Yüz yılı aşkın bir süredir bisiklete binmek kadınların özgürlük mücadelesinde sessiz ama önemli bir simge.
Yıl 1897. Cambridge öğrencileri, sadece erkeklerin kabul edildiği üniversitede kadınların da okuma hakkı elde etmesine olanak tanıyan bir oylamayı protesto etmek için sokağa döküldüler. Bu protestolarda “Yeni Kadının" temsili kuklasını önce bir binadan astılar, ardından da sokakta parçaladılar. “Yeni Kadını" temsil eden ve tanımlayan aksesuar ise “Bisiklet” idi.
19. yüzyılın sonlarında kadınların oy hakkı için mücadele eden süfrajet Alice Hawkins’in her gün pantolon ile bisiklet sürerek eşit haklar için mücadelesi yine “öfkeli kalabalığın” dikkatini çekmişti. Hawkins hem oy hakkı istiyor, hem pantolon giyiyor, hem de bisiklete biniyordu.
Bir kadın için bunların hepsi çok fazlaydı...
2021 yılına geldiğimizde ise kadınların özgürlük mücadelesi farklı konularda hâlâ devam ediyor. Süfrajetlerden bugüne bisiklet, kadınlar için sadece bir spor ekipmanı ya da ulaşım aracı değil, aynı zamanda direnişin simgesi.
Bu mücadeleye bisiklet dayanışması ile el veren bir inisiyatif ise “kadınların ulaşım özgürlüklerini geliştirme, sürdürülebilir şehirler yaratma, kadınları maddi ve manevi olarak güçlendirme ve kadın dayanışması yaratmayı amacıyla” kurulan Zincir Kıran Kadınlar.
Bisiklete binen kadın sayısı arttıkça dünyanın daha güvenli, doğa dostu, medeni ve yaşanabilir hale geleceğine inanan Zincir Kıran Kadınlar’ın koordinatörü Hande Karaca ile inisiyatifin çalışamalarını ve kadın dayanışmasında bisikletin yerini konuştuk.
"Yenilgiyi dayanışma ile galibiyete çeviren kadınlar"
Zincir Kıran Kadınlar çok güzel bir isim. İçinde tıpkı bisiklete binmek gibi özgüveni, özgürlüğü, meydan okumayı barındırıyor. Bu ismin bir hikâyesi var mı? Zincir Kıran Kadınlar’ın yolculuğu nasıl başladı?
Zincir Kıran Kadınlar isminin hikâyesi, kelimenin gerçek anlamıyla bisiklet zincirini kırmakla ilgili aslında. 2018’in Ağustos ayında 3 kadının tandem bisikletlere atlayıp Mudanya-Bandırma arası bir bisiklet sürüşü yapmaya niyetlenmesi ile başlıyor. Yola çıkan 3 kadının da boşanma, erkek arkadaşından ayrılma, işsiz kalma gibi yoğun depresif hallerini hayal etmeye çalışın. Belki bisiklete biner, stres atarız derken pat diye bisikletlerinin zinciri ilk yokuşta kırılıyor.
Yanlarındaki erkek bisikletçi de kadınlardan umudu kesip “siz beceremeyeceksiniz bu işi dönün geriye” deyince işler değişiyor. Zaten mutsuz ve umutsuz olan bu kadınlar kırık zincire bağlıyorlar tüm umutlarını ve tüm güçleriyle zinciri tamir edip yollarına devam ediyorlar.
Bunu gören erkek bisikletçi de “Heyt be, siz sahiden zincir kıran kadınlarsınız.” deyince bu isim yapışıyor üzerlerine. Sonra bir küçük WhatsApp grubu ismi olan “Zincir Kıran Kadınlar” koca bir kadın dayanışmasına dönüşüyor işte!
Bisikletleriyle İstanbul, Kadıköy’e yani evlerine dönen kadınlar bu dayanışma ruhunu hiç bırakmıyor, bisiklete binmeyi bilmeyen kadınlara bisiklet öğretiyor, morali bozuk kadınların bir “iyileşme aracı” olarak bisikleti kullanmasına önayak oluyorlar. Yani hikâyemiz yenilgiyi dayanışma ile galibiyete çeviren kadınların hikâyesi.
