Meclis'te, Plan Bütçe komisyonunda 2019 bütçe görüşmeleri başladı.
2017 yılının kesin hesabı, 2018 yılının mevcut durumu ve 2019 yılının teklifi görüşmelerin odağını oluşturuyor. Bu arada Sayıştay’ın kamu idarelerine ilişkin raporları gecikmeli bir şekilde kamuoyu bilgisine sunuldu.
Birçok kamu idaresinde usulsüz ve yasadışı uygulama ve harcama yapıldığı görülüyor. Ancak Sayıştay’ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) raporundaki bulgular söz konusu kamu zararının büyüklüğü nedeniyle çok dikkat çekici düzeyde.
Salı günü grup toplantısında bu duruma dikkatleri çeken HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’dan sonra muhalefetten bu konu ile ilgili sesler yükselmeye başladı.
TMSF’nin neye hizmet ettiği, özelleştirme ve satış süreçlerinin ve kamu kaynaklarının şeffaf olmayan bir şekilde nasıl kullanıldığını açığa çıkıyor.
TMSF Sayıştay raporunda ortaya konan “18 Bulgu” ile 1,2 Milyar TL’lik kamusal kaynağın mevzuata tam olarak uygun olmayan bir şekilde kullanıldığı veya elden çıkarıldığı ifade ediliyor. Raporda çok çarpıcı bir biçimde TMSF’nin kamu kaynaklarını koruyan bir yaklaşım içinde olmadığı da ifade ediliyor.
Rapordan aşağıda doğrudan yapılan alıntı, TMSF ile Sayıştay arasında konunun halen netliğe kavuşturulmadığının göstergesidir.
“…Kurum (TMSF) tarafından verilen cevapta söz konusu bulgunun, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 35’inci maddesine aykırı olduğu da ifade edilmiştir. Ne var ki, yöneldiği amacın tam olarak anlaşılması imkânı bulunmayacak kadar keyfi, FON ALACAKLARININ TAHSİLİNİ EN ÜST DÜZEYDE SAĞLAMAKTAN ZİYADE, İHALE ALICISININ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEYİ GÖZETEN BİR YAKLAŞIMA DAİR TESPİTİMİZİN, “yerindelik denetimi” sayılması izahtan varestedir. Aksine, Fon alacaklarının teminatını oluşturan hak ve varlıklarda eksilmeye sebebiyet verilmesine dair bu tespit, tam anlamıyla hukuka uygunluk denetimi örneğidir.”
Aşağıda raporda geçen 18 Bulgu’nun özetini sunacağım. Söz konusu kamu kaynak zararının 1,2 milyar TL olması her bir bulguyu önemli hale getiriyor. Ayrıca bu bulgular Sayıştay denetiminin önemini ortaya koyuyor.
TMSF görevleri* Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, * Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı ve tasfiyesi, * TMSF alacaklarının takip ve tahsil işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması, * TMSF varlık ve kaynaklarının yönetilmesi. |
Digitürk’ün satışı
Sayıştay Bulgu 1’e göre; Digitürk Dijital Yayın Platformu’nun satışından elde edilen gelirin Fon payına düşen kısmından kaynağı belirsiz kesintiler yapıldığı tespit edilmiştir. Bu kesintiler 75 milyon dolar civarındadır ve Sayıştay raporu hangi belgelere dayanılarak ve nasıl hesaplandığının Fon tarafından izah edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Buna göre; “Digitürk Dijital Yayın Platformu’nun satışı ile ilgili gelirin fon payına düşen kısmından kaynağı belirsiz kesintiler yapıldığı tespit edilmiştir.
Digitürk’ün Spor Toto’ya kullandırdığı reklam ve diğer hakları, üçüncü kişilere kullandırması halinde elde etmesi muhtemel reklam ve diğer yan gelirlerden toplam tutarının çıkarılması sonucunda bulunan fark tutarının, mevzuata aykırı olarak Fon payının satış gelirinden indirildiği tespit edilmiştir. Buradan tespit edilen miktar 1 milyon 526 bin dolardır. Sayıştay bu tutarın nasıl hesaplandığının belgelenmesini talep etmenin yanı sıra gelir kaybının telafi edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca 1 milyon 526 bin dolar için de Fon tarafından herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Sayıştay açık bir şekilde mevzuata aykırı bu Fon payından 1 milyon 526 bin 207 USD’lik kesinti yapılmasına icazet verilmesi sonucu oluşan gelir kaybının telafi edilmesi gerektiğini ifade etmiş ve TMSF bunu açıklayamamıştır.
