Geçen yılın sonunda 13 Aralık'ta yapılan Şili Başkanlık seçimleri, batı basınında ve Türkiye'de, ülkenin sağa kaydığı şeklinde duyuruldu. Doğru; birinci turda, Allende öncesi devlet başkanı olan Frei'nin oğlu Frei, Pinochet döneminin zengin ettiği parababası Pinera karşısında yenilgiye uğradı. Ama gene de Başkanlık Sarayı Moneda'ya kimin gideceği 17 Ocakta yapılacak ikinci tur seçimlerde belli olacak.
"Merkez-sağ"ın adayı Pinera oyların yüzde 44'ünü aldı. "Merkez-sol" adayı Frei'nin oyları ise yüzde 26'da kaldı. Aradaki açık fark nedeniyle bu durum sağın başarısı gibi görülebilir. Ama, Şili'deki politik gelişmelere biraz daha ayrıntılı bakıldığında, farklı yorumlar yapmak mümkün. En azından durumun "ortada" olduğu, "sol" başkanlık seçimlerini yitirse bile ülkenin tümüyle sağa kaymadığı söylenebilir.
"Sol"un toplam oyu yarıyı biraz geçiyor
Şili'de seçim sistemi, siyasi partilerin seçimlere koalisyon ortaklıkları kurarak girmelerine olanak veriyor ve seçilebilmek için bu neredeyse zorunlu hale gelmiş. Pinoche diktatörlüğü giderayak dar bölge esasına göre belirlenen seçim bölgelerini, solun kazanma şansını azaltacak şekilde değiştirmiş. Bu arada devlet başkanlarının üstüste iki dönem görev yapmalarını engelleyecek düzenlemeler getirilmiş. Dolayısıyla 2006'da Pinera'ya karşı yüzde 53 oyla başkan seçilen ve bugün daha yüksek oranda bir halk desteğine sahip Şili'nin ilk kadın başkanı Michelle Bachelet bu seçimlerde aday olamıyor.
Başkanlık seçimlerinin birinci turuna Frei ve Pinera'nın dışına "sol"dan iki aday daha katıldı. İçinde, Şili Komünist Partisi ile birlikte 50 kadar sol parti ve hareketin yer aldığı "Juntos Podemos Mas" (Birlikte Şili İçin Daha Fazlasını Yaparız) koalisyonunun başkan adayı Arrate, yüzde 6 oy aldı. Sosyalist Partiden, Frei'nin aday gösterilmesine karşı çıkarak istifa eden ve bağımsız adaylığını koyan M. E. Ominami ise oyların 20'sini alarak önemli bir "fark" yarattı. Dolayısıyla bütün renkleriyle "sol"un toplam oy oranı yüzde 52 ile yarıdan fazla demek yanıltıcı olmaz.
Başkanlık seçimleri ile birlikte meclis ve kısmi senato seçimleri de yapıldı. 120 milletvekilinden oluşan meclis için yapılan seçimlerde merkez-sol koalisyonun oyu yüzde 44'ü buluyor. Merkez sağ ise yüzde 43 oy aldı. Bağımsızlar ve diğer partilerden seçilen 5 milletvekilinin de katılmasıyla mecliste sol-sağ ayırımı neredeyse tam yarı yarıya. 38 üyeli senatoya bu seçimde seçilen 18 senatörle birlikte, meclislerde genel durumun çok ufak bir farkla "sol" tarafta olduğu söyleniyor.
Bu arada Şili Komünist Partisinin, "sol koalisyon" içinde katıldığı seçimlerde kazandığı üç milletvekili ile 40 yıl sonra parlamentoya tarihi bir dönüşü gerçekleştirdiğini, kendi deyimleriyle seçim sisteminden gelen "dışlanmışlığı" kırdıklarını da belirtelim.
17 Ocakta yapılacak seçimlerin olası sonuçlarını, birinci turdaki sonuçlar üzerinden yapılacak bir "aritmetik" toplamayla kestirmek yanıltıcı olacaktır. Komünistler Frei'yi destekleyeceklerini açıkladılar, ama M.E.Ominami ve yandaşları aynı açıklıkta bir destek sözü vermiyorlar. M.E.Ominami (kısaltılmış adıyla MEO), Pinoche sonrası 20 yıllık "sol" iktidarın bugünkü durumu ile Berlusconi benzeri Pinera arasında bir fark olmadığını söylüyor. MEO'ya göre her iki taraf da Şili için "gelecek, ümit ve değişimi" temsil etmiyor.
