Fotoğraflar: Ferid Demirel / bianet
Halkların Demokratik Partisi (HDP)'nin İstanbul'da düzenlediği "Demokratik Cumhuriyet Konferansı"nda salonda katılımcılar Cumhuriyet'in yüzüncü yılının etkilerini ve sonuçlarını konuşurken salon dışında ise bu gündeme, yaklaşam seçimler, adaylar, HDP'nin kapatılma davası, Emek ve Özgürlük İttifakı, Millet İttifakı'nın "Ortak Mutabakat Metni" ekleniyordu.
Konferans dün (4 Şubat) Bakırköy Belediyesi Cem Karaca Kültür Merkezi'nde HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan'ın açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmasında "Ne mevcut mevcut rejim ne restorasyon çıkış olabilir" diyen Sancar, bu durumdan tek çıkış yolunun "yeni demokratik özgür bir başlangıç" olduğunu belirtti: "Bunun için de hepimizin birlikte düşünmeye üretmeye ve yürümeye ihtiyacı vardır. Büyük bir demokrasi birlikteliğini demokratik cumhuriyet ortak hedefiyle mutlaka gerçekleştirecek iradeyi bu toplumun en geniş kesimlerinde ortaya çıkarmaktır. Devleti meşruiyet kaynağı olarak gören bu zihniyetten kurtulmak özgür toplum demokratik yaşam için şarttır. Eskiyi restore etmek çare değildir. Bir süre sonra aynı sıkıntılara düşmemiş neredeyse mukadderdir. Elbette mevcut otoriter gidişattan yeni rejimin, AKP MHP'nin oturtmaya çalıştığı yeni rejim sürecini durdurmaktan vazgeçmek ya da geri durmak söz konusu olamaz."
Pervin Buldan da ikinci yüzyılına giren Cumhuriyet'in karakterine dair görüşlerini dile getirerek "Cumhuriyetin ikinci yüz yılında, güçlü demokrasiyle buluşturulması tarihsel bir zorunluluk olarak herkesin önünde durmaktadır. Cumhuriyetin ikinci yüz yılında güçlü bir toplumsal barışla, gerçek bir adaletle ve evrensel hukukla, temel insan haklarıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle, emeğin hakkıyla ve ekolojik bir yaşamla buluşturulması hepimiz açısından tarihsel bir görevdir. Çünkü 'Demokratik Cumhuriyet tüm sorunların çözüm anahtarıdır.' Katılımcı demokrasi, müzakereci demokrasi anlayışı etrafında, halkın iradesini ve mutabakatını esas alan yeni bir kurucu akılla, yeni bir siyaset anlayışıyla bu hedefe hep birlikte yürüyebiliriz. İşte bu kurucu akıl da halklarımızın ortak iradesinde elbette mevcuttur." dedi.
4-5 Şubat'ta İstanbul Cem Karaca Gösteri Merkezi'nde gerçekleştireceğimiz Demokratik Cumhuriyet Konferansımızın programıdır. Birlikte tartışmaya çağırıyoruz. pic.twitter.com/JBdt1JdI43
— HDP (@HDPgenelmerkezi) February 3, 2023
Pek çok yazar, akademisyen, siyasetçi katıldı
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesinin yanı sıra yarattığı sonuçların da çeşitli başlıklar halinde konuşulduğu ilk gün, Konferansın yapıldığı 460 kişilik salon hıncahınç doluydu. Yer bulamayan pek çok dinleyici aralarda oturmak zorunda kaldı. Konferansa yazar, akademisyen, siyasetçi, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve gazeteciler Hasan Cemal, Mehmet Altan, Binnaz Toprak, Sırrı Sakık, Akın Birdal, Ahmet Faruk Ünsal, Faik Bulut, Erdoğan Aydın, Nadire Mater, Tuğrul Eryılmaz'ın da aralarında bulunduğu pek çok kişi katıldı.
Ayrıca HDP bileşeni parti ve örgütlerin ve Emek ve Özgürlük İttifakı'nı oluşturan partilerin başkanları, temsilcileri, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, da katılımcılar arasındaydı. Yine pek çok HDP'li milletvekili de Konferansı takip etti.
Dinleyici sıralarındaki isimler kadar konuşmacılar da dikkati çekiyordu. Murat Belge, Ahmet Türk, Tanıl Bora, Barış Ünlü, Necmiye Alpay, Oya Baydar, Levent Köker, Hamit Bozarslan bu isimlerden bir kaçı.
Dünden kalan….
