Sarkis Usta'yı fiziki olarak yitirdik bugün.
Yoldaşım, abim, dostum ve ustam...
Ama o hep bizimle olacak, sergilediği ilkeli yaşam örneğiyle, dik duruşuyla.
*
40 yıllık bir dostluk, dile kolay.
TİP'in aynı Eminönü ilçe örgütünün o asil üyesi, ben aday üyesi, yani çıraktım.
İlçede sosyalizm kuramı üzerine seminerler başlamıştı.
Temel kitap Politzer'di.
Aybar yönetimi bunu engellemeye çalışınca, Sarkis Usta öfke duymuştu.
"Bırakın gençler sosyalizmin tarihini ve kuramını öğrensin" diyecekti.
*
Bize nereden bulursa hep kitap taşırdı.
Bunlardan biri de 1954 Moskova baskısı, hem de Türkçe bir Sovyetler Birliği Komünist Partisi tarihiydi.
Dile kolay sene 1968!
Sevgili Ayşe'nin küçüğü Mehmet hiç üşenmemiş bu 500 sayfalık parti tarihini el yazısı ile, bir hattat gibi çoğaltmıştı.
Evi gençlerin uğrak yeriydi, daha o zamanlar.
*
Sadece siyaset değil, edebiyat da onun uzağında değildi.
Marangozdu, emekçiydi meslek olarak.
Yoksulluk nedeniyle Getronagan Lisesini bitirememiş olmak onun içinde bir ukdeydi.
Ama nice sözde lise, üniversite mezununu cebinden çıkarırdı.
Ermeni gençler Ermeni tarihini ve edebiyatını ondan öğrenirdi.
Bizler de kendi tarihimizi.
Sosyalizm ve tarihini ondan öğrenirdik.
*
Binlerce şiiri ezbere bilirdi.
Kendi de bir şairdi.
Aram Pehlivanyan (A. Saydan) liseden arkadaşıydı.
O da bir şairdi.
İkisi de ana dillerinde yazardı.
*
12 Mart ve 12 Eylül'ün karanlığında da, evi gençlerin hep sığınağı olmuştu.
Sevgili eşi melek Ağavni az karnımızı doyurmamıştı.
Teoride değil pratikte sosyalistti sevgili Ağavni.
Son Varto depremi göç dalgasında öksüz ve yetimlere az kazan kaynatmamış, az kafalarındaki bitleri ayıklamamıştı.
Ve aile olarak, Sarkis'in sosyalistliğinin bedelini az ödememişlerdi.
Ama iki üniversiteli oğul yetiştirdiler, onca zorluk içinde. Lazaros ve Ohannes.
*
Sarkis, 1915 olayı üzerine de konuşmaya cesaret eden az sayıda insandan biri idi.
90. yılda doğrudan 1915 olayına değinen İstanbul'da ilk toplantıda onunla söyleşi yapmıştık birlikte, mütevazi bir biçimde.
Sonra evinin camı kırıldı.
Beyaz bir araba, beyaz bir Renault "kazara" çarptı yolda ona.
Takmadı.
Dostlarıyla bölüşmedi bile bunu.
Konuşmaya devam etti.
6-7 Eylül'ü anlattı.
1915'i anlattı.
Soranlara.
*
Halkının belleğiydi sanki.
Bütün o eski devrimci marş ve türküleri bilirdi.
Duygulandığında seslendirirdi de.
Hele o 1909'un acısını yansıtan Klikya, Klikyası...
Bir keresinde ailenin Beyrut'a savrulan kolundan, ta uzaklardan yeğenleri gelmişti de, iki saat türkü, marş seslendirmişlerdi karşılıklı.
Kimi, mayriğinden, kim yoldaşı/arkadaşı Dırtat'tan emanet...
*
Tam bir enternasyonalistti.
Onun için 1968'de çıkarılan dergi "Türk Solu"nun adını yadırgamıştı.
*
Sarkis Usta bir yaşam direnişi simgesi, anıtıydı.
Tehcir çocuğuydu, 1916 yılında kampta doğan.
Hiç unutmadı.
Ama bunu, bir travmaya da dönüştürmedi.
Özgürlük, kardeşlik ve eşitliğin bayrağını, kızıl bayrağı yükseltti.
Ailesini bazen üzecek kadar yoldaşlarını, arkadaşlarını öne aldı.
Mart ve Eylül karanlığında pes etmeyen ender direnişçilerden biri oldu.
İllegalitenin şahıydı.
*
Ölüme de onurlu biçimde yürüdü.
Sanki, açlık grevindeydi.
Bedeni Der Zor kamplarındaki çocuklara döndü, bir deri bir kemik, son günlerinde.
Kendine yiyecek dayatanlara öfkelendi.
O kızgın bakışıyla itti ellerini.
Arkasını döndü duvara doğru, uzaklara doğdu geçti bakışları.
Arada elini uzattı anılara, daha önce ayrılan sevdiklerine.
*
O, bir "Çart" çocuğu idi.
Kıyıma inat dünyaya gelen.
"Vardık, Varız, Varolacağız" diyen.
Ve bir gün, "Haydi, Abbas vakit tamam" dedi sadece.
Huzurlu ve onurlu bir son bakışla veda etti bizlere.
Tıpkı Ayşe gibi.
*
"Siz cenazemi görün!" demişti bir keresinde yakınlarına.
Şimdiden biliyorum bunu.
*
Ustam, yoldaşım, dostum, ağabeyim Sarkis, seni hep içimizde taşıyacağım.
Ve o gülüşüne hep hasret kalacağım.
Kalacağız. (RZ/TK)
[*] Sarkis Çerkezyan, 1 Mayıs 1916- 3 Ağustos 2009. Sosyalist militan, şair ve çevirmen. Yasemin Gedik'in derlediği anıları Belge Yayınları tarafından, "Dünya Hepimize Yeter" adıyla yayınlandı. Cenaze töreni 5 Ağustos Çarşamba günü, Kumkapı Meryem Ana kilisesinde yapıldıktan sonra, Balıklı Ermeni Mezarlığında, sevdiklerinin yanında toprağa verilecek.