Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın üç temel iddiası vardı: Etkililik, verimlilik ve hakkaniyet.
Sağlık alanında devletin rolünü değiştiren bu programın “verimlilik” anlayışı “Kaynakları uygun şekilde kullanarak maliyeti düşürüp, aynı kaynakla daha fazla hizmetin üretilmesidir.” biçiminde ifade ediliyordu. “Verimlilik” rakamlarına bakalım:
TÜİK istatistiklerine göre 2002’de 12,3 milyar TL olan sağlık harcamaları 2014’de 94,7 milyar TL’ye ulaştı. Sosyal Güvenlik Kurumu sağlık harcamalarında 2002’de özel hastanelerin toplam harcamalar içindeki payı yüzde 5, tedavi harcamaları içindeki payı yüzde14 iken 2012’de bu oranlar sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 25’e yükseldi. Diğer bir deyişle Sosyal Güvenlik Kurumu 2012 yılında tedavi hizmetleri için harcadığı her dört liranın birini özel hastanelere verdi. Kurumun üç yılda (2009-2012) sağlık harcamalarında genel ortalama maliyeti yüzde15 artış gösterdi (1).
“Maliyeti düşürüp aynı kaynakla daha fazla hizmet” hedefleyen Sağlıkta Dönüşüm Programı, bu anlayışıyla sağlık hizmet kullanımını da “verimli” hale getirdi. Etkili ve kademeli sevk zinciri prensibinin esas alınacağı söylenirken sevk sistemi kaldırıldı, hastanelere başvurular deyim yerindeyse patladı. OECD saptamalarına göre 2010-2013 döneminde hastane harcamalarında tam yüzde 35 artış kaydedildi . Özel hastaneler hizmet sunumundaki yerini alabildiğine genişletti, toplam hastaneleri içindeki payını yüzde 36’ya, toplam yatan hasta sayısı içindeki payını yüzde 30’a, operasyon sayılarındaki payını da yüzde 33’e çıkardı. Sağlıkta Dönüşüm Programı özel sektör için “verimli” olanaklar sunuyordu.
Özel hastanelerin bazı hizmet verileri içerisindeki payı | 2002 | 2014 |
Toplam hastaneler özel hastaneler (%) | 23,4 | 36,4 |
Toplam yatak sayısı içinde özel hastane yatağı (%) | 7,5 | 19,6 |
Toplam yatan hasta sayısı içinde özel hastanelerde yatan hasta sayısı (%) | 10,1 | 29,9 |
Toplam ameliyat sayıları içerisinde özel hastanelerdeki ameliyat sayısı (%) | 13,7 | 33,1 |
Toplam hastanelere müracaat içinde özel hastanelere müracaat (%) | 4,6 | 18,2 |
Kaynak: Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllıkları.
Hizmet sunumunda Sağlıkta Dönüşüm Programı öyle etkili ve verimli oldu ki OECD “artık yüksek yoğunluktaki sağlık hizmeti sunumundan yüksek kalitedeki sağlık hizmeti sunumuna geçiş zamanının geldiğine” vurgu yaptı. Yoğunluk artarken hizmet kalitesi biraz unutulmuştu!
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir diğer iddiası da “hakkaniyet” idi.
“Hakkaniyet”, 2003 yılında yayımlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı dokümanında şöyle tanımlanmıştı: “İnsanlarımızın sağlık hizmetlerine ihtiyaçları ölçüsünde ulaşmalarının ve hizmetlerin finansmanına mali güçleri oranında katkıda bulunmalarının sağlanmasıdır”.
“Hizmetlerin finansmanına mali güçleri oranında katkıda bulunma” anlayışıyla işe koyulan program hanehalkı sağlık harcamalarını sosyal güvenlik harcamalarının üçte biri kadarlık bir miktara yükselterek “hakkaniyet” sağladı. TÜİK tarafından 25 Kasım’da yayımlanan 2014 yılı sağlık harcamaları istatistiklerine göre sağlığa özelden harcanan 100 TL’nin 78 TL’sini hanehalkları kendi cebinden harcadı ve hanehalklarının harcama tutarı yaklaşık 17 milyar TL’yi buldu. Diğer bir deyişle hanehalkı sağlık harcamaları, sosyal güvenlik harcamalarının (sosyal güvenlik harcamaları toplamı 51 milyar TL’ye ulaştı) parasal olarak üçte birini geçti (yüzde 32.8). Kaldı ki sosyal güvenlik harcamalarında da o hanehalklarının alın teriyle ödediği primler var.
Bu etkili, verimli ve hakkaniyetli sağlık ortamında Sağlık Bakanlığı hastanelerini “kendi gelirleri ile giderlerini karşılayabilen, sağlık sektörünün diğer aktörleri ile kontrollü bir rekabet ortamında etkin ve kaliteli sağlık hizmeti sunabilen daha verimli sağlık işletmeleri haline” dönüştürmeye çalışıyor.
“Kontrollü rekabet ortamında daha verimli sağlık işletmeleri”! İşte size Sağlıkta Dönüşüm’ün verimliliği.
Not: Özgür Erbaş’ın katkısıyla iktisatçı Lapavitsas’ın bir sözünü hatırlatmadan geçmeyelim: "Hizmetlerde verimliliği hesaplayabilecek bir iktisadi formül halihazırda yoktur." (CIY/HK)
1- SGK istatistik yıllıkları, SGK web sayfası