istatistiki bilgilerin açıklanması Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun amacı olan yönetimde "şeffaflığın" sağlanması bakımından kamu yararı arz etmektedir. Daha da önemlisi istenilen bilgiler, idarenin (TIB Internet Daire Başkanlığı'nın) yürütmekle yükümlü olduğu bir faaliyetine ilişkin olması nedeniyle kamusal niteliktedir ve kamu yararını amaçlamaktadır.
İstenilen istatistiklerin TIB Internet Daire Başkanlığı tarafından Mayıs 2008'den itibaren düzenli olarak Mayıs 2009'a kadar aylık olarak yayınlamasının da açık bir şekilde gösterdiği gibi bu istatistiki bilgilerin toplanması için ayrı ve özel bir çalışmaya ihtiyaç yoktur. TİB Internet Daire Başkanlığı'ndaki mevcut alt-yapı bunu fazlasıyla mümkün kılmaktadır. İlaveten Başkanlık sistematik olarak erişimin engellenmesi tedbirlerinin suç türlerine göre oransal dağılımını yayınlamayı sürdürmektedir ve en son yukarıda da görüldüğü gibi 01.03.2010 tarihinde son durumu gösteren oransal dağılımı yayınlamıştır. Bu oransal ve yüzdesel dağılımın hesaplanabilmesi için Başkanlığın elinde erişim engelleme istatistiklerinin bulunması gerekmektedir!!! TİB Internet Daire Başkanlığı'ndan talep ettiğim bilgiler kamu kurumunun elinde bulunan istatistiki bilgilerdendir, ve istatistiki bir rakam olarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nda düzenlenen istisnalar kapsamında üçüncü kişilere ait açıklanması yasak olan bilgiler arasında yer almamaktadır (BEDK Karar No: 2005/655, 21.09.2005).
Şimdi ilgili İdare Mahkemesi'nin karar vermesini beklemekten başka çare yok. Fakat açıklık ve şeffaflık ilkeleri gereği TİB Internet Daire Başkanlığı'nın kamuoyunu yakından ilgilendiren erişim engelleme konusundaki istatitikleri yayınlamama kararını tekrardan gözden geçirmesinde yarar var. (YA/EÖ)
(*) Doç. Dr. Yaman Akdeniz: Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Cyber-Rights.Org.TR kurucusu