Babalar ve oğulları
MEO (Marco Enriquez-Ominami) Allende'ye karşı yapılan 1973 darbesinden birkaç ay önce doğmuş. Babası "Devrimci Sol Hareket - MIR"in efsanevi genel sekreteri Miguel Enriquez. Darbeden sonra MEO annesiyle birlikte Paris'e gönderilirken, babası Şili'de yer altı örgütlenmesini yürütüyor ve 1974'de Pinoche'nin gizli polisi DINA tarafından öldürülüyor.
MEO'nun karşı çıktığı "sol koalisyon"un Hristiyan Demokrat Parti kökenli başkan adayı Frei'nin de (Eduardo Frei Ruiz-Tagle) geçmişi ve belki de soldan geniş destek bulamamasının nedenleri 1973 darbesine uzanıyor. İspanyol geleneğindeki uzun eklemeli adlar biraz kafa karıştırabilir, Frei'nin babası eski devlet başkanı Frei (Eduardo Frei Montalva) ve 1973 darbesinde Allende'ye karşı Pinoche'yi desteklemesiyle tanınıyor. Frei'nin kullanmaya çalıştığı böyle bir mirasın bazı kesimlere çekici gelmeyeceği açık.
MEO, ikinci turda sağın başkan adayı Pinera'yı destekleme olasılığını soranlara, "babamın katillerini destekleyecek değilim" diyor. Ancak, 20 yıldır iktidar olan "sol"un giderek durağanlaştığı ve rejimin halktan uzaklaşarak parti seçkinleri eliyle yönetilen uzlaşmacı bir yapıya dönüştüğünü söylüyor. "Partidocracia" adını verdiği böylesi bir "sol"a karşı çıkan MEO, özellikle genç kuşaktan destek alıyor.
Birinci turdaki bağımsız adaylığı sırasında bazı sermaye çevrelerinden ve basın patronlarından da destek alan MEO'nun "farklı" bir "sol" doğrultuda uzun soluklu mücadeleye girdiği anlaşılıyor. MEO, ikinci tur seçimlere çok kısa süre kaldığı bugünlerde, "Yeni İlerici Parti"nin kuruluşunu açıkladı.
İkinci turda ne olur?
Başkanlık seçimlerinin bir anlamda anahtarını elinde tutan MEO, yandaşlarını ikinci turdaki tercihlerinde serbest bıraktı. Şu anda "kötünün iyisini seçmek zorunda değiliz" diyor, ancak Sosyalist Partiyi ve başkan adayı Frei'yi, belirli ödünler vermek üzere son güne kadar zorlayacağı anlaşılıyor. Örneğin eleştirdiği Sosyalist Parti Genel Başkanı Camilo Escalano'nun istifası da MEO'nun ikinci tur öncesi dile getirdiği talepler arasında.
"Devrimci Sol"un liderlerinden olan babasının öldürülmesinden sonra MEO'yu evlatlık alan ve ona adını veren manevi babası Carlos Ominami, ikinci turda Frei'nin desteklenmesi gerektiğini açıkladı. Sosyalist Partinin eski senatörlerinden olan Carlos Ominami, bu konuyu MEO ile de konuşacağını söyledi. MEO'nun manevi babasının sözünü ne kadar dinlediği, 17 Ocakta belli olacak.
Şili'de politik yelpazenin kabaca iki eşit parçaya ayrıldığını, ama aralarda geçişler olduğunu söylemek mümkün. Burada adayın kişiliği de önemli. Örneğin, şu andaki başkan Michelle Bachelet'in, aday olmasına yasalar olanak verseydi, açık farkla bir kez daha başkan olacağı söyleniyor. Bu açıdan Frei, Bachelet kadar şanslı değil.
Birinci tur öncesi seçmenlere iki adaydan birini tercih etmeleri durumunda hangisini seçecekleri sorularak yapılan kamuoyu yoklamalarında Frei, sağcı parababası Pinera'nın birkaç puan gerisinde kalmış. Son yapılan bir yoklamada Frei yüzde 43, Pinera yüzde 48 oy almış. Geri kalan yüzde 9 henüz kararını vermemiş. Muhtemelen kesin sonucu MEO ile birlikte bu kararsızlar belirleyecek.(AŞ/EK)