Herman Melville’in, “Yapmamayı Tercih Ederim!” ifadesiyle hafızalarda yer edinen “Bir Wall Street Öyküsü: Kâtip Bartleby” adlı 19. yüzyıl öyküsünün ünlü karakteri kâtip Bartleby’in trajik bir isyanın edimsiz bir ifadesi olan cümlesi, eleştirmenlerin ve okurların zihnini günümüzde de meşgul ediyor.
Kafka’dan, Beckett, Derrida ve G. Deleuze gibi yazar ve filozoflara kadar kendisinden sonra gelen pek çok entelektüelin yazınını etkileyecek ‘Yapmamayı Tercih Ederim!’ cümlesinin yazarı Melville’in, kimsenin tanımadığı silik ve sıradan bir adamın bir soru cümlesi olmamasına rağmen tüm dünyaya karşı duran varoluşsal bir soruyu ısrarla tekrarlaması şüphesiz tesadüf değildi.
New York’ta, Wall Street gibi bir parıltılı yanılsamalar dünyasında poliçeleri kopya etmekten başka bir görevi olmayan ve Gogol’un “Palto”sunun unutulmaz karakteri devlet memuru Akaki Akakiyeviç’i andıran Bartleby, bir gün çalıştığı ofisin işlerini ansızın yapmak istemez ve kendisine uzatılan bir tomar kağıdı neden kopya etmediğini soran patronuna yanıt olarak sadece “yapmamayı tercih ederim” der.
Bartleby’nin, Amerika’nın tüm dünyayı yöneten bir borsa merkezi olan Wall Street’in acımasız dünyasının sıradan bir idamecisi olmamak için belirttiği o muhteşem itiraz; hiçbir şey yapamayan bir sıradan olarak, Nietzsche’nin de bahsettiği sürüden ayrılarak, ‘özgür insan’a doğru gidişinin bir simgesidir ve modern dünyanın bireyinin görmezden gelinerek sessiz bırakılan varoluşsal isyanlarını da temsil eder.
Kafka’nın Böceği ve Kâtip Bartbley
O, kötülüğün sıradanlığına teslim olmadığını göstermek, içine dahil olduğu ve değiştiremeyeceği bir çemberle kuşatıldığı bir sistemi, sadece modern zamanların kapitalizm çarklarının sıradan bir dişlisi olmamak için söylediği şiirsel cümlesi “yapmamayı tercih ederim” ile kırar.
Kafkavari bir böcekleştirme işlemine maruz bırakılan sıradan bir memurun zaten kendisine asla sorulmayacak bir soruyu da içine alan bir yanıtla sistemi günlerce aksatacak bir şekilde (aslında işler daha sonra bir şekilde ilerlese de) bloke edişidir ‘yapmamayı tercih ederim’.
‘Bana kalsa yapmak istemem’ cümlesi, gerçekte, ironik bir biçimde kendi varoluşunu sorgulayan bireyin dünyadaki kimsesizliğini de yansıtarak, Wall Street çarkında bir vida olmak yerine sorun çıkaran bir saygın asalak olma isteğini de yansıtır.
New York’un görkemli, heyecanlı ve hırslı rekabet ağında her geçen gün artan bir rant piyasasının kâtip tanığı Bartleby için, bir yüzyılın dönüşümünden hemen önce gerçekleştirdiği bu itiraz, 20. yüzyıla miras kalarak tekil, sıradan ve küçücük bireyin gücünü ve dünyanın değişimindeki rolünü herkese yeniden hatırlatır.
“Yapmamayı Tercih Etmek”
İnsanın yaşamındaki ahlâki seçimleri sembolize eden “yapmamı tercih ederim” ifadesi, bir yandan “Böcekleştirilerek üstüne basılan ve minnacık bir noktaya dönüştürüldüğü kocaman küresel bir çarkın içinde –hatta merkezinde- olmuş bitmiş, olup bitecek haksızlıkları nasıl değiştirebileceğini bilmek istemeyecek bir hâle getirilen ve ısrarla bunların benimle ne ilgisi var ben sadece emir kuluyum” cümlelerini seçen diğerlerine de yanıt olan kocaman, yalın ve sistemin yapısını bozacak bir çatlak ifadedir aynı zamanda.
Öykünün sonunda Bartleby, konulduğu hapishanede tek kişilik bir açlık grevi yaparak yine “itaat etmemeyi tercih etse de”, bugün artık tekil seslerin kendi sesini diğerleriyle buluşturabileceği çoğul ve demokratik itiraz alanlarının çoğaldığına inanarak –umut ederek- 29 Mart 2009 seçimleri öncesinde de büyük ve değişmez sandığımız yapıları yerinden oynatmak açısından küçük, sıradan ve bireysel tercihlerimizin –kendi seçimimizin- sarsıcı önemini hatırlamamız gerekiyor.
“Kâtip Bartleby”nin tekil, edimsiz ve sonunda tek başına bir hapishanede ölümüne yol açacak ‘yapmamayı tercih ederim’ ifadesi, bugün ve geçmişte Türkiye’nin pek çok yerinde kötülüğün sıradanlığını devam ettirmemek için “yapmamayı seçenlerin” artık yalnız olmadığını göstermek ve onlarla aramızdaki tek farkın, maruz kaldığımız kötülüğü anlamlandıramayacak bir algıyla sürekli beslendiğimiz için “yapmamayı seçemediğimizi” anlayarak, “yapmamayı seçmektir”.
Yapmamayı seçmenin yolu da, en yakın zamanda seçimlerden geçiyor. Beni içine almayan bir sistemin, anlamı kaydırılarak içi şişirilmiş devasa balonlara döndürdüğü bir düzenin ne pahasına olursa olsun idame ettiricisi olmamak ve kim olduğunu bilmediğimiz karanlıklara itaat etmemek için, seçimimizi insanlıktan yana kullanarak kötünün iyisini seçmemek ve bize belletilenin dışına çıkarak, insana insan olarak bakarak, acısı benim huzurum addedilmiş insanların yanında olduğumuzu göstermek -daha fazla, sürekli ve görünür demokrasi- için bu seçimlerden başlayarak daima ‘yapmamayı tercih etmek’ lazım.(YK/EÜ)
* Herman Melville, Kâtip Bartleby, İstanbul: İletişim Yayınları, 2.Baskı Ocak 2008, 63 s.