Sayıştay Bulgu 2’e göre; Digitürk’ün satışından elde edilen gelirin Fon payına düşen kısmından dayanaksız olarak ortaklara ödenmek üzere kesinti yapıldığı tespit edilmiştir. Ortak Şirketler borçlu gösterilmek suretiyle kesintiler yapılmıştır. Sayıştay’a göre Kamu idaresinin verdiği cevapta 158 milyon 256 bin dolarlık dayanaksız kesintiye dair tek bir belge sunulamamıştır.
Sayıştay Bulgu 3’e göre; Digitürk Yayın Platformunun satışından elde edilen gelirin Fona düşen payından Vergi idaresine ödenmesi gereken Özel İletişim Vergisi borcundan daha fazla tutarda kesinti yapıldığı tespit edilmiştir. Buradaki tutar 141 milyon 14 bin 557 TL’dir. Kurum tarafından Sayıştay’a verilen cevapta herhangi bir belge-kanıt sunulamamıştır. Bu tutarın Fona devredilmesi gerektiği Sayıştay raporunda ifade edilmektedir. Sayıştay, TMSF’nin kanunu amaçlarını bırakıp ihale alıcısının maliyetlerini düşürme amacına hizmet ettiğini Rapora yansıtmıştır.
Doları TL’ye çevirirken yaşanan kayıp
Sayıştay Bulgu 4’e göre; Ege Dünya Ticaret Merkezi Ticari ve İktisadi Bütünlüğünün ABD doları satışında, satışın TL’ye çevrilmesi neticesinde TMSF alacaklarında eksilme olmuştur. Bu eksilme tutarı 68 milyon 754 bin TL’dir. Kamu idaresi cevabında söz konusu bütünlüğün imar durumu ile ilgili gerekçelerle farkı açıklamaya çalışmıştır. Sayıştay’a göre bu açıklama eksilmeyi açıklamamakta ve 68 milyon 754 bin TL’lik eksikliğin giderilmesi gerekmektedir.
TMSF’yi zarara uğratan personele işlem yapılmadı
Sayıştay Bulgu 5’e göre; TMSF’yi zarara uğratan Fon personelinin tamamı Müşterek ve Müteselsil Sorumluluk kapsamında takip edilmemiştir. Sorumluluğun yerine getirilmemesinden kaynaklanan miktar 217 bin 350 dolardır. Söz konusu zarara sebep olan personelin bilgileri, Sayıştay raporunda bulunmaktadır. Sayıştay’a göre TMSF, ilgili personelleri zarardan sorumlu tutmayarak tahsil ve tazmini risk altına sokmuştur.
Mevduatlara zamanaşımında usulsüzlük
Sayıştay Bulgu 6’ya göre; Hak sahiplerince on yıldır aranmayan mevduatların zamanaşımına uğratılması sürecinin mevzuata uygun yürütülmediği tespit edilmiştir. Bu işlemden kaynaklanan kayıp 1 milyon 759 bin TL, 66 bin 85 Euro, 61.840 USD, 5 bin 817 sterlindir. Kamu idaresi cevabında BDDK denetimden sorumludur demiştir. Sayıştay’a göre gelir kaybının Fon tarafından telafi edilmesi gerekir.
Krediyi borca saydılar
Sayıştay Bulgu 7’e göre; Fon tarafından devralınan firmanın kullandığı kredinin geçmiş dönem borcu olarak sayıldığı tespit edilmiştir. Buradaki kredinin tutarı 3 milyon 700 bin Euro’dur. Kamu idaresi cevabında, her ne kadar geçmiş borç sayılsa da teminat yoksunluğu ve kamu zararı oluşmadığını belirtmiştir. Sayıştay’a göre 5411 sayılı Bankacılık kanununa aykırı iş yapılmıştır.
