1961 Anayasası'nın üçüncü bölümü yargı'dır. 132. maddenin birinci fıkrasına göre; "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler." 1982 Anayasası, Üçüncü Bölüm, "Mahkemelerin Bağımsızlığı" başlıklı 138. madde 1961 Anayasası'nın koyduğu esastan ayrılmaz.
Sadece 138. madde birinci fıkra olarak; "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler" şeklinde düzenlenmiştir. Yani, hakimler vicdani kanaatlerine göre ve maddeye yapılan eklemeyle "hukuka uygun olarak" karar verirler.
Sayın Prof. Ergun Özbudun ve arkadaşları tarafından hazırlanan Anayasa Taslağı'ndaki "Yargı" bölümündeki genel hükümleri düzenleyen 106. madde başlığı da "Mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı" başlığını taşıyor. Taslak madde "Hakimler, görevlerinde bağımsız ve tarafsızdırlar; hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler" biçimindeki düzenlenmiştir.
Tarafsızlığa verilen önem
Hakimlerin bağımsızlığı yanında "tarafsızlığı" da maddede eklendi. Hükümet edenler yargıçların "tarafsızlığına" önem veriyor(mu) acaba? Tek kelime eklemesi bundan mıdır? Yoksa; Yürütme kendi "döneminin" yargıçları için "tarafsızlık" kelimesini eklemekle "tarafsızlık" sağladık diye beni avutmak mı istiyor? İnanmam mı gerekiyor?
1961 Anayasası madde 132'nin ikinci fıkrası; "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemeler ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz." Bu madde 1982 Anayasası'nın 138. madde ikinci fıkrasında "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz" şeklinde düzenlenmiştir.
Yani özünde değişiklik görmemiştir. Sayın Özbudun tasarısında da değişiklik yok. 106. madde ikinci fıkrası taslağa göre; "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemeler ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz."
Hükümet yargıyı etkilemek istemiyorsa...
1961 Anayasası madde 132 ve 1982 Anayasası madde 138'deki üçüncü fıkra birbirinin aynısı. Düzenleme şöyle:
"Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisleri nde(1961) -Yasama Meclisi nde (1982)- yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz."
Hem 1961 ve hem de 1982 Anayasası'nın anılan bu madde düzenlemesi Sayın Özbudun tasarısında 106. maddenin 3. fıkrasında şöyle:
"(3) Görülmekte olan bir davayı etkilemek amacıyla yasama organında yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki araştırma ve soruşturma komisyonlarının faaliyetleri bu hükmün dışındadır."
Hükümet ve hükümetin "adamları" görülmekte olan bir soruşturma ya da davaları etkilemek istemiyorlarsa, konuşmasınlar. Kimseyle görüşme yapmasınlar. Herhangi bir beyanda bulunmasınlar.
Kendi zamanlarında hukuk adına, temel haklar adına yapabilecekleri tek icraat budur. Hukuktan ve yargı kararlarının üzerinde etkisi varsa ve eğer etkilenirlerse kendileri etkilensinler. Ama soruşturmaları, davaları ve yargıyı etkilemekten uzak dursunlar ve sussunlar. (Fİ/GG)