"İnternet'te bir devir kapanıyor: Arama kültürünün egemen olduğu internet kullanıcıları kayboluyor. Bunun yerine adres ve bağlantılarla sosyal ağını yönlendiren gönderi kültürü kendini ortaya koyuyor. Şifrelerle konuşmadan söyleyecek olursak: Google için altın bir çağ kapanırken, Facebook çağına adım atıyoruz."
11 Aralık 2010 tarihli Biamag'da yayınlanan Beta Modunda Gazeteler, İçerik DJ'ine Dönüşen Gazeteciler başlıklı yazıda, internette yaşanan dönüşümü bu ifadelerle özetlemiştik.
Başta Facebook ve Twitter olmak üzere sosyal platformlar 2011'in ilk çeyreğinde bu etkiyi daha da derinleştiren adımlar atmaya devam ettiler.
ABD'de internet trafiğinin yüzde 27'si Facebook'un hesabına sayılıyor. Comscore'a göre Avrupalı kullanıcıların zamanlarını en çok geçirdiği sitelerin başında bir süredir Facebook geliyor. Böylece Facebook, Avrupa'da da Google'ı sollamış oldu. 65 milyonla Avrupa'da en çok kullanıcının yaşadığı Almanya'da her gün 10 milyon kişi düzenli olarak Facebook profilini ziyaret ediyor.
Facebook'un başarısı kimi uzmanların tepkisini çekiyor. Onlara bakılırsa Facebook özel güvenliği ve yüksek duvarlarıyla çevresinden yalıtılmış uydu kentleri çağrıştıran, "internet içinde internet" kurmayı hedefliyor.
Her gün 10 bin site Facebook ağına katılıyor
Sosyal medya platformları internet geneline çeşitli uygulamalarla yayılıyor. Kullanıcı adı ve şifreyle giriş yaptığınız bir sitede sosyal medyadan arkadaşlarınızın önerileri size yardımcı oluyor. Facebook Connect ve sosyal eklentisi özelliğini kullanan sitelerin sayısı hızla artıyor.
"Beğendi" butonuyla Facebook'la bütünleşen site sayısı 2,5 milyonu aşıyor. Buna her gün 10 bin yeni site ekleniyor.
Meebo ( http://www.meebo.com/ ) gibi Facebook ile siteler arasında bir tür köprü işlevi gören araçlar, bu ilginin daha da artmasını sağlıyor. Bu tür arabirimler sayesinde Facebook kullanıcısı hakkında daha fazla bilgi edinen siteler, kullanıcıya özel reklam gösterip reklam gelirlerini artırıyor.
Sosyal medyanın artan önemi şirketleri de bu platformlarda söz sahibi olmaya yönlendirdi. Hatta kendi sitesini kapatıp tamamen Facebook'a "taşınan" birçok şirket var.
Vierpartner Ajans isimli araştırma kuruluşunun verilerine göre, Almanya'da borsaya kote en büyük 30 şirket, Facebook'taki hayran sayfalarını geçen yıl tam 5 kat artırmayı başararak 27 milyonun üzerine çıkardı.
Bu şirketlerden Adidas'ın Twitter'daki hesabı 1 yıl içinde 357 bin 190 yeni üye kaydetti. Takipçi sayısı 4 Mayıs 2011 itibariyle 386 bin 278'e ulaştı.
Adidas, Facebook'ta uzak arayla Alman şirketlerin başını çekiyor. 1 yıl içinde 8 milyon 432 bin hayran kaydeden Adidas'ın hayran sayısı 12 milyon seviyesine dayandı.
Sosyal ticaret de neyin nesi?
Sosyal ticaret (social commerce), şirketlerin sosyal medyaya hücumuyla birlikte ortaya çıkan kavramlardan. Kısaca, "ürün ve hizmetlerin sosyal medya aracılığı ile satışı" olarak tanımlayabileceğimiz sosyal ticaret, müşteriye diğer müşterilerin tecrübe ve beğenilerini aktarma suretiyle yürütülen bir pazarlama faaliyeti...
Amazon ve ebay, uygulamalarıyla sosyal ticaretin öncülüğünü yapan e-ticaret platformlarından. Amazon'da yapacağımız bir kitap aramasında hemen aynı sayfada kitap hakkında tanıdığımız/bildiğimiz/saygı-sevgi duyduğumuz Facebook-arkadaşlarının deneyimlerini okuyabiliyor, yorum, puan ve beğeni seviyesiyle ürünün sosyal medya karnesine göz atabiliyoruz.
