Yarattığı eserleriyle insanlık tarihini sorgulayan edebiyat dünyasının şahsına münhasır dili Bertolt Brecht’in eski ancak hiç eskimeyen masalı “Cesaret Ana ve Çocukları” Semaver’in çağdaş yorumuyla Tilbe Saran, Serkan Keskin ve Tansu Biçer’in sarsan oyunculuklarında tam da günümüz gerçekliğine ‘cuk’ oturuyor.
20. yüzyılın etkili Alman şairi, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Brecht’in 1900’lü yıllarda yazdığı bu eserde hüküm süren savaş, şimdilerin savaşlarından hiç de farklı değil aslında. Sahnede, başrollerini savaşın yıkımında kaybolanlar ve kayıp verenlerin olduğu bir savaş ve barış düellosu mevcut. Hikâyenin merkezinde arabasını çeken atlarını barışta kayıp vermiş (evet barışta, yanlış yazmadık, çünkü atlar savaş ganimetleriydi bir anlamda), tüm hayatını yollarda bu arabada sattığı malzemelerle kazanmaya çalışan, oyun boyunca da sizi yerinizde hop oturtup, hop kaldırtacak üç çocuklu bir ‘ana’ var. Yaşadıklarından dolayı ona “cesaret ana” diyorlar; bizler bu ‘cesaret’ kısmını oyunun sonunda daha da iyi anlıyoruz. Öyle bir ana ki savaşta üç çocuğunu veriyor ama hayatına yine de sımsıkı devam ediyor.
Açmaz ise Brecht’in repliklerinde sakladığı detaylarda kendini gösteriyor; çünkü bu savaşın en büyük savunucusu her şeye rağmen yine bizim “Cesaret’li ‘Ana” oluyor.
Gerçek, görmeye alıştığımız ancak yine de her defasında hepimizi sarsmayı başaran çıplaklığıyla el sallıyor sahnenin diğer tarafında, sıcacık koltuklarında oturan bizlere. Günümüzün getirdiği tüm sıkıntıları 3 saat boyunca koltuklarında mıhlanarak seyreden izlekleri, oyunun sonunda biraz sarsıcı ama tebessüm kaldırıyor yerinden.
“Bir gün dünyada savaşlar bitecek, silahlar susacak diye umutlanır dururuz. Neden onlarca, yüzlerce, binlerce insan ölüyor savaşlarda ve neden biz iyi yürekli ve saf insanların sesi çıkmıyor hiç? Neden? Herkes iyi yürekli ve safsa kötüler kim peki?” gibi sorularla kafamız meşgul halde oyunu izliyor bulabiliriz kendimizi. Cevapları bulmaksa yine bize kalmış; tabii renkli rüyalarımızdan uyanabilirsek.
Brecht önderliğindeki Kasapoğlu yine yapıyor yapacağını, iyi ki de yapıyor aslında. Gerçek ve hayal arasındaki çizgiyi kaldırıyor ortadan ve şimdi biz bu haldeyiz, peki ya siz diyor! Bu kadar acı soslu dünyanın üstüne hep vodvil olmaz, biraz da epiğin şehvetinde kahramanlık duygularımızı ezmek istiyoruz diyorsanız rotanızı sezon sonuna kadar Akatlar Kültür Merkezi’ne çevirebilirsiniz.(BM/EÜ)
* Rezervasyon için: (0212) 351 93 82. Semaver Kumpanya hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.