Kitlelerin afyonu olarak spor, olimpik ruh unutulalı beri iktidar tarafından fazlasıyla sömürülmekte. İdealist bir antrenörün, devlet başkanının egosunu yaraladığı için, milli takımın başarılarındaki yüksek payına rağmen görevinden apar topar uzaklaştırıldığı da görülmüştür.
Soğuk savaş yıllarında SSCB'nin sporda ulaşmış olduğu en yüksek seviyenin temsilcisi olan buz hokeyi takımı, Kremlin'in Batı'ya fiyaka yapmak ve üstünlüğünü ıspat etmek için kullandığı başlıca unsurdu.
34. İstanbul Film Festivali’nde yer alan Kızıl Ordu (Red Army) adlı belgesel Sovyet propagandasına alet edilmiş takımın efsanevi beşlisine odaklanıyor:
Aralarındaki uyum dünyadaki tüm hokey severleri hayran bırakırken beşliden Fetisov'un bakış açısıyla olaylara eğiliyor, zaman içinde kemikleşen bağın ihanetlerle nasıl zedelendiğine de şahit oluyoruz.
Ya Putin'in yıllar sonra Fetisov'u spor bakanlığına atamasına ve Fetisov'un 2014 Soçi Kış Olimpiyatlarının başlıca mimarlarından olmasına ne demeli?
Bir de insanın aklına ister istemez Türkiye Buz Hokeyi takımının ay yıldızlı formasını giyen Slovak Legersky geliyor. Geçenlerde dağıtılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başarı Ödüllerinden biri "Milli takımda kaçak hokeyci" adlı haberiyle skandala dikkat çeken Hürriyet gazetesinden Celal Demirbilek'e verilmişti...
Takım ruhu
Prömiyeri Cannes Film Festivalinde yapıldıktan sonra CPH:DOX, IDFA dahil olmak üzere dünyadaki kırkı aşkın festivalde boy gösteren Kızıl Ordu belgeselinin yapımcılarından biri Werner Herzog. Efsanevi beşliyi oluşturan sporcuların SSCB dağılırken ABD ve Kanada'da muhtelif takımlarının kurtarıcısı rolüne bürünmeleri de ABD - Rusya ortak yapımı belgeselin uluslararası arenada gördüğü ilgiyi arttırıyor.
Yönetmenliğini Gabe Polsky'nin yaptığı sürükleyici filmde, yedi kere dünya şampiyonu olmuş, ‘84 ve ‘88 yıllarında olimpiyat şampiyonluğunu elde etmiş, Fetisov, Makarov, Krutov, Larianov ve Kasatonov'dan müteşekkil takımın görüntüleri, o dönemin nostaljisini yaşamak isteyenler için birebir.
85 dakikalık yapımda mükemmel paslaşmaların hızına ve teknik ahengin ritmine yetişemeyeceksiniz. Kondisyon, konsantrasyon ve senkronizasyon konusunda usta hokeycilerin ulaştığı inanılmaz seviye, takım ruhunu duyumsamak isteyenlerin gözlerini yaşartacaktır. Yıllar sonra birer enkaza dönüşmek üzereyken tekrar birleşip yeni bir mucizeye imza atmaları da sizi duygulandırabilir.
Sovyet buz hokeyinin babası sayılan Anatoli Tarasov'un, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Brejnev'in otoritesini az da olsa sarsacak cinsten bir davranışta bulunmasıyla milli takım antrenörlüğünden kovulması ise sinirlerinizi oynatacaktır.
Fakat esas, antrenörlükten pek anlamamasına rağmen Kremlin tarafından aynı göreve getirilen Viktor Tikhonov'un ta kendisi asabınızı bozabilir. Ustaların ustası Tarasov'un engin bilgisiyle yoğrulmuş tarihi beşli başarılarına bir şekilde devam eder, fakat bu başarıda payı asgari olsa da rejimin onurlandıracağı kişi bürokrat edalı, aksi ve acımasız Tikhonov'dur.
Yoldaşlık ruhu
Sıkı bir disiplinle yıllar boyunca sürdürülen antrenmanlar sporcuların özel hayatını da etkilemiştir. Eşleri dahil olmak üzere hep beraber dış dünyadan yalıtılmış halde geçirilen yoldaşlık dönemi aralarında kardeşlikten öte bazı duyguların oluşmasına yol açar. Fakat Sovyet sistemi dağılırken devletin kendisi en başta olmak üzere bazıları ideallerinden ödün vermeye başlar.
Arşiv görüntüleri dışında yıllar sonra durumu değerlendirirken izlediğimiz beşlinin elemanları yaşanan tüm hayal kırıklıkları ve ihanet olarak kabul edilebilecek bazı davranışlara rağmen birbirlerine karşı saygıda kusur etmemeye çalışıyorlar. Yolları çoktan ayrılmış olmasına rağmen, bir zamanlar ortak bir amaç uğruna kenetlenmiş ve kıyasıya mücadele etmiş olmanın kuvvetlendirdiği bağlar, maziden bize seslenen idealist bazı insanların artık kale alınmayan erdemleri gibi.
Belgeselin anlatıcısı durumundaki Viacheslav Slava Fetisov, Putin'in Spor Bakanı ve Soçi Olimpiyatlarının başlıca sorumlularından biri olarak tabii ki herşeyi ülkesi Rusya için yaptığını ifade ediyor. Amerika'da geçirilmiş dönemlerin narsist edalarını da yakalayan görüntüler söylediklerine kendisinin bile pek inanmadığı hissini verse de, Red Army konuyla ilgilenenlerin ilgisini kesinlikle hak ediyor, her ne kadar buz hokeyi ülkemizde kısıtlı bir kesime hitap ediyor olsa da... (MT/AS)