Dramaqueer Kolektif Sanat’ın yeni mekanındaki ilk sergisi bugüne kadar yapmış olduğu tüm çalışmaların bir arada olduğu bir seçkiyle açıldı.
Sergi “Tarlabaşı’nın zorla dönüşen griliğine ve kasım ayının melankolisine inat” sloganıyla, Cemal Akyüz, Metin Akdemir, Hülya Dolaş, Volkan Eray, Hakan Tarhan, Umay Uzay ve Fırat Varatyan’ın işleriyle sanatseverleri bekliyor.
Sergi kentsel dönüşüme cevap niteliği taşıyor
Mekanın Tarlabaşı’nda kapılarını açması elbette çok anlamlı. Bir yandan Tarlabaşı LGBTİ+’lerin ortak sosyalleşme alanı haline gelmiş durumda bir yandan da böyle ev sahiplikleriyle kentsel dönüşme bir cevap niteliği taşıyor.
Daha önceden üretilenlerin yanında yeni işlere de yer veren sergide Türkiye sinemasından seçilen erkek karakterler arası homoerotik yakınlaşmalarından oluşan “Rastlantısal homoerotizm” ve kolektif üyelerinin kendilerini peruk mankenleri üzerine uyguladığı heykellerle tanıttığı “This is my hair I don’t wear wigs” gibi çalışmalar var.
Ayrıca kentsel dönüşümüm ardından Tarlabaşı 360 projesinin yayınladığı katalogdan esinlenerek yapılmış “#tarlabasıisburning” isimli bir kolaj da var.
Çalışmalarında bir yandan toplumsal cinsiyet ve beden politikaları üzerine kafa yorarken, bir yandan da popüler olanı da alıp “drama meyilli” hallerini queer tavırlarıyla birleştirmeye çalıştıkları sergide kolektif üyelerinden Fırat Varatyan’ın mekan seçimiyle ilgili şunları söyledi:
“Mekanın Tarlabaşı olmasını istedik çünkü burası lubunyanlar için zorla dönüştürülmüş bir alan. Ürettiğimiz, sosyalleştiğimiz yerin, derneğin burada olması çok önemli; İstiklal’den Tarlabaşı’na bakanlara biz buradayız demenin bir başka yolu. Bir ruhu var bizi onu yaşatmaya çalışıyoruz inatçıyız. Gitmeye de niyetimiz yok.”
Dramaqueer Sanat Kolektifi’nin Tarlabaşı’ındaki binası yeni sergilere, film gösterimlerine, atölyelere ev sahipliği yapacak.
Dramaqueer hakkında?
Antakya’daki Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğrenciyken tanışan bir grup arkadaş beraber iş üretmeye başlıyor.
Mezun olduktan sonra başka şehirlere gidince iş üretme durumu da sekteye uğrayan ekip 2013 yılında tekrar bir araya gelerek kolektif kurmaya karar veriyor.
O dönem ortak olarak yürüttükleri LGBTİ+ ve feminist örgütlerle sergiler yapan Dramaqueerekibi Mersin Onur Haftası’nda da bir sergi düzenliyor.
2014’te Ankara’daki 5. Pembe Hayat Kuirfest’te bir sergi düzenliyorlar. Ankara ve Mersin’de sanat eğitimi almamış LGBTİ+’lerle ortak üretimlerle iki ayrı “Gittim Gelcem” ve “İradeyse Hepsi Ben” isimli iki sergi açıyorlar.
Daha iyi üretim yapabileceği atölye ve bir ortak mekan düşüncesinden yolla çıkarak Dramaqueer ekibi 2017’de İstanbul Sanat Derneğini kuruyor. (TÖ/EKN)
* Tarlabaşı Bulvarı Emek Apt 232/3 Beyoğlu (Ömer Hayyam otobüs durağının karşısındaki Eminem peruk yanındaki apartman)