Sağlık Bakanlığı’nın 2017 yılı bilançosu ve 2018 yılının ilk dört ayının mali tabloları yayınlandı. 2017 yılı bilançosunun toplamı 24 milyar 698 milyon 076 bin 457 TL 89 kuruş.
Bilanço dipnotlarında iki satırda şöyle yazıyor: “922 Kamu-Özel İş Birliği Modeli Taahhütleri Hesabı”, “923 Kamu-Özel İşbirliği Modeli Taahhütleri Karşılığı Hesabı”. Bunların karşısındaki tutarsa 10 Milyar 863 Milyon 676 Bin 761 TL 64 Kuruş.
Bu rakama bakarak ne anlayabiliriz? Koskoca Sağlık Bakanlığı’nın bir yıllık nafakasının yarısını 5 şehir hastanesi yemiş olamaz, değil mi? Sağlık Bakanlığı 2018 yılı için şimdilik 5 adet olan şehir hastanesi ile kendi hizmet binası için yaklaşık 11 Milyar TL ödemeyi mi taahhüt etti?
Bilebildiğimiz kira ve hizmet tutarlarının bir yıllık toplamı bu kadar etmiyor. Ancak kur ve enflasyon garantili olan bu sözleşmelerin güncel tutarlarını bilemediğimiz için gönül rahatlığıyla bunu da söyleyemiyoruz. Bu kadar olamaz, diyebiliriz ama birkaç rakama daha bakmak iyi olabilir.
Mali tablolara göre 2018 yılının Ocak ayında şehir hastaneleri ve kendi binasının kirası olarak yapılan ödeme 137 milyon 976 bin 968 TL 49 Kuruş ve hizmet alım bedeli de 25 milyon 904 bin 983 TL 51 Kuruş olmuş. Toplamı 163 Milyon 881 Bin 952 TL. Yani sadece bir aylık kira ve hizmet satın alma bedeliyle 3 adet Ödemiş Devlet Hastanesi yaptırıp üstüne de 7 Milyon TL artırabiliyorsunuz.
Şubat ayında tutarlar tırmanmış, kira bedeli 144 milyon 309 bin 944 TL 51 Kuruş, hizmet bedeli 77 milyon 929 bin 230 TL 61 Kuruş, toplamı da 222 Milyon 239 Bin 175 TL 12 Kuruş olmuş. Mart ayında daha da tırmanmış ve kira 150 milyon 833 bin 311 TL, hizmet bedeli 178 milyon 469 bin 240 TL 24 Kuruşa çıkmış. Toplamı 329 Milyon 302 Bin 551 TL 24 Kuruş. Nisan ayında ise kiralar 301 milyon 782 bin 738 TL 98 Kuruş, hizmet bedeli de 237 milyon 695 bin 331 TL 64 Kuruşa çıkmış. Toplamı 539 Milyon 478 Bin 70 TL 62 Kuruş.
Sadece 4 ayda şehir hastanelerine ödenen para 1 Milyar 254 Milyon 901 Bin 748 TL 98 Kuruş! Bu sayılara bakarak bir yılda 10 Milyar lirayı soğurmalarında şaşılacak bir yan olmayabilir.
Şaşılacak olan şehir hastaneleri için “cebimizden beş kuruş çıkmadığını” hala ve rahatlıkla söylenebiliyor olması ve “hizmet” diye kafamıza kakılması olsa gerek. Üstelik şirketlerin sunduğu hizmetten memnun olmadığını söyleyen insanları da neredeyse vatan haini ilan etmeye vardırmak meselenin ruhunu açıkça ortaya koyuyor.
Kamu özel ortaklığı öyle saçma bir yöntem ki şirketten satın aldığın hizmetin kötü yapıldığına dair haberi sözleşmenin yürütülmesinden sorumlu il sağlık müdürü yalanlıyor. Aynı il sağlık müdürü hizmetlerin kötülüğü nedeniyle şirkete ceza verildiğini söyleyemiyor. Denetimden sorumlu şirketin işini iyi yapıp yapmadığını açıklayamıyor, onunla sözleşmesini feshedecek mi söyleyemiyor. Şirketlerin ceza puanları artınca hizmetler çalışanlarla birlikte kamuya geçer, bu seçeneği kullanacak mı söylemiyor.
Hizmeti sunan şirketler Sağlık Bakanlığı’nın kiracıları olduğunu övüne övüne söylerken hizmet kalitesi kötü çıkınca gidip kamunun arkasına saklanıyor. Koskoca Sağlık Bakanlığı şirketlerin elinde heder olup gidiyor. Gereksiz büyüklükte ve kötü tasarlanmış bu yığınlara ve iyi sunulmayan hizmetlere sadece 4 ayda 1 Milyar 254 Milyon TL neden ödüyoruz? Peki, bunu açıklayacak biri var mı? (ÖE/EKN)