Amazon'dayken Connect'e tıklayan kullanıcılar, yakında hangi Facebook arkadaşının doğum gününün olduğunu, kendisine hangi kitapları hediye edebileceğimizi öğrenebiliyor.
Facebook yöneticisi Dan Rose'un şirketlere tavsiyesi: "Birçok şirket ürünü ön plana sürüyor. Bu yanlış. Sosyal medyada her şeyi tersine çevirmelisiniz. İnsan birinci, ürün ikinci planda olmalı. Arkadaşlarımın aldığı ürünler, elbette benim alışveriş listemi de etkileyecektir."
Bir başka ifadeyle "şirketler sosyal medyada başarılı olmak istiyorsa kullanıcıya kulak vermeli." Benzer bir sonuca New York merkezli Burson-Marsteller'in "dünyanın en büyük 100 şirketinin sosyal medya kullanımını" inceleyen araştırmasının sonunda varılıyor.
Sosyal medyanın ağır platformu: Twitter
Burson-Marsteller'in araştırmasının ortaya koyduğu en önemli tesbitlerden biri, Facebook'un nicel büyüklüğüne karşın Twitter'in niteliğiyle daha ağır basması... Bir başka deyişle Facebook'un on binleri, yüz binleri, milyonları bulan hayran rakamları yanıltıcı olabiliyor. Takipçi sayılarına bakarak karar vermeyin: Asıl Twitter sosyal medyanın "ağır platformu"; araştırmadan bazı rakam ve satır başları bunun neden ve nasılını ortaya koyuyor:
İlk 100 şirkette Twitter kullanımı geçen yıl yüzde 18 artarak yüzde 77'ye ulaştı. Facebook'ta ise artış oranı yüzde 13'te kaldı. Böylece en büyük 100 şirketin yüzde 61'i Facebook kullanır oldu.
Şirketler, faaliyet alanları ve ülkelere göre Twitter'da birden fazla hesap açıyorlar. IBM Grubu'nun Twitter'daki hesap sayısı 76'yı, Wal-Mart'ın 39'u buluyor. İlk 100 şirketin Twitter'daki hesap ortalaması 5,8'i buluyor. Facebook'ta bu ortalama 4,2'ye düşüyor. Youtube'da ise ortalama 2,7 kanalda kalıyor.
Alman bilişim branşı birliği BITKOM tarafından yaptırılan bir anket, şirketlerin sosyal medyaya ilgisini vurguluyor: 2010'da şirketlerin yüzde 12'si sosyal medyayı "belirleyici teknoloji trend" olarak kabul ederken, bu yıl bu oran yüzde 24'e ulaştı.
Dünya ekonomisinin Asya ekseninde ağırlık kazanıyor olması Twitter rakamlarına da yansıdı. Geçen yıl en büyük 100 şirket arasındaki Asyalı şirketlerin yüzde 40'ı Twitter kullanırken, oran bu yıl yüzde 67'e yükseldi.
"Twitter'in ruhunu kavrayan" şirketlerin sayısı da artıyor. "Twitter tek yönlü iletişim değildir" tesbitine katılan şirketlerin oranı yüzde 38'den 67'ye çıktı.
Bu eğilim, somut olarak diğer kullanıcıların ve takipçilerin tweetleri karşısında tepkisiz kalmamak olarak yansıyor. Geçen yıl her dört Avrupalı şirketten biri Twitter'daki takipçilerinin tweetlerini dikkate alırken, bu oran bu yıl yüzde 62'ye yükseldi. Samsung, ürünlerinden şikayetçi kullanıcılara Samsung-service hesabında kulak veriyor.
Şirketler retweet'in sosyal medyada taşıdığı önemi de keşfettiler. Geçen yıl başka kullanıcıların tweetlerini ileten Avrupalı büyük şirketlerin oranı yüzde 23'dü. Bu oran da ikiye katlandı. Twitter'i kavradıkça şirketlerin takipçi sayısı da artıyor. En büyük 100 şirketin Twitter'daki takipçi sayısı geçen yıla kıyasla yüzde 240 oranında artış gösterdi. (NH/EÖ)