— Ferid Demirel (@FeridDemirel13) February 5, 2023
HDP’nin dün başlayan ve bu gün devam eden “Demokratik Cimhuriyet Konferansı”na Ahmet Türk, kovid-19’a yakalandığı için online katıldı pic.twitter.com/qU3GuQFNAW
Konferansı ikinci gününde ise ikinci yüzyılında nasıl bir Cumhuriyet tahayyülü olduğuna dair tartışmalar yer alıyor.
Çok dilli yazı
Salonda bulunan dev ekranda Kürtçe ve Türkçe dahil bir çok dilde "Demokratik Cumhuriyet Konferansı" yazısı yazılıydı.
Katılımcılar dün Cumhuriyet'in yüz yılının muhasebesini Kürtler, Ermeniler, kadınlar, Aleviler, işçiler, ekonomi, Anayasa, insan hakları, milliyetçilik gibi başlıklarda ele aldı. Cumhuriyet'in "Günahla doğduğu", "sakat doğduğu" gibi değerlendirmeleri yapıldı. Yeni bir inşa sürecinin gerekliliği vurgulandı. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılından beklentilerini dile getiren katılımcılardan bazıları, 6'lı Masa ya da resmi adıyla Millet İttifakı'nı oluşturan partileri ve açıkladıkları "Ortak Mutabakat Metni"ni eleştirerek, Cumhuriyet'in yeni yüzyılı için ortaya koydukları bu metni "restorasyon çabası" olarak nitelendirdi.
"Eşit yurttaşlık", "Özgür birliktelik", "inşa", "yeni bir başlangıç" Konferans'ın konuşmacılarının önemli bir bölümü tarafından paylaşılan ifadelerdi.
Konuşmacıların bir bölümü Barış İçin Akademisyenler Bildirisi'ni imzalayıp KHK ile işlerinden uzaklaştırılan isimler olduğu için, her oturumda bu akademisyenlerden bahsedilirken, salonda yer alanlar akademisyenleri alkışlayarak onlara desteklerini sundu.
Aralarda tartışılanlar
Konferans salonunda bu tür konular gündem iken, verilen aralarda yapılan sohbetlerde ise, bu konuların yanı sıra, yaklaşan 2023 seçimleri, HDP'nin kapatılma davası, Emek ve Özgürlük İttifakı, Millet İttifakı'nın "Ortak Mutabakat Metni" ve çıkaracağı aday gündemin önemli başlıklarını oluşturuyordu.
HDP ve bileşeni olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı'nın 2023 Cumhurbaşkanı Seçiminde kimi aday göstereceği konusu, hem ikili hem de toplu sohbetlerde en çok konuşulan konuların başında geliyordu. Henüz bir isimin netleşmediği ancak netleştirmek için yoğun bir çalışmanın yürütüldüğü, anlaşılıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ortak aday kadar ortak ilkeler konusunda da yoğun bir çalışma yürüttüğü ve bu çalışmanın henüz sonuçlanmadığı görülüyor.
Yine Millet İttifakı'nın adayına HDP ve Emek ve Özgürlük İttifakı'nın yaklaşımında bir değişiklik olup olmadığı ile ilgili de tartışmalar yürütüldü.
HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kiliç Koçyiğit, seçimde gösterecekleri ismi henüz netleştirmediklerini bu konuda müzakerelerin devam ettiğini belirterek, "en kapsayıcı, en makul" ismi bulacaklarını söyledi.
Koçyiğit ile Millet İttifakı'nın adayının CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu olması durumunda HDP'nin yaklaşımında bir değişiklik olup olmadığını konuştuk. Koçyiğit, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına olumlu bakacaklarını, adayın tek başına yeterli olmadığını söyledi. Ancak koşulsuz ve şartsız bir destekten ziyade ilkelerde bir ortaklık olmasının kendileri için öncelikli olduğunu ifade etti.
Kılıç Koçyiğit 2023 seçimini ve bu seçimin sonucunu, Cumhuriyet'in yeni yüzyıldaki karakterini belirleyecek bir seçim ve sonuç olarak gördüklerini ifade ederek sorunların daha köklü çözümlerinin gerekliliğine işaret etti.
HDP'nin kapatılma davasına dair de çeşitli senaryolar konuşuldu aralarda. HDP'li yetkililer bütün seçenekleri düşünerek hazırlık yaptıklarını belirtiyor. HDP'nin hazine yardımı hesaplarına bloke konulmasının kapatılmaya dair bir işaret olarak algılandığını ifade ediyor HDP'liler. Yeşiller ve Sol Partisi çatısı altında seçime girilmesi konuşulan seçeneklerden biri.