Bisiklet, kadınlar için sadece bir ulaşım aracı ya da spor ekipmanı değil aynı zamanda direnişin simgesi. Tarih boyunca kadınlar tüm hakları gibi bisiklete binme hakkı için de mücadele verdi. Zincir Kıran Kadınlar’ın da temelinde kadın dayanışması var. Kadınların kamusal alanda daha görünür olmalarına katkı sağlıyorsunuz. Yolu sizinle kesişen kadınlardan nasıl geri dönüşler aldınız?
Biz de tam da sizin dediğinize inanıyoruz. Bisiklet sadece bir ulaşım aracı değil kadınlar arasında muhteşem bir dayanışma ve güçlenme aracına dönüşüyor. Bugüne kadar yüzlerce kadına bisiklete binmeyi öğrettik ve hepsinin gözlerinde anında beliren kendine güven ve mutluluğa tanık olduk. Bunun dışında bir erkeğin ona “şöyle yap, böyle yap” demesinden çok sıkılmışlardı.
"Korkmak, yargılamak yok"
Bisiklet Elçilerimize, öğrenen kişilere ulaşabilmek için kendilerine özel yöntemler kullanmalarını tembihledik. Doğru ya da yanlış yok. “Siz artık eğitiminizi aldınız, kendinize güvenin ve dilediğiniz gibi öğretin.” dedik. Bütün elçiler inanılmaz başarılara imza attılar. Kadınlara güç ve güven verdiğinizde hepsinin birer lidere dönüşmesini izlemek gökkuşağına tanık olmak kadar muhteşem. Üstelik onların bu özgüvenleri yeni bisiklete binmeyi öğrenen kadınlara da ilham veriyordu.
Biz bisiklete bindiğimizde her şeyden konuştuk. 2020 eğitimlerimizde ders aralarında İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk mesela. Her yaştan kadının bisiklete binme cesareti göstermesini izlemek de muhteşemdi. Korku kesinlikle bize ait bir duygu değil üzerimize yapıştırılmış zehirli bir bant gibi. Biz derslerde o zehirli bantları çekip çıkarıyoruz. Korkmak yok, yargılamak yok, hep destek tam destek var, “sen kadınsın yaparsın.” demek var.
Bisiklet sürüş eğitimlerinin yanı sıra bisiklet elçisi olma eğitimleri de veriyorsunuz. Nedir “Bisiklet Elçisi?”
Bisiklet Elçileri, Zincir Kıran Kadınlar’ın bel kemiğidir. Çünkü Bisiklet Elçileri dediğimiz kadınlar bisiklet sürmeyi bilen ancak başka kadınlara henüz bisiklete binmeyi öğretmemiş, ya da doğru yöntemsel bilgi ile donatılmamış, özverili ve kadın dayanışmasına inanan kadınlardır. Biz bu kadınları internet üzerinden davet yoluyla çağırıyoruz.
Onlara başka kadınlara nasıl bisiklete binmeyi öğretmeleri gerektiğini, en az temas, en doğru -güven ve cesaret veren- iletişim yöntemleri öğretiyoruz. Bu eğitimi Hollanda Konsolosluğu, GetWomenCycling (NewYork-USA // Kadın Bisiklet Dayanışması Derneği) ve BikeBride (Freiburg-Almanya // Kadın Bisiklet Dayanışması Derneği) desteği ile yapıyoruz. İçerikleri İngilizce ve Almanca aldığımız bu kaynaklardaki bilgileri pratik ve teorik olarak bisiklet elçilerimize öğretiyoruz.
Ayrıca bisiklet tamiri ve bisikletle ilgili teknik bilgilerin yanı sıra bisikletle iş geliştirme modelleri hakkında da (bisiklet kurye, bisiklet ile evde ürettiklerini satma ya da bisikletle çocuklarını okula taşıma gibi) eğitim almalarını sağlıyoruz.
Elçilerimizin 1.grubu Mart-Nisan-Mayıs aylarında, 2.grubu Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında, 3.grubu ise Eylül-Ekim-Kasım aylarında 3’er ay eğitim alıyorlar. Kadın Kadına eğitimlerimiz için her grupta 20’şer Bisiklet Elçisi yetiştirerek toplam 60 Bisiklet Elçisi yetiştirmiş oluyoruz. Bu 60 elçinin de eğitimleri sırasında (yani 3 ayda) 6 kadına bisiklet eğitimi vermelerini sağlıyoruz.
