Haberin İngilizcesi için tıklayın
İyi akşamlar, kusura bakmayın rahatsız ettim bu saatte. Anneniz Sürmi İnce’ye dair haber yazıyorum. Dava sürecini özetler misiniz?
Maalesef kolluk kuvvetlerinin işlediği suçlara dair böyle davalarda bir yargılama yapılmıyor.
Biz öyle yargılamalar gördük ki neredeyse beraat vermedi diye sevinecek duruma geldik.
Peki, siz anneniniz davasında avukatlık yapıyorsunuz, bir bakıma kendi kendinizin avukatısınız. Bu size ne hissettirdi?
Annem öldürüldüğünde ben İstanbul’da hukuk bölümünde son sınıfta öğrenciydim, stajımı yapıyordum.
Şimdi de davanın avukatlarından biriyim. Bu beni güçlendiriyor. Bu davaya hazırlanırken yüzlerce böyle dava olduğunu gördüm. Kolluk güçlerinin öldürdüğü ve ceza almadığı yüzlerce dava var.
Bu cezasızlık politikası ile yüzleştim. Benzer konularda canı acıyanlarla tanıştım, acılarımız ortaklaştı.
Özetle sizinle paylaştığım bu konuşmayı az önce Avukat Bünyamin İnce ile gerçekleştirdik.
Annesi Sürmi İnce, Kürt bir kadındı. Temmuz 2016’da Hakkari’de ot toplayan çocuklarına yemek götürürken, askeri araçtan açılan ateşle öldürüldü.
Fail Uzman Çavuş A.D., savunmasında “terörist sandım öldürdüm” dedi.
Dün (2 Temmuz 2021, Cuma) Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme, Uzman Çavuş A.D.’ye “iyi hal” indirimi uyguladı, 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verdi. Üstüne bir de “tutuklanmaması” kararına hükmetti.
Kadınlar ve çocuklar
Maalesef, Türkiye’nin hak ihlalleri karnesi, kolluk güçlerinin neden olduğu ölümler ve cezasızlık politikası örnekleriyle dolu.
Bu konuda en kapsamlı raporlardan biri Mayıs 2021’de Baran Tursun Vakfı’nca açıklandı. “Kolluk Güçlerinin Orantısız Güç Kullanımı Sonucunda Yaşam Hakkı İhlalleri Raporu – Ölmek Zorunda Değillerdi” başlıklı raporda “Polis 14 yılda 404 sivili öldürdü” bilgisi yer alıyor. 404 can arasında, kadınlar ve çocuklar da vardı.
Sürmi İnce… Birilerinin annesi, kardeşi, eşi, dostu sevdiğiydi. Öldürüldü.
Fail A.D. ise hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor.
Ceza almaması başka cinayetlere davetiye çıkartıyor, başka erkekleri cesaretlendiriyor belki de. Oysa tam tersi olabilir, A.D., yüksek oranda ceza alabilir, meslekten men edilebilirdi. Ve bu yöntemle, kolluk güçlerinin neden olduğu ölümler sona erebilirdi. Ama yargı bunu tercih etmedi.
Neden İstanbul Sözleşmesi önemli?
Aslında, mahkemelerin bu cezasızlık kültürüne çatlak açan araçlardan biri de İstanbul Sözleşmesi’ydi. Ne var ki Türkiye, kadın ve LGBTİ+ hareketinin tüm karşı çıkışına rağmen 1 Temmuz 2021 Perşembe günü adını verdiği İstanbul Sözleşmesi’ni resmi olarak feshetti.
Sözleşme’nin çok önemli ve uygulanması elzem maddeleri var elbette.
Fakat özellikle faillerin cezalandırılmasına dair detayların yer aldığı 5. Madde ’ye dikkat çekmek şart. En yalın hali ile bu madde, devlete şiddet meselesinde, cezalandırma, veri- delil toplama, önleme yükümlülüklerini hatırlatıyor.
Oğlu ve avukatı Bünyamin İnce’nin verdiği bilgiye göre, Sürme İnce cinayetinde 5 yıldır süren davada bir kere bile keşif yapılmadı. Deliller, kanıtlar toplanmadı.
Türkiye, imzasını koyduğu İstanbul Sözleşmesi’ne göre, Sürme İnce’yi koruması gerekirken korumadığı gibi üstüne bir de failini cezalandırmadı.
Bünyamin İnce, A.D.’ye verilen 3 yıl 10 ay 20 günlük hapis cezasına itiraz için hazırlandıklarını yineliyor, AYM ve AİHM’e de başvuracaklarını söylüyor.
O annesi Sürmi İnce için adalet aramaya kararlı.
“Belki örnek bir ceza aldırırız da başka davalara emsal olur” diyor.
Mahkemelerin sistematik halen gelen cezasızlık tavrını değiştirmesi, hepimizin kamusal adalete olan inancını artırırken, faillerin yeni suçlara dair cesaretini kırabilir.
Başta biz kadınlar olmak üzere hepimizin, böylesi bir adalete ihtiyacı var...
NOT: İstanbul Sözleşmesi Madde 5-6Madde 5- Devletin yükümlülükleri ve titizlikle yapması gereken inceleme ve araştırmalar 1 Taraflar kadınlara karşı herhangi bir şiddet eylemine girişmekten imtina edecek ve devlet yetkililerinin, görevlilerinin, organlarının, kurumlarının ve Devlet adına hareket eden diğer aktörlerin bu yükümlülüğe uygun bir biçimde hareket etmelerini temin edeceklerdir. 2 Taraflar, devlet dışı aktörlerce gerçekleştirilen ve bu Sözleşmenin kapsamı dahilindeki şiddet eylemlerinin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, ve bu eylemler nedeniyle tazminat verilmesi konusunda azami dikkat ve özenin sarfedilmesi için gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır. Madde 6 – Toplumsal cinsiyet konusunda hassasiyet gerektiren politikalar Taraflar bu Sözleşmenin uygulanmasına ve sözleşme hükümlerinin etkilerinin değerlendirilmesine bir toplumsal cinsiyet bakış açısı katacak ve kadınlarla erkekler arasında eşitliğe ve kadınların güçlendirilmesine ilişkin politikalarını yaygınlaştıracak ve etkili bir biçimde uygulayacaklardır. |
(EMK)