Ersin Aslan genç bir hekimdi, kalp damar cerrahıydı, geçim derdi olan ailelerin okuyabilen başarılı çocuklarındandı. Yeni uzman olmuştu ve dört ay sonra baba olmaya hazırlanıyordu.
Bıçaklandı. 17 yaşında bir çocuk tarafından. Akciğer kanseri nedeniyle ameliyat ettiği ve ameliyat sonrası hiçbir sorun olmadan taburcu ettiği hastasının torunu tarafından bıçaklandı. Ameliyattan 10 gün sora evde kötüleşen, tekrar hastaneye getirilen, yoğun bakıma alınan ancak kurtarılamayan hastanın ölümünden Ersin Aslan’ı sorumlu tutan gencecik bir çocuk tarafından bıçaklandı gencecik uzman doktor.
Gencecik çocuk 24 yıl hapis cezası aldı. Gazete haberlerine göre anne babası ayrı olduğu için kaybettiği dedesi tarafından büyütülmüştü, ona çok bağlıydı. Dedesinin üç aylığını -1500 lirayı- o bankadan çekiyordu, o ölünce maaşı alamamış ve doktoru öldürmeye karar vermişti. Bir üçüncü sayfa haberine dönüşen olayın ayrıntıların “perde arkası” gazeteler tarafından aydınlatılıyordu!
“Bıçak parasına son verilecek” sağlık politikaları uygulanırken, doktor ve hasta arasına bıçak girmişti.
Bu her yönüyle trajik olay bir yandan “sosyal ve psikososyal sağlığın” Türkiye’de ne halde olduğunu gösteriyordu, diğer yandan da hekimlik alanında ve sağlıkta şiddetin simgesi oldu.
Geçtiğimiz 17 Nisan günü Ersin Aslan’ın ölümünün üçüncü yılı idi. Türk Tabipleri Birliği sağlıkta şiddet sorununun sadece bizim ülkemize dair bir sorun olmadığını, tüm ülkelerin sorunu olduğunun altını çizerek Oslo’da gerçekleştirilen Dünya Tabipler Birliği toplantısına 17 Nisan’ın “Dünya Sağlık Çalışanlarına Karşı Şiddeti Önleme Günü” olarak ilan edilmesini önerdi, bu amaçla kısa bir film hazırladı.
Dünya Tabipler Birliği bu konuda bir basın açıklaması yaptı.
Bıçaklanan gencecik bir uzman, onu bıçaklayan 17 yaşında bir çocuk.
“Hekimin eli hastanın cebinde”, “bunlar iğne yapmayı bile bilmezler” diyerek hekimleri hedef gösteren politikacılar, sağlıkta özelleştirmeyi amaç edinmiş politikalar, kışkırtılan sağlık hizmeti kullanımı, bant tipi üretim yapan bir fabrika haline getirilen hastanelerde üç beş dakikada hasta bakmaya zorlanan, mesleğine yabancılaşmaya başlamış hekimler ve “kameralar tarafından saniye saniye kaydedilen” görüntülerde saçlarından tutulup yerlerde sürüklenen doktorlar, hemşireler…
İşte sağlıkta çağ atlayan Türkiye! (CIY/HK)