Bu arada Yüksek Seçim Kurulu her yılın Ocak ayında seçime girme yeterliliği olan siyasi partileri açıklıyor. Ancak bu sene henüz listeyi açıklamış değil ve Yeşiller ve Sol Partisi'nin yeterliliği henüz resmi olarak onaylanmış değil.
Sırrı Sakık: "Eşit olmak istiyoruz"
Konferansa dinleyici olarak katılanlardan Kürt siyasetçi Sırrı Sakık bütün çabalarının "bu seçimi yeni bir Cumhuriyet'e kapı aralamaya dönük olduğunu" belirterek Cumhuriyet'in yeni yüzyılından beklentilerini şu sözlerle ifade etti: "Biz, yüzyıldır, ne kadar eziyet versa hepsini yaşadık birebir. Ama önümüzdeki yüzyılda bunları yaşamak istemiyoruz. Onun için önümüzdeki yüzyılın adımlarını atarken çok planlı, projeli bir şekilde, bu toprakların ötekileri, başta Kürtler olmak üzere büyük bir barışı sağlamalıyız. Bu büyük barışın, umudun yolu hepimizin, taleplerimizi ortaklaşarak ne istediğimizi açık net olarak ortaya koymaktan geçiyor. 'Nasıl bir Cumhuriyet'te yaşamak istiyoruz?' Türklerle eşit olmak istiyoruz. Söz ve karar sahibi olmak istiyoruz. Bu topraklarda anayasada var olmak istiyoruz. Bu anayasa bütün kimliklerin, inançların anayasası olmalıdır. Önümüzdeki dönem bir genel af olmalıdır. Kırk yıllık kavgada ölümler, sürgünler, cezaevleri... Bununla ilgili önümüzdeki dönem adımların atılması lazım. İçerde yüz binlerce insan var, siyasi mahkumların özgürleşmesi lazım. Bu konferanslar da bunun için yapılıyor. Biz önümüzdeki dönemde ne yapacağız? Buradan bunlar çıkacak. Nasıl bir ortak hukuk oluşturup Ortak Cumhuriyet'te, Demokratik Cumhuriyet'te nasıl bir arada yaşayabilirinizin manifestosunu çıkarmaya çalışacağız."
Binnaz Toprak: "Kaybedilmesine neden olan, siyaseten kendisini bitirir"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski milletvekili Prof. Dr. Binnaz Toprak da konferansı takip edenlerden biriydi. Toprak konferansı ilk birkaç oturumunda Millet İttifakı'na yönelik getirilen eleştirileri hatırlatıyor. İttifak'ta yer alan İYİ Parti'nin yaklaşımından kaynaklı CHP'nin özellikle Kürt sorununu dillendirmekten çekindiğini belirtiyor Toprak. Millet İttifakı'nın "Ortak Mutabakat Metni"ni "restorasyon çabası" olarak değerlendiren yaklaşımlara değinen Toprak, bu "restorasyonun mevcut durumdan çıkış için önemli" olduğunu savunuyor. Toprak'a göre "seçim kazanıldıktan sonra ortaya çıkacak durumu demokratikleştirmek gerekecek" ve seçimin kaybedilmesine neden olanlaran siyaseten kendisini bitireceğini düşünüyor.
HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz de ilk günkü katılımın Türkiye'nin renkliliği, çeşitliliği ve zenginliğine uygun olduğunu ifade ederek "Bugün yürütülen tartışmalar bağlamında içerikleriyle, konuşmalarıyla, katılımcılarıyla gayet güçlü bir konferans gerçekleştirmiş oldu" dedi.
Güleryüz "Bu mevzu sadece HDP'nin değil, bütün siyasal oluşumların, hatta Türkiye'deki bütün toplumsal dinamiklerin konuşması gereken bir mevzu" şeklinde konuştu ve önümüzdeki dönemler Diyarbakır'da, Ege'de, Akdeniz'de de benzer konferanslar düzenlenebileceğini kaydetti.
HDP'nin bu gün de devam eden ve bir "Sonuç Bildirgesi" açıklanması beklenen "Demokratik Cumhuriyet Konferansı", yüzüncü yılını geride bırakan Cumhuriyet'in Türk, sünni hanefi müslüman ve erkek karakterinin dışında kalan, bu karakterinden dolayı mağdur olmuş kesimleri ve bu kesimlerin temsilcilerinin bir araya geldiği ve kendilerini anlattığı bir konferans oldu. (FD)