* Fotoğraf: Canva
Microsoft, Alphabet, Spotify, PayPal... Son bir ayda dünya çapında on binlerce çalışanını işten çıkaracağını açıklayan şirketlerden yalnızca birkaçı...
Teknoloji şirketlerinin yapacağı işten çıkarmaları kayıt altına alan Layoffs.fyi sitesinin aktardığına göre, 10 Şubat 2023 tarihi itibariyle bu yıl 334 teknoloji şirketi 101 bin 617 çalışanının işine son vereceğini açıkladı.
2022'de de durum pek farklı değildi. Tech Target internet sitesinin paylaştığı araştırma sonuçları, geçtiğimiz yıl teknoloji sektöründe işten çıkarılan kişi sayısının bir önceki yıla göre yüzde 649 arttığını göstermişti.
Üstelik, 2022 yılında teknoloji sektöründe işten çıkarılanların sayısı 2020 ve 2021'de işine son verilenlerin toplam sayısından daha da yüksekti.
Peki, teknoloji şirketlerinin son dönemde aldığı bu işten çıkarma kararlarının sebebi ne? Uzmanlar konuyu nasıl değerlendiriyor? Ve daha da önemlisi, bu toplu işten çıkarmalar çalışanları nasıl etkiliyor?
Neden?
Business Insider'dan Huileng Tan'ın da altını çizdiği üzere, teknoloji şirketlerindeki işten çıkarmalar, 2019 yılının sonundan bu yana dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi sırasında bu şirketlerin "saldırganca işe alımlar yapmasının ve büyümesinin ardından geldi."
Diğer bir deyişle, bir şey oldu ve bundan iki yıl kadar önce hızla büyüyen teknoloji sektöründeki pek çok şirket özellikle 2022 yılının sonundan bu yana birbiri ardına işten çıkarma kararları almaya başladı.
Peki, olan neydi?
Tech Target'tan Amanda Hetler'ın aktardığına göre, bu durumu özellikle ABD özelinde birkaç sebeple açıklamak mümkün.
İlk olarak, ABD Ekonomik Analiz Bürosu'nun Temmuz 2022'de ekonominin ikinci çeyrekte de küçüldüğüne işaret eden raporunun ardından ülkede ortaya çıkan resesyon endişesi devam ediyor.
ABD hükümetinin borç tavanı, devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, pandemi ve politika faizindeki artışlar da "ekonominin sağlığını tehdit eden" diğer etmenler olarak karşımıza çıkıyor. Bu ise "şirketlerin bir hayatta kalma metodu olarak maliyetleri kısmasına sebep oluyor."
Dahası, yıllık tüketici enflasyonunun 2022 yılında son 40 yılın zirvesini gördüğü ABD'de bu durum yurttaşların artan fiyatlar ve hayat pahalılığı karşısında daha az alışveriş yapmasını ve hem yurttaşların hem şirketlerin bir dizi kısıntıya gitmesini beraberinde getiriyor.
Daha da önemlisi, hemen her hizmetin çevrimiçi alınmak durumunda kalındığı pandemi döneminde teknoloji kullanımının artması teknoloji şirketlerinin yüksek cirolar yapmasını ve artan talebi karşılayabilmek adına işe alımlar yapmasını sağlamış olsa da talebin pandemi öncesi dönemdeki seviyelere dönmesi "yeni işe alınan kişilere olan ihtiyacı da düşürüyor."
Çalışan başına gelir düşünce...
Peki, durum gerçekten bu kadar basit mi?
Yani, dünya çapında binlerce kişiyi tek kalemde işten çıkarmak bu sebeplerle ve bu minvalde açıklamalarla meşrulaştırılabilir mi?
Örneğin, The Verge teknoloji ve medya haberleri ağından Elizabeth Lopatto'ya göre, geniş çaplı işten çıkarma kararları açıklayan teknoloji şirketlerinin hiçbiri iflasın eşiğindeymiş gibi görünmüyor. Aksine, bu şirketlerin son dönemde - tabiri caizse - para bastıkları biliniyor.
"Bu para buhar olup uçmadı" diyen Lopatto, işten çıkarılan kişilerin söylemlerine atıfla, işten çıkarma kararlarının çoğu zaman çalışanların performansı ile de pek alakası olmadığının altını çiziyor.
MIT İşletme Okulu Dekan Yardımcısı Michael Cusumano'ya göre, sorunun cevabı, yatırımcıların şirketleri nasıl değerlendirdiğinde yatıyor.
Şirketlerin cirolarının hızla arttığı dönemlerde kârın kimsenin umrunda olmadığını kaydeden Cusumano, şirketlerin hızla büyümediği bu dönemde yatırımcıların "daha ihtiyatlı" davrandığını söylüyor.
Cusumano, durumu özetle şöyle açıklıyor:
"Teknoloji şirketlerinin rezervlerinde onlarca, çoğu zaman yüzlerce milyar dolar var. Ancak, bunu çalışmalarını desteklemek için kullanmıyorlar. Bir yatırımcı kazanç bilançosunu okurken düşündüğü de rezervler olmuyor.
"Teknoloji şirketlerinin yatırım değerini ölçmek için kullanılan ölçütlerden biri de çalışan başına gelir. Pandemi sırasında işe alım yapan şirketler için ise bu, çalışan başına gelirin azaldığı anlamına geliyor.
"Microsoft gibi yazılım şirketleri için çalışan başına gelir 500 bin dolar ya da en az 300 bin dolar olmalı. Bundan daha yüksek olabilir ama eğer bunun altına düşerse çok fazla çalışan olduğu endişesi baş gösteriyor."