Gayrimenkul değerlendirmesi SPK’ya yaptırılmadı
Sayıştay Bulgu 8’e göre; Gayrimenkul değerleme şirketlerinin tespit çalışmalarının Sermaye Piyasası Kurulu’nca (SPK) yayınlanmış tebliğe uygun yapılmadığı tespit edilmiştir. Bir gayrimenkul başta 106 milyon 716 bin TL, ikinci raporda 33 milyon 344 bin TL, son raporda ise 90 milyon 650 bin TL olarak tespit edilmiştir. Kamu idaresi cevabında SPK tebliği yeterli değil demiştir. Sayıştay’a göre kanuni düzenleme olmasa da kamu yararını gözetmek için SPK’ya yaptırılması gerekirdi.
Zamanaşımına uğramış varlıkların kıymet takdirleri yapılmadı
Sayıştay Bulgu 9’a göre; Kurum Mali tablolarında zamanaşımına uğrayan kıymetler ile maddi duran varlıklardan bazılarının iz bedeliyle takip edildiği tespit edilmiştir. Kamu idaresi TMSF’nin mevzuat hükümlerini uyguladığı cevabını vermiştir. Sayıştay’a göre söz konusu kıymetler ve varlıkların bir an önce kıymet takdirlerinin yapılarak sonucun düzeltme kayıtları ile mali tablolara yansıtılması gerekmektedir.
İmtiyazlı kredi kullandırıldı
Sayıştay Bulgu 10’na göre; Birleşik Fon Bankası tarafından TMSF, Birleşim Varlık Yönetim AŞ. ve Yaz Bilgi Sistemleri ve Ticaret AŞ personeline “imtiyazlı” kredi kullandırıldığı tespit edilmiştir. Kamu idaresi cevabında, personelin maaşından direkt kesilmesinin riski sıfıra indirdiği ve piyasa faiz oranlarının çok altında kredi faizi olmadığı ile kredi kullandırılan Fon personelinin toplam personel oranına göre düşük olduğu ifade edilmiştir. Sayıştay’a göre “imtiyazlı” kredi kullandırılması 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 50 ve 75 inci maddelerine aykırıdır.
TMSF kendi emeklilerine fazla maaş bağladı
Sayıştay Bulgu 11’e göre; Emekliye ayrılan Fon Kurulu üyelerinin özlük haklarının mevzuata aykırı olarak ödendiği tespit edilmiştir. Burada doğan zararın tutarı 916 bin 514 TL’dir. Kamu idaresi cevabında Fon’dan alınan mali haklarının durdurulmasının veya yapılan geri ödemelerin ilgililerden tahsil edilmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Sayıştay’a göre ise bu işlemler 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 125 ve 126’ncı maddelerine aykırılık teşkil etmektedir.
Bir şirketin kamu borcu Fon’dan ödendi
Sayıştay Bulgu 12’ye göre; Ticari ve İktisadi Bütünlük İhale bedelinden mevzuata aykırı ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir. Böylece Fon’un yetkisinde bulunmayan farklı bir şirketin kamu borcu ödenmiştir. Miktarı 1 milyon 283 bin TL’dir. Kamu İdaresi cevabında 5411 sayılı Bankacılık Kanunun Fon’a verdiği yetkiler çerçevesinde bu işlemin gerçekleştiği ifade edilmiştir. Sayıştay’a göre söz konusu işlem Kamu İdaresinin cevabına rağmen 5411 sayılı Bankacılık Kanununa aykırıdır.
Mevzuata aykırı ödeme yapıldı
Sayıştay Bulgu 13’e göre; Fon alacaklarının mahsubu yapılmak üzere Fon hesaplarında bekleyen tutarlardan mevzuata aykırı ödemede bulunulmuştur. Tutarı 35 milyon 350 bin TL’dir. Kamu idaresi cevabında ilgili Holding temerrüde düşmesin ve Fon’un alacağında tahsil sorunu yaşanmasın diye ödeme yapıldığı ifade edilmektedir. Oysa Sayıştay’a göre Kamu İdaresinin ifade ettiği cevabın kabul edilmesi mümkün değildir.
