Bu bir haftada çok şeyler oldu Fransa'da. Önce belediye başkanlarının çoğunluğunu değiştirdik, 28 Haziran'da yapılan seçimlerle. Sonra da Başbakan değiştirdik. Belediye başkanlığı seçimlerinin ilk turunu 15 Mart'ta yapmıştık, 14 Mart akşamı lokantaların, kahvelerin, gerekli olmayan bütün ticari yerlerin kapandığını ilan eden hükümet 15 Mart'ta sorunsuz oy kullanabileceğimizi iddia etmişti. Bunun üzerine birçok kişi seçimleri boykot etti. 28 Haziran'da ise ikinci tur yapıldı. İki parti kazandı diyebiliriz. İlki oy vermeyenler, oranları yüzde 60'a yaklaşıyor. İkinci kazanan ise Yeşiller Partisi.
Paris Belediyesini sosyalist partiyle elde tutarken, 25 yıldır aralıksız sağın elinde olan Marsilya'yı sol ve Yeşiller koalisyonu aldı. Lyon, Grenoble, Besancon, Strasbourg, Bordeaux, Tours gibi kentleri de ele geçirdi. En büyük iki ilin belediye başkanları kadın!
Marsilya'nın yeni Belediye Başkanı Michele Rubirola, 25 yıl başkanlık yapan Jean-claude Gaudin tarafindan eşarbını giyerken.
Belediye seçimlerinde Başkan Macron ve partisi hiçbir varlık gösteremedi. Bunların hemen arkasından Başbakan Edouard Philppe istifa etti. Macron bunun üzerine Philippe'nin yerine tam bir teknokrat, yüksek bürokrat, adı sanı duyulmayan ama devlet cihazını iyi tanıyan, Sarkozy'den Macron'a kadar perde arkasında işleri yürüten, şimdi öğrendiğimiz kadarıyla "Monsieur deconfinement" yani karantinadan çıkışı perde arkasında idare eden 55 yaşındaki Jean Castex'i başbakan atadı. Hükümet henüz açıklanmadı ama. Yabancı basın "Macron kendisine bir direktor buldu" diyor.
Yeni Başbakan Jean Castex
Covidsiz bir şeyler yazayım dedim bu hafta, ama olmayacak, öyle bir olayki gelip insanın gündemine dayanıyor.
Tam da bugünlerde son 10 yılın bütün sağlık bakanları, mecliste kurulan özel Covid-19 komisyonunda ifade veriyorlar. Covid pandemisinde su yüzüne çıkan, özellikle de maskeyle ilgili aksaklıkların nereden kaynaklandığını ve diğer bütün sorunların kaynağını araştırıyor komisyon. İşte yine bugünlerde kolektif bir doktor grubunun artık "Eski başbakan" olan Edouard Philippe ve son iki sağlık bakanı hakkında açtığı "Covid pandemisinde gerekli tedbirleri almadıkları için çalışanların hayatını tehlikeye attıkları" iddialı davaları kabul edilebilir göründü. Hükümet üyelerine ve Macron'a karşı açılan onlarca dava var bu konuda. Başkan Macron dokunulmazlığıyla korunurken diğer hükümet mensuplarının böyle şansları yok.
Dünyada Covid-19
Covid daha önceleri yaşlılara yakıştırıldı ama ABD Florida Valisi'nin yaptığı açıklamaya göre eyalette 25-44 yaş grubunun yüzde 20'si pozitif. Geçen cumartesi 24 saatte 10 bin yeni Covid-19 vakası tanısı yapıldı, yarısı 20-44 yaş grubu. Kolombiya'da toplam 97 bin pozitif vakanın yüzde 45'i, 20-39 grubunda.