Bu değerlendirmeye göre, çalışan başına istediği geliri elde edemeyen şirketler, 'çareyi' bir kalemde binlerce kişiyi işten çıkarmakta buluyor.
"Amaç, maliyeti düşürmek değil, yeni yatırımlar"
Teknoloji şirketlerinin işten çıkarma kararlarının "gerçek sebeplerini" araştıran Bernard Marr da Forbes için kaleme aldığı yazısında, şirketlerin işten çıkarma kararlarının neden gerekli olduğuna dair açıklamalarının maliyetleri düşürme ihtiyacında ortaklaştığına dikkat çekiyor.
Marr'a göre şirketlerin ortaklaştığı bir nokta daha var: İşten çıkarma kararları ile ele ele giden yeni yatırım kararları.
Marr'dan dinleyelim:
"10 bin kadar çalışanını işten çıkaracağı ifade edilen Microsoft, aynı zamanda ChatGPT uygulamasının yaratıcısı olan OpenAI şirketine 10 milyar dolar yatırım yapacağını açıkladı. İşten çıkarılan her çalışan başına 1 milyon doları bir yapay zeka şirketine yatırma kararının merkezinde işletme ile ilgili ticari bir sebep varmış gibi görünüyor.
"Aynı şekilde, Google'ın çatı şirketi Alphabet de tüm çalışanlarının yüzde 6'sına tekabül eden 12 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını duyurdu.
"Daha önce yapay zekayı tüm zamanların en dönüştürücü teknolojisi olarak tanımlayan Alphabet CEO'su Sundar Pichai, işten çıkarmalar ile ilgili açıklamasında, stratejilerinin 'yetenek ve sermayelerini birincil önceliklerine yönlendirmek' olduğunu söyledi.
"Google'ın da bir süredir ChatGPT'ye kendi yapay zeka destekli yanıtı üzerinde çalıştığı ve bunun yakın zamanda açıklanacağı düşünülüyor."
Diğer bir deyişle, teknoloji şirketleri, yapmayı planladıkları yatırımlar için gerekli olan parayı dünya çapında on binlerce çalışanını bir kalemde işten çıkartarak sağlamakta herhangi bir beis görmüyor.
"İşten çıkarılanların yüzde 56'sı kadın"
Peki, bu işten çıkarma furyasından en çok kimler etkileniyor?
365 Data Science şirketinden araştırmacıların değerlendirmesine göre, işten çıkarılanların çoğu, söz konusu pozisyonda yaklaşık 2 yıldır çalışan kişiler.
Bu, pandemi döneminde işe alınan kişilerin işten çıkarıldığı görüşünü desteklemekle birlikte işten çıkarılanların toplam iş deneyiminin ortalama 11,5 yıl olması nispeten daha deneyimsiz kişilerin işten çıkarılıyor olabileceğine ilişkin olası tahminleri boşa düşürüyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer sonuç ise daha da endişe verici: İşten çıkarılan çalışanların yüzde 56'sını kadın çalışanlar oluşturuyor.
Dünya Bankası verilerine göre çalışanların yalnızca üçte birinden azının kadın olduğu teknoloji sektöründeki bu durum, sektördeki kadın temsili açısından dikkate değer bir gerilemeyi beraberinde getiriyor.
İşten çıkarmalar çalışanları nasıl etkiliyor?
Dünyanın neresinde olursa olsun, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle devam eden hayat pahalılığı koşullarında işten çıkarılmak çalışanların yalnızca sosyo-ekonomik şartları açısından değil ruh ve beden sağlıkları açısından da olumsuz etkileri beraberinde getiriyor.
Teknoloji şirketlerinin aldığı kararlar ise önceliklerinin insan sağlığı veya hayatından ziyade - aslında maalesef hayli tahmin edilebilir bir şekilde - kendi kazançları ve yatırımları olduğunu ortaya koyuyor.
Peki, işten çıkarılmak çalışanları nasıl etkiliyor?
Teknoloji şirketlerinin son dönemde aldığı geniş çaplı işten çıkarma kararlarını ele almaya çalıştığımız ve aynı zamanda "Dünyadan Notlar" köşesinin son yazısı olan bu yazıya Stanford Üniversitesi İşletme Yüksekokulu profesörü Jeffrey Pfeffer'in değerlendirmeleriyle son verelim:
"İşten çıkarmalar kelimenin gerçek anlamıyla insanları öldürüyor. Bu, insanları çeşitli şekillerde öldürüyor. İşten çıkarılmak, intihar ihtimalini iki buçuk kat arttırıyor. Bu, yalnızca ABD için değil, Yeni Zelanda gibi ABD'ye nazaran daha iyi sosyal güvenlik ağları olan ülkeler için de geçerli. İşten çıkarmalar, sonraki 20 yıl içinde ölüm oranını yüzde 15-20 arttırıyor.
"Bunun çalışanları işten çıkaran yöneticiler ile işten çıkarılmayan çalışanların sağlıkları ve tutumları açısından da sonuçları olabiliyor.
"Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, işten çıkarmalar insanların stresini arttırıyor. Stres ise pek çok tutum ve his gibi bulaşıcı. Depresyon da öyle... İşten çıkarmalar sağlık için kötü olan stres ve depresyonu arttırıyor.
"Sağlıksız stres ise daha çok sigara içip alkol tüketmek, uyuşturucu kullanmak ve aşırı yemek yemek gibi bir dizi davranışa sebep oluyor. Stres bağımlılık ile de bağlantılı ve işten çıkarmalar elbette stresi arttırıyor.
"İnsan hayatına daha çok öncelik vermeliyiz." (SD)