Şimdiye kadar birçok Türkçe öykü ve romana imza atmış olan yazar Suzan Samancı’nın öykücülüğü ile ilgili bir kitap yayımlandı.
Tufan Erbarıştıran tarafından hazırlanan kitap, “Suzan Samancı’nın Öyküleri Üzerine Bir Deneme” adını taşıyor.
Erbarıştıran, dilbilimci Necmiye Alpay’ın Suzan Samancı için söylediği “Her durumda Suzan Samancı ülkemizde korkarım henüz hiç incelenmemiş olan ikidilliğin o artırıtıcı, büyük verimlerinden biri; yazarlıkları birbirine hiç benzemese de, Yaşar Kemal ve daha niceleri gibi” sözlerinden yola çıkarak kitabı hazırladı.
Tufan Erbarıştıran “Yaşar Kemal’den sonra siyasi atmosferi, köklü ve renkli gelenekleri edebiyat kaygısını unutmadan öyküleştiren en yetenekli ve özgün yazar” olarak tarif ettiği Suzan Samancı’nın öykülerini, dokuz başlık altında incelemiş.
“Suzan Samancı’nın öykülerinde Güneydoğu’da günlük yaşam” başlığı ile başlayan ve “Sıradan insanların önemli öyküleri”, “Öykülerde Keşfedilmeyi Bekleyen Gizemler” kitap, Suzan Samancı’nın öykülerinde işlediği karakterlerin ve bunların sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ortamlarının kaynağını sorguluyor.
“Errrık Adam”, “Tık Tık”
Suzan Samancı’nın öykülerindeki sırasıyla “Renk”, “Koku”, “Ses”, ve “Korku” öğelerinin peşine düşüp onların hangi anlamları ifade ettiğini ve yazarın öykülerinde bunları nasıl imgelediğini anlatıyor. Yazar her öğeye bir bölüm ayırmış.
Sonraki bölümlerde ise Tufan Erbarıştıran “Toplumcu gerçekçi bir anlatımın katmanları üzerine düşünsel”, “Errrık adam” ve “Tık Tık” gibi başlıklarla Samancı’nın öykücülüğündeki diğer öğeleri yorumluyor.
"Hey! Ben Buradayım"
Tufan Barıştıran, Suzan Samancı ile ilgili bu çalışmayı yapmasının nedenini şu sözlerle anlatıyor:
“Suzan Samancı’nın öyküleri, bölgenin doğal güzelliklerini, günlük yaşamı, gelenekleri ve yıllardır süren savaşın kanlı/kirli yüzünü sergilemeye yöneliktir. Bir aydın/yazar duyarlılığıyla, gördüklerini, tanık olduklarını öykülere dönüştürdü, cesaretiyle kendinden sonraki kuşaklara önemli mesajlar bıraktı. Bir kadın/yazarın, savaşın ortasında ‘Hey! Ben buradayım!’ demesi, bir cesaretin sembolüdür. Ülkemizdeki özellikle kadın yazarların onun cesaretinden, yazım tekniğinden çok şey öğrenecekleri kanısındayız”.
Suzan Samancı hakkındaYazar, şair. 1962'de Diyarbakır'da doğdu. Edebiyata şiir yazarak adım attı. İlk şiirleri 1985 - 1987 yılları arasında yayımlandı. Eserlerinin bazıları Almanca olarak İsviçre'de, Flamanca olarak Belçika'da, İsveç'te, İspanya ve İtalya'da ve Kürtçe olarak Türkiye'de yayımlandı. 1997 yılında Orhan Kemal Öykü Yarışması'nda ikincilik ödülü aldı. Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Öyküleri yabancı dillerde birçok antolojide yer aldı. Kitapları: "Halepçe'den Gelen Sevgili" (Sel Yayınları, 2009), "Reçine Kokuyordu Helin" (Sel Yayınları, 2011) "Korkunun Irmağında" (Sel Yayınları, 2011), "Suskunun Gölgesinde" (Sel Yayınları, 2012), "Koca Karınlı Kent" (Ayrıntı Yayınları, 2016). |
Künye:
“Suzan Samancı’nın Öyküleri Üzerine Bir Deneme”, Tufan Erbarıştıran, Dorion Yayınları, 197 syf.