2007'de tarıma IMF/Dünya Bankası patentli tasfiye programı ve küresel ısınmanın yol açtığı kuraklık egemendi, birçok üründe rekolte düştü, yükselen fiyatlar tüketicileri de zor durumda bıraktı. 2008 yılında ise gıda krizinin etkileri sürerken, ABD'de başlayan ve tüm dünyayı saran mali kriz tarımı da vurmaya başladı. Ayrıca Güneydoğu Anadolu'daki aşırı kuraklık nedeniyle çiftçiler zor günler yaşadı.
TÜİK verilerine göre; 2008 yılında rekolte normal ürün yıllarına göre kırmızı mercimekte yüzde 80; arpa, soya fasulyesi ve yeşil mercimekte yüzde 40; pamuk, çiğit ve zeytinde yüzde 25; kuru fasulyede yüzde 20; buğday, ayçiçeği ve nohutta yüzde 10 dolayına düştü.
5 yılda 2 milyon çiftçi tarımdan koptu
Türkiye gerek coğrafi, gerekse iklim göstergeleri açısından çok çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesine uygun bir ülke. Ancak uygulanan yanlış politikalar bir yandan çiftçiyi tarımdan uzaklaştırırken öte yandan da ihracat kısıtlanıyor, üstelik ithalat yoluyla döviz kaybediliyor. Son 5 yılda ekiminden vazgeçilen tarım arazisi 1 milyon hektarı geçti; tarımdan kopan çiftçilerin sayısı ise 2 milyona ulaştı. Hava koşulları yine tarımda belirleyici unsur olma özelliğini sürdürüyor. Kuraklık üretimi düşürürken, seyirci kalınarak sonuçlarına katlanılıyor.
2007 yılı bütününde tarım ürünleri ihracatı 3 milyar 724 milyon dolar, buna karşılık ithalatsa 4 milyar 640 milyon dolardı; dış ticaret açığı 916 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2008 yılına ilişkin dış ticaret verilerini 30 Ocak'ta yayımladı. Buna göre 2008 yılı bütününde 2007 yılına göre tarımsal ihracat yüzde 5,4 artarak 3 milyar 928 milyon dolar, ithalat ise yüzde 37,7 artarak 6 miyar 392 milyon dolar olarak gerçekleşti.
2007 yılında 916 milyon dolar olan tarım ürünleri dış ticaret açığı, 2008 yılında yüzde 169 oranında artarak 2 milyar 464 milyon dolar ile 85 yıllık Cumhuriyet döneminin en yüksek değerine ulaştı.
Yıllara Göre Tarım Ürünleri Dış Ticareti*
Yıl | İhracat | İthalat | Denge |
1996 | 2.153 | 2.166 | -13 |
1997 | 2.354 | 2.417 | -63 |
1998 | 2.357 | 2.125 | 232 |
1999 | 2.058 | 1.649 | 409 |
2000 | 1.659 | 2.123 | -464 |
2001 | 1.976 | 1.409 | 567 |
2002 | 1.754 | 1.703 | 51 |
2003 | 2.121 | 2.535 | -414 |
2004 | 2.542 | 2.757 | -215 |
2005 | 3.329 | 2.801 | 528 |
2006 | 3.481 | 2.902 | 579 |
2007 | 3.725 | 4.641 | -916 |
2008 | 3.928 | 6.392 | -2.464 |
* Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasına (USSS, 3. Rev) göre, Milyon dolar
İthalattaki en yüksek artış hububat ve yağlarda
TÜİK'in verilerine göre, 2008 yılında 2007'ye ithalattaki en yüksek artış hububat; hayvansal ve bitkisel yağlar; gübreler ile yağlı tohum ve meyvelerde gerçekleşti. 2007 yılında 973 milyon dolar olan hububat ithalatı 2008'de yüzde 119,6'lık artışla 2 milyar 137 milyon dolara ulaştı. Yağ ithalatı 796 milyon dolardan 1 milyar 658 milyon dolara, gübreler 997 milyon dolardan 1 milyar 482 milyon dolara, yağlı tohumlar ise 1 milyar 20 milyon dolardan 1 milyar 465 milyon dolara yükseldi.
Fasıllara Göre İthalat (Milyon dolar)
Fasıllar | 2007 | 2008 | Değişim (yüzde) |
Hububat | 973 | 2.137 | 119,6 |
Yağlı tohum ve meyveler | 1.020 | 1.465 | 43,6 |
Hayvansal, bitkisel yağlar | 796 | 1.658 | 108,3 |
Gıda sanayii kalıntı ve döküntüleri | 548 | 773 | 41,0 |
Tütün ve tütün mamulleri | 302 | 392 | 29,6 |
Gübreler | 997 | 1.482 | 48,6 |
Türkiye sulama yatırımlarını artırmak; salma sulamadan damlama sulamaya ve daha az su tüketen üretim modellerine geçmek zorundadır. Öte yandan verimlilik ve kaliteyi artırmak için çiftçi girdi ve teknoloji bakımından desteklenmeli; endüstriyel tarım yerine sürdürülebilir, doğa dostu üretim yöntemleri teşvik edilmelidir. (NO/TK)