Haftalık Sri Lanka The Sunday Leader'ın yöneticisi ve muhalif gazeteci Lasantha Wickramatunga gelecekte olmasını beklediği cinayetinden hükümeti sorumlu tuttuğu bu makaleyi yazdı. Wickramatunga 8 Ocak'ta arabasıyla evine giderken vurularak öldürüldü.
Lasantha Wickramatunga, The Sunday Leader, Sri Lanka
Sri Lanka'da askerlikten başka hayatın feda edilmesini gerektiren bir meslek daha var; gazetecilik. Son yıllarda bağımsız bilgi mecraları artan bir sayıda saldırılara uğradı. Ofisleri yakıldı, bombalandı ve kapatıldı. Bir çok gazeteci korkutuldu, tehdit edildi ve öldürüldü. Benim için bu bütün kategorilere dahil olmak bir onurdu, bilhassa son zamanlarda sonuncu kategoriye.
Gazetecilik sektöründe uzun zamandır çalışıyorum. 2009 yılında Sunday Leader 15 yaşını dolduruyor.
Bu süre içinde Sri Lanka'da bir çok şey değişti, bilhassa kötüye doğru. Kana susamış kişiler tarafından gerçekleştirilen bir iç savaştayız. Terör, teröristlerden de gelse devletten de gelse, her zaman günün baş konusu. Cinayet, devletin, özgürlüğü savunanları kontrol etmedeki tek temel enstrümanı. Bu kişiler bugün gazetecilerdir ve yarın hakimler olacak.
Sunday Leader, tartışma yaratan bir gazetedir çünkü biz herşeyi kendi ismi ile tanımlıyoruz ve söylemek istediklerimizin üstünü örtmüyoruz. Bizim makalelerimiz dayanağı olan ve büyük tehlikelere girerek bize kaynakları ulaştıran uygar yurttaşların sağladığı kanıtları temel alıyor. Her gazetenin bir tarzı vardır, biz de bizimkini gizlemiyoruz. Sri Lanka'nın saydam bir demokrasiye sahip olması, laik ve bağımsız bir ülke olması için çalışıyoruz. Saydam çünkü, hükümet halka cevap vermeli ve kendisine gösterilen güveni istismar etmemeli. Laik bir ülke çünkü, bizimki gibi çok kültürlü ve çok halklı bir toplumda tek ortak nokta laikliktir. Özgür bir ülke çünkü her insan farklıdır ve hepsinin nasılsa öyle kabul edilmesi lazımdır. Ve demokratik çünkü, neden olduğunu söylemem gerekiyorsa eğer, en iyisi bu gazeteyi almayı bırakın.
Sunday Leader hiç bir zaman çoğunluğun fikirlerinin arkasına saklanmadı. Ayrılıkçı terörizmin ortadan kaldırılması gerektiğini savunduk ama bundan önemlisinin onun sebeplerinin incelenmesi olduğunu da savunduk. Teröre karşı açılan savaş sırasında devlet terörüne de karşı durduk ve Sri Lanka'nın dünyada düzenli olarak kendi yurttaşlarını bombardımana tutan tek ülke olduğu gerçeğine karşı beslediğimiz korkuyu da gizlemedik. Bu sebeple hain olarak tanımlandık. Eğer bu hainlikse bundan gurur duyuyoruz.
Bizim savaşı red edişimiz Kaplanlar'a destek gibi algılanmamalı. Tamil Özgürlük Kaplanları (Ltte) dünyanın en kanlı ve acımasız organizasyonlarından biridir ve ortadan kaldırılması gereklidir. Ancak, Tamil halkının haklarına tecavüz ederek, onları bombalayarak ve acımasızca onları öldürerek Ltte ile mücadele etmek, sadece hatalı bir davranış değil aynı zamanda Sri Lanka halkının onurunu da yerle bir eden bir duruştur. Ülkenin kuzeyi ve doğusundaki askeri işgal o bölgelerde bulunan Tamil halklarını her zaman ikinci sınıf yurttaş şeklinde yaşatmak zorunda bırakacak. Onları savaş sonrasında 'kalkınma' ve 'yeniden yapılanma' ile kaplayıp durdurabileceğinize inanmayın. Yaraları ebediyen üzerlerinde kalacak. Bilindiği gibi iki kez çirkin bir şekilde tartaklandım ve üçüncüsünde ise evime mirta ile ateş açtılar. Hükümetin iki yüzlü açıklamalarına rağmen halen serbest olan saldırganlar hakkında polis hiç bir ciddi araştırma yapmadı. Bütün bu üç olayın da hükümet esintili olduğuna inanmak için sebebim var. Öldürüldüğüm zaman sorumlu hükümet olacaktır.
Şunu unutmayın ki; Sunday Leader sizin için var olmakta, Sri Lankalı da olsanız, Tamil de olsanız, müslüman da olsanız, düşük kasttan da olsanız, homoseksüel de olsanız, ittiatsiz veya engelli de olsanız. Çalışma grubu mücadeleye korkusuzca ve alıştığınız cesaret ile devam edecek. Bu görevi görmezlikten gelmeyin.
Şu da açık olsun isterim ki; biz gazetecilerin yaptığı her türlü fedakarlık bireysel zenginleşme veya mutluluk için değil; sizin içindir. Sizin bunu hak edip etmemeniz ise başka bir konudur. Konunun beni ilgilendiren bölümünü ise Tanrı biliyor ki başarmaya çalıştım. (MÇ/EÜ)
* Bu yazıyı Murat Çınar İtalya'da yayınlanan haftalık Internazionale dergisinden Türkçeleştirdi.