Böylece 9 ay sonunda 360 kadına bisiklete binmeyi öğretmiş oluyoruz. Elçilerimiz hem eğitim alıyor hem de eğitim veriyorlar ve ücretsiz, global geçerliliği olan sertifikalar kazanıyorlar. Bisiklet Elçisi olmak için yoğun başvuru talebi alıyoruz. Şu an bu bisiklet elçilerimizin eğitim verdiği her kadın için 100 TL kazanabileceği bir gelir modeli de yaratmaya çalışıyoruz. Bu gelir için de kendimize bağışçı arıyoruz. Eğer bu elçilerimizin para kazanmaları için destek olmak isteyen bir firma olursa seve seve iletişime geçmeyi isteriz. Buradan da duyurmuş olalım.
Bu seneki temanızı #bisikletleyönet olarak seçmenizin nedeni nedir?
Biz 2019 ve 2020 yıllarında bisiklet çalıştayı düzenledik. Çalıştayımızın ismi “Bisiklet Kadınları Çalıştayı” idi. Amacı kadınların bisiklet konusunda bir “kanaat lideri” olduğunu göstermekti. Bizleri bisiklet konusunda sadece güzel formalar giyen “seksi” ama beceriksiz canlılar olarak göstermelerinden sıkıldık çünkü. Çalıştayımızda 2 senedir her sene 10’ar konuşmacı kadın ağırladık. İlk sene kadın-bisiklet ve yol hikâyeleri, ikinci sene kadın-bisiklet ve girişimcilik hikayeleri konularını ele almıştık. Bu sene ise konumuz kadın-bisiklet ve yönetim, sloganımız da “bisikletle yönet” oldu.
Bu seneki amacımız, kadınların gidon başına geçince kendi bisikletlerine yön vermeyi öğrendikleri gibi kendi hayatlarına, hatta başkalarının hayatlarına bile yön verebilen birer yöneticiye dönüşmelerini konuşmak. Bisiklet kadına özgüven verdiği gibi karar alma konusunda da kararlılık sağlıyor. Bu yüzden bu sene konuşmacılarımız arasında komite lideri, muhtar, dernek başkanı, bisiklet yarışı birincisi ve meclis üyesi kadınlar var. Bu sefer yönetici kadınların hayat hikayelerindeki bisiklet etkisini dinleyeceğiz.
Bu kadınları dinlemek eminiz ki katılımcıları da en az bizim kadar heyecanlandıracaktır ama sınırlı sayıda dinleyici çağırmak için başvuru ile kabul edeceğiz izleyicileri çünkü pandemi sebebiyle dikkatli olmamız gerektiğini düşündük. Katılamayanlara ise Instagram Canlı yayını yaparak izleteceğiz. Çalıştayımızı 18 Mart Perşembe ve 19 Mart Cuma günleri 18:00-20:00 saatleri arasında Tasarım Atölyesi Kadıköy’de gerçekleştireceğiz.
"O zincirleri kıracağız"
Zincir Kıran Kadınlar’a destek olmak isteyenler bunu hangi yollarla yapabilir?
Zincir Kıran Kadınlara destek olmak için bisiklet sürmeyi bilen bir kadınsanız zincirkirankadin.org sitesinden “Bisiklet Elçisi başvurusu”, bisiklet sürmeyi bilmeyen bir kadınsanız “Ücretsiz Bisiklet Eğitimi başvurusu” formalarını doldurarak başvuru yapabilirsiniz. Eğer maddi destek olmak isterseniz (bisiklet bağışı, bisiklet elçileri maaşları, tüm gider kalemleri gibi) bize Instagram’dan DM yoluyla ya da [email protected] adresinden ulaşarak yapmak istediğiniz desteği söyleyebilirsiniz.
Etkinlerimizde gönüllü olmak isterseniz de zincikirankadin.org sitesinden gönüllü başvuru formunu doldurabilirsiniz. Bunlardan hiçbiri yapmak istemeseniz bile bizi başkalarına anlatarak duyulmamıza destek olabilirsiniz.
Kadın kadının yurdudur sözü muhteşem bir söz gerçekten de. Biz inanıyoruz ki bir kadın başka bir kadını bisiklet yoluyla özgür bırakıyor, destek oluyor, korkularından arındırıyorsa, ne kadar çok kadına ulaşırsak o kadar muhteşem bir iş başarmış oluruz. Biliyoruz ki zincir kırılmak için çok kalın ve zorlu ama biz ne kadar kalabalık olursak o zincirleri o kadar kolay kıracağız. (YK)