KHK ile belirlenenden yüksek maaş ödendi
Sayıştay Bulgu 14’e göre; 631 sayılı KHK ile belirlenen üst sınırının aşılarak maaş ücreti ödendiği tespit edilmiştir. Aşılarak ödenen ücret tutarı 417 bin 373 TL’dir. Kamu idaresi cevabında Fon bütçesinden ödenen bir tutar olmadığını belirtmiştir. Sayıştay’a göre 631 sayılı KHK’ya uygun üst sınır esas alınarak ücret ödenmesi gerekmektedir.
İpotek bedelleri KDV matrahına dahil edilmedi
Sayıştay Bulgu 15’e göre; Alacağın temliki yoluyla devralınan ipotek bedellerinin KDV matrahına dâhil edilmemesi nedeniyle vergi kaybına sebebiyet verildiği tespit edilmiştir. Tutarı 6 milyon 490 bin TL’dir. Kamu idaresi söz konusu bedellerin Fon’da kalıp kalmayacağı belirsizlik arz ettiği için KDV matrahı oluşturulmadığını belirtmiştir. Sayıştay’a göre Fon’un cevabı yeterli değildir. Alacakların kaydedilmesi ve verginin ödenmesi gerekmektedir.
TMSF çalışanlarının sağlık giderleri bütçeden ödendi
Sayıştay Bulgu 16’ya göre Fon personeli ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi ve ilaç giderlerinin bütçeden ödendiği tespit edilmiştir. Bu tutarı sadece 2017 yılı için 1 milyon 649 bin TL’dir. Kamu idaresi söz konusu işlemin mevzuata aykırı olmadığı cevabını vermiştir. Sayıştay’a göre 5411 ve 5510 sayılı kanunlarının açık hükümleri gereği tedavi ve ilaç giderlerinin Fon tarafından ödenmesi mümkün değildir.
Haksız vekalet ücreti talep edildi, çalışanlara dağıtıldı
Sayıştay Bulgu 17’e göre; Mevzuata aykırı olarak borçlulardan vekâlet ücreti adı altında para tahsil edilip Fon personeline dağıtıldığı tespit edilmiştir. Tutar 2013-2016 yılları arası 1 milyon 42 bin TL’dir. Kamu idaresi işlemle ilgili ihtilafların sonlandırılması ve dosyaların kesinleştirilmesi amacıyla hareket edildiğini ifade etmiştir. Sayıştay’a göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırılık vardır.
İcra satışlarında vergi kaybına neden olundu
Sayıştay Bulgu 18’e göre; Ticari ve İktisadi Bütünlük oluşturularak yapılan Cebri İcra satışlarında vergi kaybına neden olunmuştur. Fon’a intikal etmeyen tutarlar için ihale alıcılarından KDV tahsil edilmemiştir. Tutarı şu şekildedir: 13 milyon 700 bin TL ve 5 milyon 144 bin dolar. Kamu idaresi cevabında Fon’un bugüne kadarki uygulamalarına uygun işlem yapıldığını ifade etmiştir. Sayıştay’a göre tutar KDV ihale alıcılarından tahsil edilerek Fon hesaplarına kaydedilmek ve vergi dairesine bildirimde bulunarak vergi ödenmek durumundadır.
Sayıştay denetiminde açığa çıkan yolsuzluk, usulsüzlük, görevi kötüye kullanma vd sebeplerin oluşturduğu zararların toplam miktarları 246,3 milyon TL, 165,5 milyon dolar, 8,3 milyon sterlin, 3,8 milyon eurodur.
Türk Lirası hesabıyla yaklaşık toplam: 1 Milyar 273 milyon TL’dir (eski parayla 1 katrilyon 273 trilyon). Bu kamu zararının bu kriz ortamında ortaya çıkması başlı başına bir krizdir. TMSF’nin kamusal denetim anlamında sürekli istisnai halinin tartışmaya açılması, iç ve dış denetim araçlarının etkinleştirilmesi gereklidir. (SO/HK)