Adalet Bakanı'nın yanıtlaması isteğiyle Mersin Milletvekili Mehmet Şandır (MHP) 21 Ocak 2008 tarihli yazılı soru önergesi ile; 2007 yılında TCK'nin 301. maddesine aykırılıktan kaç dava açıldığını, Avrupa Birliği ülkelerinde (mesela Almanya'da) TCK 301 emsali kanun maddesine göre bir yılda kaç dava açıldığını ve kaç davanın karara bağlandığını sordu. TCK 301'le ilgili davaların dökümü 28 Mart'ta ( 15 ayda 2 bin 722 kişi 301'lik olmuş) bianet haber sitesinde de yayınlandı.
Soruların arasında TCK 301. maddenin değiştirilmesi ihtiyacının ne zaman ve hangi ihtiyaçtan doğduğu ve yeni Türk Ceza Kanunu düzenlenirken bu ihtiyacın olup olmadığı hakkında da sorular vardı. Adalet Bakanı 18 Mart tarihli yazısıyla yanıt verdi.
2 binden fazla yargılanan
2006' yılı ve 2007' yılının ilk üç ayı içinde TCK'nin 301. maddesine aykırılıktan açılan davalarda yargılanan kişi sayısı 2 bin 722...
2006 yılında TCK 301. maddeden toplam bin 533 kişi için 835 dava devam ediyormuş. Bunlardan yargılanan sanıklardan 12'si çocuk, 219'u kadın, bin 314'ü ise erkeklerden oluşuyor. 2006 yılında 2005 yılından devreden yani, geçen yıldan kalan dava sayısı 469. Ayrıca geçen yıldan "bozma" kararı ile gelip 2006 yılında devam eden dava sayısı ise 38. 2006 yılı içinde ise 328 dava açılmış. 2006'da yapılan yargılamalar sonucunda 299 dava sonuçlanmış ve 536 dava da gelecek yıla yani 2007'ye devredilmiş.
Sonuç; 2006 yılında toplam dava sayısı 835.
2007'nin ilk üç ayında, toplam bin 189 kişi hakkında açılan 744 dava da 301. maddeye aykırılıktan açılan davalar sürmüş. 2007 yılında 536 dava "bir önceki yıldan" yani 2006 yılından devredilmiş. 2007 yılında bu maddeden yargılananlar arasında ikisi l8 yaşından küçük olmak üzere 164 kadın, bin 25 ise erkek bulunuyor.
Sonuç; 2007 yılında açılan dava sayısı 185'e düşmüş.
Her iki yılda açılan dava sayısından çok, devreden dava sayısının çokluğu göze çarpıyor. Açılan dava sayısında ise 2006 yılına göre 2007'de ciddi oranda azalma görülüyor
Adalet Bakanı tarafından verilen yanıta göre; 301. maddeye benzer düzenlemeler bakımından Avrupa Birliği'ne üye ülkeler açısından bu suçtan bir yılda açılan dava ve karara bağlanan dava sayısı hakkında Bakanlıkta sağlıklı ve kesin bilgiler bulunmuyormuş.
"Belirsiz"miş...
Adalet Bakanının yazılı soru önergesine verdiği yanıt 301. madde değişikliği hakkında. Adalet Bakanının gerekçesine göre 301. madde kapsamında yapılan yargılamalar dünya ve ülkemiz kamuoyunda geniş yankı uyandırmış. Yine Bakan'a göre; "Ülkemiz açısından bu suçların takibinin belli bir disipline bağlanmasını zaruri kıldığından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin düşünce özgürlüğü bağlamında yerleşmiş içtihatları da göz önünde tutularak Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde yer alan suçun unsurlarında, uygulamada doğan tereddütlerin giderilmesi ve düşünce özgürlüğü alanının genişletilmesi amacıyla maddenin değiştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır."
Demek ki, bu suçun takibi "disiplinsiz"miş ve "disipline" bağlanması gerekiyor(muş). AİHM kararlarını "göz önünde tutmak" gerekiyor(muş). Suçun unsurlarında uygulamada tereddüt "doğuyor(muş)". O halde tereddüt giderilmeli (imiş)... Demek ki; bu madde düşünce özgürlüğü alanını daraltıyor(muş)... O nedenle alanın genişletilmesi amacıyla 301 değişmeliymiş…Böyle ihtiyaçlar ortaya çıkmış... muş... imiş... miş...
Meclis Başkanlığına Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak 7 Nisan tarih ve 136 sayılı 301. madde değişiklik teklifi gerekçesine göre; "Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde yer alan suç tanımın, ceza hukukunun güvence fonksiyonlarından birini oluşturan belirlilik ilkesine uygun olarak yeniden yapılması..." amacıyla değişiklik istiyor. Demek ki, 301. maddede yer alan suç tanımı "belirli" değil, "belirsiz"miş.
TCK'nin 301. maddede yapacağı değişiklik hükümet tasarısı değil, milletvekili kanun teklifinden ibaret…Neden acaba? Acaba TCK 301. maddenin yazıcıları ve yapıcıları 2004 yılında yanlış mı yapmış?
Demek ki, her şeyden önce 301. madde "blue jean markası" zannedilmeden ya da benzetme yapılırken "yapıştırıcı" sanılmaması gereken, ya da değişiklik yapılıp yapılmaması konusunda "kapı numarası" olarak algılanacak bir madde hiç değilmiş... (Fİ/TK)