Resmi verilere göre ölü sayısı 3,300. Bogota'da reanimasyondaki hastaların yüzde 14'ü 20-39 yaş grubundan. Meksika da 30,366 ölü sayısıyla Fransa'yı geride bırakıp ilk 5'te yerini aldı. Güney Afrika 10,853 yeni vakayla ve 3026 ölü sayısıyla Afrika'nın en gelişmiş ülkesi olsa da Covid krizinden payını alanlardan. Karantina uygulamayan İsveç'te de 40 yaş altında çok yeni vaka var. 20 Haziran'da kutlanan yaz başlangıcı bayramı da (Midsommar) bulaşıcılığa yeni boyut ekledi.
Fransa'da bile 23 Haziran'da reanimasyondaki hastalardan yüzde 10'u 44 yaşın altında idi. Tek teselli gençlerde hastalığa rağmen ölüm oranının az olması. Fransa'da da 21 Haziran müzik bayramında gençler çılgınca eğlendi, maskesiz ve hiçbir fiziki mesafe olmadan. Fransa'da 21 Haziran müzik bayramıdır. Aynı zamanda yaza geçiş kutlaması olan bu bayram 1985'den beri var.
O zamanki Mitterand hükümetinin Kültür Bakanı Jacques Lang tarafından başlatılan bu bayramda herkes, özellikle de gençler müzik yapıp dans eder, gece geç saatlere kadar eğlenir. Küçücük konservatuar öğrencileri evlerinin sokaklarını tutarken, kahvelerde profesyonel gruplar görmek mümkün olur. Fransa koroların çok yoğun olduğu bir ülke. Kilise korolarından tutun da sol korolara kadar her kesimin korosu var. İşte bütün bu koroların bir yıllık çalışmalarını gösterme yerleri 21 Haziran. Şu anda bütün bunlara rağmen hasta patlaması yok.
"Virüse karşı savaşı kaybediyoruz"
Amerika'da 18 Mart'tan beri var olan bir yasayla test parasız olurken sağlık sistemi paralı olmaya devam ediyor. Kaliforniya Üniversitesi epidemioloji uzmanı profesör Anne Rimoin, Express dergisine verdiği demeçte mayıs ayı başından beri Amerika'nın her gün 57 bin yeni vakayla üzücü bir rekor kırdığını söyleyerek "Virüse karşı savaşı kaybediyoruz" dedi. Bunun sebebinin eyaletlerden oluşan ABD'de birçok eyalette bilim insanlarının sözlerinin ciddiye alınmaması ve politikaya yön veren insanların yanlış mesajlarına dayandığını belirtti.
Yeni odakların daha çok gençlerde olmasının sebebinin de muhtemelen hastalığın ilk aşamasında yaşlılarda daha çok kayıp verilmesinin gençlerde bir "yenilmezlik" duygusu yarattığını ancak geleceğin gençlerin de yenilmez olmadıklarını göstereceğini söyledi. Rimoin, ABD'nin "kontrol edilebilir bir feleketten", toplam bir felakete geçmek üzere olduğunu ekledi. Bunun Amerikan sağlık sisteminin bir yenilgisi olduğunu, yıllardır sağlık sistemine yeni yatırım yapılmamasının bedelinin ödendiğini vurguladı.
130 bin üzerinde ölümle ve 2,8 milyon vakayla ABD dünya birincisi olmaya devam ediyor. Birçok eyalet barları ve plajları kapatarak yeniden göreceli karantinaya dönüyor. 3 Temmuz'da kutlanan 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nde Mont Rushmore'da yaptığı konuşmasında Trump, "ABD'nin dünyadaki eşi bulunmayan en adil, en istisna ülke" olduğunu söylerken bunu mu kastediyordu acaba? Bu arada işin komik tarafı, Trump'ın büyük oğlunun kız arkadaşı ve Trump'un para kampanyasının en önde gelen isimlerinden, Fox News'un eski sunucusu Kimberly Guilfoyle'un da Covid testi pozitif çıktı. Kendisi de Mont Rushmore kutlamasındaydı.
İspanya'nın Katalanya bölgesi, kuzey İspanya'daki Lerida kentinde Segria da önemli sayıda yeni vakanın varlığı yüzünden 200 bin kişiyi yeniden karantinaya aldı. Avusturalya da Melbourne'de 9 gökdelen bölgesinde 108 yeni vakanın görülmesi üzerine yeniden karantinaya girdi. Bu bölge durumu sosyal ve ekonomik yönden zayıf olan kesimin oturma bölgeymiş. Pandemi dünyada 530 bine yaklaşan ölüme yol açarken birinci ABD'yi, Brezilya izliyor.
İlaç cephesinde yeni neler var?
Avrupa'da epideminin yavaşladığı kesin, Amerika kıtası ilk defa Avrupa'yı geçerken, antiviral ilaç Remdesivir'e Covid-19'da belirli şartlarla (en ağır hastalarda) kullanılma izni verildi. Bu arada Lille ve Creteil üniversitelerinde ve araştırma enstitüsü Inserm'de çalışan bir grup araştırmacı, psikiyatride kullanılan 14 ilacın Covid-19'a karşı koruyucu etkisi olabileceği hipotezini öne sürdü. Epideminin en yoğun zamanında bütün hastaneler doluyken hiçbir kurala uymayan psikiyatri hastalarında çok az Covid-19'lu olması dikkatlerini çekmiş. Bu ilaçlardan bir kısmının koronavirüsün çoğalmasında rolü olan reseptörlerle olan iletişiminin hastalığa karşı koruyucu etki yarattığı hipotezlerden biri. 26 Haziran'da "Drug Discovery Today" dergisinde yayınlanan bir makalede, incelenen 18 ilaçtan 10'unun laboratuvarda (invitro) antiviral etkileri olduğu araştırmacılar tarafından belirlendiği duyuruldu.
Genç olmak, hasta olmak, baba olmak
Hiç mi güzel şeyler olmadı bu hafta? Tabii ki oluyor.
3 Temmuz 2000'de doğan yeğenim Théophane Ümit 20 yaşına bastı. Dünyada örneği sadece Fransa'da olan, Napolyon tarafından devlete kadro yetiştirmek üzere kurulan "Ekol"lerin sınavına liseden sonra 2 ya da 3 yıl hazırlık sınıfı okuduktan sonra giriliyor. Theophane Ümit de iki yıl hazırlık yaptıktan sonra şimdi o zor sınavlara giriyor. Zor bir sistem: Günde 4 saat matematik, 4 saat fizik, ertesi gün 4 saat İngilizce, 4 saat tekrar matematik ya da Fransızca olmak üzere 4-5 dersin etrafında dönen bir sınav, cumartesi dahil 15 gündür sürüyor ve bir hafta daha sürecek.
Theophane Ümit 15 gündür bizde. 20 yaşını birlikte kutladık, iki sınav arasında. Umarız istediği yere girer. Türkiye'de de diğer yeğenimiz Can var, o da tıp okumak istiyor, ama asıl genetik uzmanı olmak istiyor. O da geçen hafta girdi sınavlara, şansları bol olsun...
Size üçüncü bir gençten, Moana'dan bahsetmek istiyorum: 18 yaşında ve bir yıldır kanser tedavisi görüyor. Fransa Polynezisinden daha çok Tahiti adıyla bilinen okyanus ötesi bir Fransız toprağından gelme. Moana'nın adının anlamı, "sakin okyanus"muş. Tam da uyuyor Moana'ya. Gayet sakin, aklı başında bir genç, çok da güzel: 1.90 boyunda, sportif. Annesi ile birlikte gelmişti Metropol'e, tedavi olmak için. Geldiğinde hakkında ilk öğrendiğimiz şeylerden biri kız arkadaşının çocuk bekliyor olduğuydu. Bu Tahiti'de çok yaygın. 17-18 yaşında hatta daha genç anne-baba olmak. Sonra ocak ayında küçük kızının doğduğunu öğrendik, resimlerini görmek istedik, utanarak gösterdi. Moana şimdi hastalığı yenmiş durumda. Tahiti'ye döndü ve sizin bu satırları okuduğunuz dakikalarda o bebeğini kucağına almış olacak. (ÇCŞ/NÖ)